
Beli iki büklüm olmasına rağmen her gün Mescid-i Aksa’ya giden 85 yaşındaki Hacı Ümmü İbrahim, 70 yıldır Siyonist işgale karşı, “Bu mescid ümmetin onurudur” diyerek sessiz ama sarsılmaz bir nöbet tutuyor. Siyonist işgalin Gazze’ye ve Batı Şeria’ya uyguladığı zulüm artarken, Kudüs’ün kalbindeki Mescid-i Aksa’nın en kadim bekçisi Hacı Ümmü İbrahim, 70 yıldır sürdürdüğü sarsılmaz nöbetiyle tüm ümmete direncin ne anlama geldiğini gösteriyor. Beli bükülmüş, yaşı ilerlemiş bu mübarek adam, "Aksa düşerse ümmetin onuru düşer" diyerek işgalcilerin tehditlerine meydan okuyor. Yaklaşık yetmiş yıldır Mescid-i Aksa’yı bekleyen Hacı Ümmü İbrahim, her sabah azimle Kubbet-üs-Sahra’nın kuzey kapısından Harem’e adım atıyor. İşgal güçlerinin uyguladığı baskılar, kapı kısıtlamaları ve zorluklar, onun bu kutsal görevi bırakmasına asla yetmiyor.
Direnişin yaşayan sembolü oldu
Hacı Ümmü İbrahim için Mescid-i Aksa sadece bir ibadet yeri değil; Ümmet-i Muhammed’in kavgasının, sabrının ve teslimiyetinin sembolü. O, namazını vahyin huzurunda eda ederken, aynı zamanda Siyonist yayılmacılığın gölgesinde Filistin direnişinin yaşayan bir anıtı haline geliyor.
Yaşlı bekçinin beli bükük olabilir, ancak inancı çelikten daha sağlam. Gençlerin umutsuzluğa düştüğü zamanlarda bile, o sessiz ve onurlu duruşuyla Aksa’nın avlularında "Bu mescid ümmetin namusudur" mesajını tüm dünyaya haykırıyor.
İşgalci İsrail'in mabedi adım adım Yahudileştirme çabalarına karşı Hacı Ümmü İbrahim’in her gün tuttuğu bu nöbet; sadece bir kapı açıp kapatma görevi değil, aynı zamanda 70 yıldır süren sessiz ama güçlü bir direniş ezanıdır. Onun varlığı, zulme boyun eğmeyen ümmetin yüreğinin hala diri ve ayakta olduğunun en büyük kanıtıdır. Kudüs yalnız değil!







