Sinemamızın önemli isimlerinden Ahmet Uluçay’ın vefat yıl dönümünde, satırlar sığdıramayacağımız bir anlatı ihtiyacı ile bir şeyler söylemek gerek…
Bundan yıllar evvel Cins dergisi için yazdığım Uluçay yazımı buraya almak istiyorum. Zira çok sevdiğim bir metin ve dahasını anlatamıyorum…
*
Sinemalarım vardı, kimselerin sahip olmadığı
Yumurta kabuğunu beyaz perde yapmış film izliyorlar. Tek göz, hepsi. Açık hava sineması. Garip bir adamın ‘Minyatür Cosmosda Rüya’sı. Bi’ kedi gördüm galiba! Evet, evet bi’ kedi gördüm! Ve sakız çiğneyen bebek ezdi rüyalarını. Bir dev bebek. Dev, bir bebek. Bebek, bir dev. Bir, bebek ve dev…
Bu ne gevezelik. Bu ne güzellik. Ne bu müptezellik. Bu rüyanın sahibi kim? Bu riyanın şahidi kin! Ahmet Abi, mümin…
Çer çöp sahile vurmuş. ‘İnci Denizin Dibinde’ dedim de inanmadın. Kanaviçe ellerinde, gözümle gördüm. Mum ışığında devleşiyor demir askerler. Işık, evet. Sihirli kelime bu. Sihrin ta kendisi. Işıksız bir hiç olduğumuz hakikatini seyrettiğinin farkında olmayan sırtı yere gelmişler topluluğunun gölgesini dövebilmek için mahalledeki bütün karanlıkları topladım. İşe yaramadı. Kahrolası rüya. Bağzı şeyhler hep böyle! İyi de başkasını rüyasıyla eğlenemezsin. Bir sağa, bir sola döner dünya. Emin misin? Ahmet Abi, emin…
Epileptic film. Bunuel’den beri karıncalı o sağ el. Ve yine gölge. Bu tren ben olamam. Telgrafın telleri de taşıyamaz bu yükü. Bu, en büyüğü. Ve yine bir kuş açtı gözlerini. Bir kul daha öldü. Uğur böceği kanatlanınca bitti film. Ahmet abi, kimdi!
Sinirlendi Ahmet Abi. Çayını döktü, hanımı namazda. ‘Uzun Metrajın Resmi’ni okuyor gibiydi oğlu. “Bugün Hıdırellez, herkes namazlar gılıyo, dilekler diliyo. Sinemadan kafanı galdıdığın yo” dedi. Ağır oldu be. Alimin sineması da ibadet değil miydi?
Eyy film ağacı, Allah kabul etsin.
Ahmet Abi, duamızın filmini yapmayı nasıl başardın? Amin abi, amin. Uzun metraç, inşallah.
Duası kabul olduktan sonra aramızdan ayrılmıştı Ahmet Uluçay. Sinemamızın en cins adamlarındandı. Hayatı sinemaydı. Sineması hayattı. Kısa filmleri öylesine özeldi ki, hepimizindi. Yumurta kabuğundan Hıdırellez duasına, rüyasına ve hülyasına hayran kaldığım Ahmet Abi…
‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ın sıcaklığını yumurta kabuğundan sinema perdesi yapmaktan aldığını geç anladık. Tim Burton izledi mi filmlerini bilmem. Fekat kopya çektiği kesin. Zaten bütün filmler bir film için yapılmıyor mu? Bütün kitapların bir kitap için yazıldığı gibi… Peki, hangi film?
Kısa filmlerinin arayışı buydu muhakkak.
Bir ‘Hû’ ne kapılar açar, sen bilirdin. Bildirdin. Bir çift ayakkabının istikameti deneyselliğinde, gölgelerin gücü adına rücû imgeselliğinde, belgeselliğinde, simgeselliğinde, düşselliğinde ve illaki sende…
Şimdi sen esas filmin post prodüksiyon aşamasındasın. Yükün çoğunu hafiflettin. Yeri göğü inleten popüler kültürün mahkumu, mahdumu zamane sinemasının hayatta kalmasını sağlayan nadide teneffüslerden biriydin.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.