|
Komünist, sapına kadar kemalist

Mina Urgan. 1915 doğumlu. Bir dinozor. İngiliz Dili ve Edebiyatı Profesörü. Arnavutköy Amerikan Kız Koleji mezunu. Cumhuriyetin Batılı yaşam tarzını benimseyen bürokrat sınıfından bir aileye mensup. Falih Rıfkı Atay''ın üvey kızı. Halide Edip''in asistanı. Komünist. Sapına kadar kemalist.

Urgan, anılarının önde gelen kapital grubuna ait bir yayınevinden neşredilmesinde beis görmüyor. Gerçek komünistler, yani arkadaşları takibatlara uğrayıp hapislere tıkılırken, Urgan başına hiçbir şey gelmeden akademik kariyerini sürdürebiliyor. Hürriyet''ten Serdar Turgut merak ediyor, "Mina hanım ''Görüldüğü gibi siyasal yaşamım, hapis yatan arkadaşlarımı haftada bir yoklamak ya da davaları izlemek türünden hiç de faaliyet sayılamayacak zararsız işlerdi'' diyor. İyi de neden? Türkiye''de komünist olduğunu beyan eden insanların analarından emdiği süt burnundan gelirken, o nasıl olup da izleyici kalmayı başardı" demek zorunda kalıyor.

Urgan''ın kitabını sattıran daha çok ünlü isimlerin özel hayatlarına ilişkin detaylar. Necip Fazıl''la ilgili-doğru olup olmadığı insafa kalmış-detaylar ilgi çekiyor. Kolej arkadaşı Emine Esenbel (Diplomat Melih Esenbel''in eşi), Urgan''ın başkalarının anılarını sahiplendiğini söylüyor. Serdar Turgut bir noktayı iğneliyor: "Mina hanım, her tanıdığının özel yaşamını gözler önüne seriyor, ama kendi özel yaşamının en önemli boyutu olması gereken evliliğinden, çocuklarından hiç bahsetmiyor.

Enis Batur ise ''Kurşunkalem Portreler'' kitabında, Urgan''ın Yahya Kemal portresini oldukça acımasız bulduğunu söylüyor. Batur, "Kalemi önce kendine denemeli anı yazarı, deneyebilmeli; ki öteki konusunda da hak sahibi olsun" diyor.

Yalçın Küçük "Dinozor olmak kolay mı?" başlıklı yazısında dil profesörü Urgan''ı argoyu yazı diline sokmakla suçluyor. Urgan''ın "Kemalist, hem de sapına kadar Kemalist olduğumu açık seçik söylemek isterim" cümlesini okurken yüzü kızaran Küçük, bu tür Türkçe''yi Bodrum kayıkçılarına bırakmak gerektiğini söylüyor.

Urgan''la ilgili son sözü yine Serdar Turgut söylüyor: "Sonuçta özellikle anılarda korkunç derecede önyargılı, diğer insanlara hep ''haklı konumdan bakıp eleştiren'', kendini eleştirmeyi düşünmeye bile gerek duymayan, romantik komünist yaşam yalanını tekrarlayan, başkalarının özel yaşamını didik didik edip kendi özel yaşamını saklayan, sevgisiz bir yaşam gözler önüne seriliyor."

24 yıl önce
Komünist, sapına kadar kemalist
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’