"Hatırla Sevgili" neyi unutturdu?

00:0028/05/2008, Çarşamba
G: 2/09/2019, Pazartesi
Abdullah Muradoğlu

Unutmayalım.. "Deniz Gezmiş ve arkadaşları" keskin birer komünist idi. İdam sehpasında "yaşasın Marksizm-Leninizm" diye slogan da atmışlardı.Filistin kamplarında silah kullanmayı öğrenmişlerdi..Bir sürü örgüt vardı Lübnan''da..Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, El-Fetih, vs.Filistinlilerin işgal edilmiş bir vatanları vardı..Bizimkiler de Türkiye''yi Demirel''den kurtaracaklardı işte.. (Yine mi Demirel abiciim?)Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu ve Deniz Gezmiş''ler..Türkiye

Unutmayalım.. "Deniz Gezmiş ve arkadaşları" keskin birer komünist idi. İdam sehpasında "yaşasın Marksizm-Leninizm" diye slogan da atmışlardı.

Filistin kamplarında silah kullanmayı öğrenmişlerdi..

Bir sürü örgüt vardı Lübnan''da..

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, El-Fetih, vs.

Filistinlilerin işgal edilmiş bir vatanları vardı..

Bizimkiler de Türkiye''yi Demirel''den kurtaracaklardı işte.. (Yine mi Demirel abiciim?)

Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu ve Deniz Gezmiş''ler..

Türkiye Halk Kurtuluş Partisi ve Mahir Çayan''lar..

Kırlardan başlayacak bir devrim kentleri tutuşturacaktı filan.

Filistinli gerillaların karşısında işgalci Siyonistler vardı..

Deniz''lerin karşısında ise Türk polisi, askeri, jandarması .

Evet, Deniz Gezmiş kimseyi öldürmemişti..

İdamı, veballidir, ama yakasında karanfille falan da gezmiyordu..

Nurhak Dağları''nda üç arkadaşı jandarmayla çatışırken can verdi.

Şu oldu, bu oldu..

Şimdi Deniz Gezmiş üzerinden bir "altmışsekizliler" filmi çevriliyor..

Bağlamından koparılarak.

* * *

Deniz Gezmiş''lerin, Mahir Çayan''lar''ın ideolojik teorisyeni Mihri Belli''dir.

Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi''ni kuran Doğu Perinçek de Mihri Usta''nın tezgahından yetişmiştir.

Mihri Belli sicilli TKP''lidir.

Yani öyle "27 Mayıs çocuğu" falan değildir.

Her üç örgütçünün ideolojik kökleri Belli''nin Milli Demokratik Devrim''ine gider.

Oradan uç vermiştir.

Mesela, sansasyonel suikastlerle tanınan Dev-Sol, THKP-C''nin mirasçısıdır..

Türkiye Devrimci Komünist Partisi de THKO''nun..

TİKKO da TİİKP''den uç vermiştir.

Örgütlerin soyağacı böyle..

* * *

"Deniz Gezmiş''lerin mirasçıyız" diyen Halkın Kurtuluşu (TDKP''ciler) vardı 1970''lerde..

Çin''ciler (Maocular) vardı, Sovyet Rus yanlısı örgütler vardı..

Maocuların "Kahrolsun emperyalizm ve sosyal emperyalizm" diye bir sloganı vardı. Emperyalizm Amerika''ydı, Sosyal Emperyalizm ise Sovyet Rusya.. (Bilim yapıyoruz kardeşim!)

Şölee bir tekerlemeleri de vardı..

"TİP, TSİP, TKP/ Pis pis revizyonistler/Amerika gitsin Rusya mı gelsin?/Sizi gidi sosyal faşistler."

Güftesi, "taze de pişmiş fasüllye, ye ha ye ha yee" okul bandosu temrinine benzer.

Bir de Enver Hoca''cılar vardı, Halkın Kurtuluşu gibi.

Bu Enver Hoca cami imamı filan değil, Arnavutluk''u yöneten komünist liderdi.

Dünya Komünizmi üç kutuba ayrılmıştı:

Moskova, Pekin, Tiran..

Deniz Gezmiş''in mirasçısı Halkın Kurtuluşu''nun vardığı çizgi Tiran''ın çizgisiydi.

Enver Hoca, Türkiye''de sadece TDKP''yi muhatap alıyordu..

Birinin bunları hatırlatması lazımdı.

* * *

Hatırla Sevgili''nin senaristi Nilgün Öneş bilmiyor mu bunları?

1970''lerde TDKP''de yer aldığını kendisi söylüyor.

"Hatırla Sevgili''de tarafsız olamadım" demiş.

Kimse tarafsız olmasını beklemiyor.

Keşke taraf olsaydı, keşke.

Hadi karşı tarafı geçtik, hiç olmazsa kendi tarafını doğru anlatsaydı..

"Darağacında Üç Fidan" kitabının yazarı Nihat Behram ateş püskürüyor diziye.

Behram, Deniz''in çok yakın arkadaşı.

Deniz Gezmiş''lerin sehpadaki sözlerinin sansür edildiğini söylüyor.

Sadece son sözler mi?

Keskin devrimci mücadele magazinleştirilerek sunuluyordu.

Yani, Deniz''lere ayıp edildi.

İzleyicilere de..

Şahitler daha konuşmadı..

Sabah başyazarı Mehmet Barlas ile Vatan''dan Zafer Mutlu arasındaki kapışmayı biliyorsunuz. Gerçi kapışma kalem kavgasının sınırlarını aştı. Şimdilik Barlas önde görünüyor, ama raund bitmedi henüz. Çünkü Barlas''ın dile getirdiği "diz çöküp özür dileme" vakasının iki önemli tanığı, Sabah''ın eski patronu Dinç Bilgin ve ANAP''lı eski Bakan Güneş Taner daha konuşmadı.

Zafer Mutlu, Barlas''a Vatan''daki sütunundan değil de, internet sitesinden cevap vermiş. Barlas usta bir gazeteci.. Savaş diplomasisini iyi biliyor. Sabah''ta cevap verecek değil ya. Mütekabiliyet esasına dayanarak misliyle mukabele etmiş. O da, internet haber portalı HaberX''ten cevap vermiş.

Lakin, Mutlu''nun açıklamasında bir başka detay daha var. Mutlu, Vatan''ın internet sitesinde öyle bir cümle kullandı ki, şaşırmadım desem yalan olur.

Barlas''a hitap ettiği cümlesi şuydu:

"Benimle ilgili Pazar günü yazdığınız hayal mahsulü yazıyı eve SABAH girmesine eşim tarafından izin verilmediği için bir gün gecikmeyle başka gazetelerin yaptığı alıntıyla okudum."

"Ee bunda ne tuhaflık var!"diyorsunuz değil mi? Daha ne olsun, Zafer Mutlu, Posta ve Hürriyet''ten sonra üçüncü büyük tiraja sahip Sabah gazetesini okumuyor demek ki! Üstelik, Barlas''ın kendisi hakkındaki iddiaları da başka gazetelerin yaptığı alıntılardan öğrenmiş. Hadi, eve Sabah girmiyor, anladık. Peki Vatan gazetesine de mi girmiyor bu Sabah, anlamadım gitti. Ne iş bu!

Yahu nerede şu altınlar?

"Kapı kapı dolaşıp erzak dağıtıyorlar abi" geyikleri tutmadı. Şimdi de "kapı kapı dolaşıp altın dağıyorlar birader" hikayesi başladı. Adamın biri çıkmış, ihtiyaç sahibiymiş. Arkadaşı, "AKP İl teşkilatına git, onlar sana yardım eder". Gitmiş. Buraya kadar her şey normal, olabilir.

Lakin parti binasında adama AK Partiye oy vereceğine dair yemin ettirmişler. Sonra da evine iki poşet kuru gıda göndermişler. Sonra kara çarşaflı iki kadın ve sakallı bir adam, bu vatandaşın evine gelmişler. Başbakan Erdoğan''ın talebiyle geldiklerini söyleyerek yerel seçimlerde AK Parti''ye oy vermeye yemin ettirmişler. Vüüyy, hem de Kur''an üzerine.. Sonra da kadınlardan biri kesesinden altın çıkarıp vermiş. Öyle yaa, bilmediğimiz altın madenleri var AK Parti''lilerin, bas liraları gitsin. Her neyse, adam, altını kapmış, lakin sonradan nedamet duyup Savcılığa şikayette bulunmuş.

Buna da inanan vardır hiiçç merak etmeyin. Hatta "demedim mi birader, bak!" diyenler çıkmıştır. Bu iddianın yer aldığı küpür AK Parti hakkındaki kapatma davasında yer alırsa, şaşırmayın.

Haa bu arada bir uyarı notu size. Kapınıza biz şu partiden geliyoruz diyenlerden görevli kimlik kartını istemeyi unutmayın.

O da yetmez, soruşturun. İlerleyen günlerde daha böleee çookk haberler duyacaksınız. Burası Türkiye, bizde entrika tükenmez..