Çeçenistan"a neden yardım edilmez?

00:0010/12/1999, Cuma
G: 10/09/2019, Salı
Akif Emre

Ruslar tüm ahlakî ölçüleri bir kenara bırakarak 150 yıldır Kafkaslar''da uyguladığı yöntemleri daha acımasız ve kahredici imkanlarla uygulamaya koyuyorlar. Bir toplum haritadan silinmek üzere. Tüm bunlar, insan hakları ve globalleşmenin en geçer akçe sayıldığı soğuk savaş sonrası dönemin altın çağını yaşadığı tarihe denk geliyor.ABD Başkanı Clinton, her ne kadar bu uygulamanın "Ruslar için pahalıya malolacak" dese de Çarşamba günü yaptığı açıklamada globalleşmenin bu bağlamda ne anlama geldiğini

Ruslar tüm ahlakî ölçüleri bir kenara bırakarak 150 yıldır Kafkaslar''da uyguladığı yöntemleri daha acımasız ve kahredici imkanlarla uygulamaya koyuyorlar. Bir toplum haritadan silinmek üzere. Tüm bunlar, insan hakları ve globalleşmenin en geçer akçe sayıldığı soğuk savaş sonrası dönemin altın çağını yaşadığı tarihe denk geliyor.

ABD Başkanı Clinton, her ne kadar bu uygulamanın "Ruslar için pahalıya malolacak" dese de Çarşamba günü yaptığı açıklamada globalleşmenin bu bağlamda ne anlama geldiğini ortaya koydu ve "Rusya''ya yapılacak yardımın Çeçenistan''daki askeri operasyon nedeniyle durdurulması büyük hata olur. Rusya''da demokrasinin gelişmesi, bağımsız medyanın oluşması açısından bunun bir zorunluluk" olduğunu ileri sürerek tartışmayı kapatmış oldu.. Çeçenistan''a yardım etmesi, en azından katliamı durdurması beklenen Amerika''nın tavrı bu olunca, doğrudan kendi alanı içindeki Kosova''ya bile müdahale edemeyen Avrupa''nın bir girişimde bulunması, hele hele gölgesinden daha yeni kurtulduğu Rusya ile zaten hiç de sempatik bulmadığı İslam fundamentalislerinin imhasını önlemek adına karşı karşıya gelmesi beklenemezdi.

Bu durumda, en azından insani/manevi olarak İslam dünyasının sesini yükseltmesi beklenebilir(miy)di. İlk akla gelen ülke Türkiye''nin Rusya''ya olan stratejik ve siyasi bağımlılığı hareket alanı bırakmıyor. Bir yanda enerji kaynakları açısından bağımlılık diğer taraftan kimi siyasal sorunların PKK''ya verdiği örtük desteğe endeksli hale getirilmiş olması yüzünden hükümet, zaten isteksiz olduğu bir sorun yüzünden Rusya''yla karşı karşıya gelmek istemez.

Batı''yla ilişkileri kesik olan İran''ın Rusya ile çok ileri düzeyde ilişkisi var ve bu ülkeye bağımlılığı daha da fazladır. Örneğin İran Rusya''nın yardımıyla nükleer santral inşa etmektedir. Sadece bu bile Rusya ile ilişkilerini bozacak bir girişimi engellemeye yeter.

Irak ve Suriye''den bu bağlamda bahsetmek gereksiz. Bölgede insan unsuru açısından Çeçenler''e en yakın ülkelerden biri olan Ürdün''ün kendi başına bir girişimde bulunacak ne gücü var ne de ABD''den bağımsız siyasi vizyonu. İslam dünyasından yardım etmesini, en azından diplomatik olarak bir kampanyanın başını çekmesi beklenecek ülkelerin hemen hepsi benzer biçimde yarı bağımlı durumdalar. Rusya''nın Çeçenler''e yardım etmekle suçladığı ülkelerin bile gerçekten ne bağımsız hareket edecek inisiyatifleri var, ne de siyasi ve askeri güçleri. Pakistan''dan Endonezya''ya, Suudi Arabistan''a kadar tüm ülkelerin durumu birbirine benziyor.

Oysa garip bir şekilde bu ülkelerin hepsinde askeri harcamalar, bütçelerinin büyük kısmı alıp götürüyor. Her yıl milyarlarca dolar silaha para yatırılıyor. Çok fazla askeri silah altında tutarak sayısal olarak askeri dev görünümündeler.

Ancak beslenen bu orduların dış düşmana karşı işlevsel olarak kullanıldığı pek az görülmüştür.