Müzik uzmanı değiliz elbette. Ancak, ülkemizde rap müziğin şu sıralar yaygınlaştığını da tespit edebilecek durumdayız.
Tabii bugünün rap şarkıları, bunlardan anlayış olarak çok uzaklarda… Bugün, “arabesk rap” de denen hayli farklı bir müzik türüyle karşı karşıyayız… Çok da eski olmayan zamanlarda köyden kente göçün ve acının müziği arabeskken, şimdi köyden kente göçün ifade edildiği müziğin evrim geçirmiş başka bir türü bu. Arabeskle yoğrulmuş, rap ögeleri içeren, belki rock müziğin popüler zemindeki tahtını sarsan… İşin teknik kısmı böyle işte!
Peki ya içerik, mesaj kısmı?
Orada sorun var!
Bizce, hayır!
Bozuk bir Türkçe’yle, bazen altyazıya ihtiyaç duyularak sarf edilen sözlerde mekanik bir protesto anlayışı var. Protestonun bir anlamda en ilkel boyutu bu…
- Kaplan geldi ama..
- Futbolla ilgili kim varsa, özellikle de Galatasaraylılar aylardır ‘kaplan’ lakaplıRadamel Falcao’nun transferine, deyim yerindeyse ‘kitlenmiş’ durumdaydı. Bu süreçte beklenti o kadar yükseltildi ki Falcao’nun eşinin İstanbullu bir iç mimarı sosyal medyadan takibe almasından GS Başkanı’nın berberinin açıklamalarına kadar her ince detay haber oldu. Beklenti yükseltildi, yükseltildi, yükseltildi… Neyse ki sonunda transfer gerçekleşti.
- Fakat asıl mesele bundan sonra başlıyor. GS camiasının, Falcao’dan beklentisi çok yüksek. Ona gökten düşmüş bir yıldız gibi gözleri parlayarak bakıyorlar.
- İletişimde, beklenti yönetimi çok kritik bir konudur. Bunu bir formülle ifade ediyoruz:Tatmin = Algılama - Beklenti…
- Özetle, beklentiyi çok yüksek tutarsanız ve karşınızdaki hedef kitle ya da kişinin sonuçtaki algısı çok düşük olursa‘tatmin’hanesine rahatlıkla negatif yazabilirsiniz. Yani büyük beklentilerin sonuçları büyük hüsranlar olabilir… Falcao’nun da kulübün de işi zor. Allah kolaylık versin…