Lig’de şampiyonluk yarışında iken bir Bursaspor maçında Şampiyonlar Ligi maçını düşünerek birçok oyuncusunu dinlendirmiş ve o sezon sonu gönderilmişti Zico… Son 20 yılın en sempatik Fenerbahçe takımı olması bir yana sarı-lacivertli kulübün tarihinin Avrupa’da en ciddi başarısına imza atmasına rağmen…
İki sene önce dönemin Trabzonspor Başkanı, teknik direktörün talebi doğrultusunda, bir sonraki sezon için Avrupa kupalarını düşünmediklerini, “Lig’e odaklandıklarını” ifade etmişti gazetecilerle sohbetinde… Aynı teknik direktör, farklı başkanla da olsa geçen yıl sezon sonunda Avrupa kupalarına katılmamak için neredeyse elinden geleni yapıp istediğini almıştı, kolayca hatırlanacağı gibi...
Bu sezon başında Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Avrupa’dan erken elenmesi camiaları evet ama yöneticileri ve teknik direktörleri gerçekten üzmüş müdür sizce? Veya değiştirelim soruyu, herhangi bir derbi maçını önemsedikleri kadar önemsemişler midir o maçları?
Son olarak Abdullah Avcı’nın Başakşehir’i, Beşiktaş maçını düşünerek Avrupa kupasından fiilen çekildi. Belli ki ligin istikrarlı takımı için de “öncelik” içerisi… Bahsettiğimiz takımın neredeyse tüm sponsorları belediye şirketleri ve o takım, ülkeyi dışarıda temsilin hakkını vermek yerine içerideki rakibi ile olan maçını önemsiyor, önceliyor… Bu gidişle daha Kasım ayı geldiğinde kuvvetle muhtemel Avrupa’da tek takımla kalacağız ve içeride şampiyonluk adına saha içi dışı zamanla iğrençleşeceği aşikar bir yarış var; niye? Çünkü Şampiyonlar Lig’i geliri ekonomik anlamda fark yaratacak tek kaynak...
Tekrar olacak ama Türk futbolunun gerçek sponsoru devlet ve devlet kurumları. Dahası yayıncı kuruluştan elde edilen gelirin bugünkü rakamlara ulaşması da Sayın Cumhurbaşkanı’nın emeklerinin sonucu. Hal böyle iken oyunun ülke adına uluslararası rekabete dair kısırlığı neden kimsenin canını sıkmıyor? Cidden devlet bunca kaynak ve imtiyazı bu kulüplerin içeride birbirleri ile kıyasıya rekabet etmeleri için mi sağlıyor sadece? Eğer öyle ise gerek yok ki bu rakamlara…Futbol, ülkenin “emperyal devlet” anlayışında şu anda en uzakta olan alan ve ne yazık ki hala baş tacı… Başakşehir, Beşiktaş’ı yenmeyi, Alman takımını yenmeye önceleyecekse niye bu destekler? Kime ne faydası var? Daha sert soralım ki belki düşünen olur; sahiden Lig’deki yabancı sayısının fazlalığı, iç rekabetin çok önemsenip Avrupa’dan kaçmak olarak nitelendirilecek anlayıştan daha mı fazla üzüyor sizi? Sahiden ülke adına hangisi daha acı ve yaralayıcı? Gerçek yarış dışarı ile olandır ve asıl futbol kamuoyu ve dahil tüm devlet erkanının dert etmesi gereken o yarıştan kaçma kolaycılığıdır vesselam…
