|
Seçimi kim kazanır?

Beşiktaş’ta başkanlık seçimi için son haftaya girildi. Artık adayların listelerinin nihai hale gelmesini ve kongre üyelerini etkileyecek son projelerini açıklamalarını bekliyoruz. Bu süreçte birçok genel kurul üyesi ile görüştüm.
Özellikle kararsız, hatırı sayılır bir kitle olduğunu gördüm.
Yani bu hafta iki başkan adayının yapacağı hamleler ya da söylemler seçim sonucunu ciddi oranda etkiler gibi geliyor bana. En çok sorulan soru ise, “Kim kazanır?”
Ben de cevap olarak,
“Ben ve benim gibi düşünenler kazanır”
diyorum. Ne demek bu? Yakın zamanda yazdığım yazılarda ve çıktığım yayınlarda Beşiktaş’ın kendi öz dinamiklerine dönmesi gerektiğini, tarihin her evresinde kötü zamanlardan geçtiğinde çıkışı kendi sinesine dönerek bulduğunu anlatırım. Güçlü bir tarihsel söylem gücü olan bu kulübün aynı zamanda diğer büyük kulüplere göre ciddi bir futbol adamı avantajı var.
Bakın şöyle bir Türk futboluna; gerek teknik direktör, gerekse futbol yorumcusu olarak Beşiktaş kökenli birçok isim bulursunuz.
Bu insan kaynağını uzun yıllardır kullanmayan bir Beşiktaş var.

Rıza Çalımbay’ın teknik direktörlük koltuğuna getirilmesi bu sürecin ilk evresi oldu. Gecikmiş bir karardı ama yine camianın kendi dinamiklerinin bastırmasıyla uzun süredir beklenen bu kavuşma gerçekleşti. İki başkan adayı da Rıza Çalımbay ile yola devam edeceklerini deklare ettiler. Onun ötesinde Serdal Adalı Beşiktaş’ın ve Türk futbolunun Şifosu, Mehmet Özdilek’i sportif direktör olarak göreve getireceklerini açıkladı. Yine Hasan Arat’ın Feyyaz Uçar’ı, futbolun anahtarını teslim edeceği yönetim kurulu üyesi olarak açıklamasına şahit olduk. Bir de Samet Aybaba ismi gündemde...

Yani bir Beşiktaşlı daha ne ister ki. Uzun yıllardır bu konular her açıldığında istenilen, özlenilen, beklenilen model bu değil miydi.
Dünya futbolundan rol model örnekler verirken ilk olarak Franz Beckenbauer’den başlamaz mıyız?
Kulüplerin kendi içinden çıkan efsane futbol adamlarını görevlendirmesini istemez miyiz. İşte tam o duruma geldik. Bu da beni son derece memnun ediyor. Bu model tutar ya da tutmaz, yaşamadan bilemeyiz. Ama yıllardır içimizde olan ve hayalini kurduğumuz bir model uygulanacak artık. Size mavi boncuk dağıtan bir yazı ve cümle gibi gelmesin; bu işin sonunda kazanan başkan değil, Beşiktaş olacak.
Değinmem gereken bir konu da; Serdal Adalı ve Hasan Arat’ın ve iki adaya yakın isimlerin söylemlerinin karşılıklı sertleşmeye başlaması. Bu iyi bir şey değil.
Bu, Beşiktaş’a en son lazım olan şey. Beşiktaş zaten iç çekişmelerden dolayı epey yorgun. Öte yandan iki adaydan biri kulübü yönetiyordu da diğeri ona karşı aday oldu gibi bir durum yok. Dolayısıyla iki isim de son dönemde yanlış yönetilen bir kulübü doğru yönetmek için aday oldular. Öteleştirmeye değil, kapsayıcılığa

ihtiyaç var.

#spor
#futbol
#Ergin Aslan
6 ay önce
Seçimi kim kazanır?
Turizm uğruna
Mermer atıklarının muhteşem geri dönüşümü
Tasarruf sandığı
ABD-Çin rekabetinde popülizm, korumacılık ve ulusal güvenlik
‘Şişman Kadın’ kim?