Sıkıntılı zamanlar geçiren Beşiktaş, hem sportif hem de idari olarak çıkış yolu arıyor. Hasan Arat yönetimi göreve geldiği günden bu yana futbol takımı henüz kendilerine bir "hoş geldin" diyemedi. Bu sezon kurulan kadro enkazdan öte... Enkaz kaldırılabilen bir şeydir, ancak bir önceki yönetimin futbol adına bıraktığı şey yerden kaldırılacak gibi değil.

Bir sürü sakat oyuncunun üzerine bir de kadro dışılar gelince, elde avuçta ne varsa sahaya çıkmaya başladı Beşiktaş. Zaten bu kadronun maharetini yediği 3 teknik direktör ile görmüştük. 4. olarak Serdar Topraktepe'yi Hatayspor maçında kulübede gördük. Elbette önümüzdeki hafta yeni teknik direktörünü açıklamış olur Beşiktaş. Ancak kadro üzerinde revizyona gidilmezse 4 değil 14 teknik direktör getirseniz tesiri yok. Bu anlamda" çok ince eleyip sık dokumak gerekiyor.

Beşiktaş, mevcut kadrosunu eleğe koyup eleyecek, kalanların üzerine takviyeler yapacak. Elbette kolay değil ancak kolay olsa herkes bu kulübü yönetmeye talip olur. Hatayspor maçındaki iştah, son maçlara göre iyi göründü. Son 3 lig maçım kazanamamak Beşiktaş'ın çok alışkın olduğu bir şey değil. O yüzden bu girdaptan çıkmak için, şayet yeteneği yetmiyorsa 2 depar fazla atman gerekiyor. Maçın ilk yarısında da bu arzuyu gördük. Özellikle Semih Kılıçsoy attığı golle, "Ben geliyorum" diyor. Aslında Semih bunu uzun süredir söylüyor da, kamuoyunun kendisiyle ilgili konuştuğu şey ise, bencillik! Bu çocuktaki kumaş çok kaliteli... Doğru işlenirse bir gol makinesi çıkar ortaya... Beşiktaş'ın bundan sonraki yolu ve çıkışı da Semih ve Semihgillerde...