|
Depremler, savaşlar ve koronavirüs
1989 yılında Berlin Duvarı yıkıldığında küresel bir iyimserlik yükseliyordu. Artık soğuk savaş dünyasının sert ideolojilerinden, iki kutuplu çatışmalarından kurtuluyorduk. Duvarlar kalkıyordu. İnsanlar, mekânlar, kültürler ve devletler arasındaki mesafeler azalıyordu.
Thomas Friedman, Dünya Düzdür
diye kitap yazmıştı. Demokrasi her yerde yükseliyordu.
Fukuyama, Tarihin Sonu
tezi ileri sürüyordu. Yani Hegel’in tarihin olgunlaşarak tamamlandığına işaret ediyordu. Serbest piyasa, insan hakları ve demokrasi gibi değerlerle tarih tamamlanacaktı. Herkes payına düşen adaleti, demokrasiyi ve insan haklarını alacaktı. Mutlu bir dünyaya koşuyorduk!
Huntington, Medeniyetler Çatışması
diyerek kafaları karıştırıyordu. Derinden derine gelen çatışmaları haber veriyordu. Herkes Fukuyamacı olmak istediği için Huntington’a karşı çıkıyordu. Türkiye’de, bu konuda onlarca makale yazıldı. Türkiye, İspanya ile beraber Medeniyetler Çatışması tezine karşı
Medeniyetler İttifakı’nı
kurarak cevap veriyordu. Dünyanın birbirine düşman gibi gözüken liderleri yan yana geliyor ve barıştan bahsediyordu.
Küreselleşme ile gelen bu mutluluk ve barış tablosu, maalesef şu anda ters dönmüş durumda. Önce savaşlar ve isyanlar ortaya çıktı. Etnik çatışmalar, yeni ulus devlet kurma arayışlarıyla yükseldiler. Ya da
Charles
Taylor’ın
ifadesiyle “tanınma siyaseti” için. Arkasından Arap Baharı ile beraber bir dizi savaş doğdu. Bölgemiz bir savaş alanına döndü. Suriye ve Irak’ta süren bu savaşlarda dünyanın süper güçleri de yer aldı, bölgesel güçler de.
Suriye’deki savaşta ABD ve Rusya da yer alıyor, Türkiye ve İran da. Ayrıca PKK, PYD, DEAŞ gibi onlarca terör grubu da bu savaşın içinde. Sanki bütün dünya Suriye’de savaşıyor. İdlib savaşın final mekanına dönüşmüş vaziyette.

22 milyonluk Suriye halkının 11 milyonu topraklarını tamamen terk edip Türkiye, Kuzey Irak, Ürdün ve Almanya gibi ülkelere savrulmuş. Bir milyona yakını rejim tarafından katledilmiş. 4 milyona yakını bugün İdlib’de sıkışmış durumda. Onlarca terör grubu da çekile çekile İdlib içinde ayakta kalmak istiyor. Yetimhaneleri, çadır kentleri, çamurlu yolları, sefalet akan sokakları… İdlib, dünyanın gözü önünde Rusya, İran ve Esed güçleri tarafından gün gün katlediliyor. Türkiye bu katliamlara dur demek için risk alıyor. Dünyaya sesleniyor. Sanki dünya Türkiye’ye kör ve sağır.

Depremlerle vuruluyor bölgemiz. Elazığ’da, Van’da, Akhisar’da depremler yaşıyoruz. İnsanlar ölüyor. Evler yıkılıyor. Toplum sarsılıyor. Yerin üstünde savaşlarla yaşadığımız büyük huzursuzluğa, sanki yerin ruhu da tepki veriyor! Tepki veren Türkiye ruhu! Zalimliğe, savaşlara ve depremlere karşı ayakta kalma mücadelesi veren bir ruh.

Şimdi koronavirüs ile çalkalanıyor dünya. Uzak Asya’nın parlayan yıldızı diye gösterilen Çin’de ortaya çıkıyor.
Maddi yükselişiyle göz kamaştıran, ama adaletsizlik ve zulmüyle gözleri yaşlara boğan Çin. Pazarda başlayan bir virüs bu kibirli, maddeperest ve zalim ülkeyi dize getiriyor. Ama hastalık bununla kalmıyor. Etrafına bulaşıyor. Hınzırca yaklaşıyor toplumlara
. İnsanlarla taşınıyor. Mobilitenin yüksek olduğu küresel dönemde, hastalık da buna eşlik ediyor. İran’a kadar geldi. Sınırlarımıza dayandı. Türkiye sağlık seferberliği içine girmeli. Suriye’de yaşadığımız gerginlik ve savaş hali kadar önemli bir durum bu.

Türkiye savaş/terör, deprem ve sağlık tehditleriyle yüz yüze. Şimdi çok daha fazla dayanışma ve yardımlaşma içinde olmaya ihtiyacımız var. Komplo teorilerine ve fısıltı gazetelerine yer vermeden güvenilir bir bilgilendirme yapılmalı. İlgili kurumlarımız toplumu aydınlatmalı. Terör, hastalık ve deprem tehditleriyle başa çıkmak için sonuçta iki genel yol var önümüzde: Mücadele ve bilgilendirme. Devlet, hükümet ve ilgili kurumlar bir yandan etkin mücadele içinde olacak öte yandan da halkın doğru bir biçimde aydınlanması için desteklerde bulunacak.

Tarihin Sonu, Medeniyetler Çatışması, Avrasyacılık… Hepsi de bu ülkenin ve bu bölgenin dışında ortaya çıkan teoriler. Bu ülke için ilaç olacak halleri de pek yok. Anadolu İrfanı, Medeniyetler Saadeti, Cemiyeti Kamile’yi biz geliştireceğiz. Kendimiz, bölgemiz ve dünya için… Tehditlere karşı koyarken yeni ufuklar, yeni tezler ve yeni teorilerle buna eşlik edeceğiz.

#Thomas Friedman
#Koronavirüs
#Asya
#Anadolu İrfanı
٪d سنوات قبل
Depremler, savaşlar ve koronavirüs
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler