
Erkenden ülke gündemine sokulmasa hiç dokunmayacağımız cumhurbaşkanlığı seçimi konusunu günlerdir işleyip duruyoruz; o kadar yazı içerisinde bir tekinde “Abdullah Gül seçilsin de askere haddi bildirilsin” tarzında bir yaklaşım karşınıza çıktı mı? ''Rövanşizm'' anlamına gelecek tek bir cümle? Elbette hayır.
O halde, Hürriyet yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, burada ve komşu sütunlarda dile getirilenlere cevap yetiştirmeye çalışırken, neden sanki bunun tersi doğruymuş gibi bir yanlış izlenimi okurlarına yansıtıyor? Pazarları âdeti olan ''laylaylom'' yazılarına ara verdirecek kadar âcil olan ne?
''Aklı başında'' tartışmasına girmeksizin kayda geçirmek istiyorum; Hürriyet''te ve ''Neo-Çılgınlar'' çizgisinde yayın yapan başka gazetelerde, konuya ''Gül-asker'' penceresinden bakan pek çok yazı çıktı. Ancak, sözgelimi Yeni Şafak''ta ''intikamcı'' veya ''rövanşist'' duygular yansıtan bir yazı okuduğumu hatırlamıyorum. Buna rağmen, Ertuğrul Özkök, ''gölge boksu'' yapıp hayali birilerini suçlamayı sürdürüyor. Neden?
Bir okurun bu soruya cevap teşkil edecek bir tezi var; kısaltarak sizlerle de paylaşmak istediğim bir tez bu.
“Ertuğrul Özkök, son zamanlarda, kendisinin çok demokratik, barışçıl, empati yapan birisi olduğunu, diğer yazarlardan farklı düşündüğünü belirterek yazısına başlıyor. Örneğin Gül''ü çok seven biriymiş görünüp ona nasihatler de veriyor, kendisinden fedakârlık da (şövalyelik) bekliyor.. Bunu öyle güzel yapıyor ki, ''Niye başkalarından da fedakârlık istemiyor?'' sorusu aklınıza bile gelmiyor.
“Bu taktik tutmazsa bu sefer ikinci planı devreye sokuyor. Hayali düşman ve hayali davranışlar üreterek onları eleştiriyor. Elinde ''dinci basın''dan veya siyasilerden çarpıtabileceği bazı yazı ve sözler varsa ne âlâ, hemen somut olarak onu gösteriyor. Yoksa da problem değil, sanki varmış gibi davranarak insanları inandırıyor. Son yazılarını okuyunca Gül''ün Çankaya''ya çıkmasını isteyenlerin amacının askerden rövanş almak olduğuna inanırsınız. Üst üste yazılar ile bu söylem kesin doğruymuş gibi yapıyor ve tabii okuyucu da buna kolaylıkla inanıyor. Sonra da askerden rövanş alma düşüncesinin yanlışlığı üzerine yazılar yazıyor.
“Şartlandırma tekniğiyle ''Abdullah Gül'' dendiğinde insanların aklına ''asker ile rövanş isteyen yobazlar''ın gelmesini sağlıyor. Aynı zamanda bazı kesimlere (özellikle askere) ''Bakın bunların amacı sizi alt etmek, dikkat edin'' mesajını da göndermiş oluyor.
“Bu oyun deşifre edilmeli, asker ile rövanş peşinde gruplar bulunmadığı, bunun bazılarınca kasıtlı uydurulduğu insanlara anlatılmalı. Yoksa bu tipler bu hayali senaryoları yazarak okurlarını uyutmaya, bir kesimi de kışkırtmaya devam edecek.”
İlginç, ilginç olduğu kadar da duruma ışık tutan bir tez. Geçmişte benzeri senaryoların bu alanda eğitim almış ''psikolojik savaş'' uzmanlarınca yazılıp uygulamaya konulduğunu biliyoruz; hayata geçirilirken kullanılan unsurlar kişisel olarak fazla önem taşımadıkları halde ülkenin başına büyük dertler açmış senaryolardı onlar. Şimdi ilk kez çok satan bir gazetenin yönetmeni kendisini okuyanlarca ''psikolojik savaş'' taktikleri uygulamakla suçlanıyor.
Ertuğrul Özkök ve Hürriyet hem riskli hem de tehlikeli bir oyun oynuyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.