Hüsnü Mübarek gene İhvan-ı Müslimin teşkilatına karşı kampanya başlatmış. Son günlerde 100 civarında İhvan mensubu tutuklanmış. Bu sayının artması bekleniyormuş… Sonra? Sonrası İhvan''a bereket. “Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük” diyor ya şair; İhvan''ın özgeçmişi de böyle bir şey işte.
Cemal Abdunnasır İhvan''ı kıyasıya ezdi, İhvan güçlendi. Enver Sedat İhvan''ı kıyasıya ezdi, İhvan güçlendi. Hüsnü Mübarek İhvan''ı kıyasıya ezdi, İhvan güçlendi. Mısır diktatörlerinin İhvan''la savaşı sonu gelmez bir başarısızlık öyküsüdür.
Hasan el-Benna ve Seyyid Kutub''u şehit ettiler, ülke çapında amansız ''İhvan avları''na çıktılar, binlerce İhvan mensubunu zindanlarda çürüttüler, İhvan''ın İ''sine bulaşan sivil toplum kuruluşlarının ve ve ticari şirketlerin üzerine inanılmaz bir şiddetle gittiler, ellerinden geleni yaptılar, tekrar tekrar yaptılar, ama İhvan''la bir türlü baş edemediler. Baş edemediler, baş edemiyorlar ve asla baş edemeyecekler inşaallah.
“Vay, Barolar Birliği İhvan''ın eline geçmiş, hemen yönetimi feshedelim!… Vay, Tabipler Birliği de elden gitmiş, onun yönetimini de feshedelim!…” diye diye ve de feshede feshede bir hal oldular, ama Mısır''ın en önemli sivil toplum kuruluşları yine İhvan''ın kontrolünde, yine İhvan''ın kontrolünde. İhvan sosyal hizmetlerinin, İhvan sağlık ocaklarının, İhvan ucuz gıda pazarlarının rahmet rüzgârları estirdiği sokaklar da haliyle İhvan''ın kontrolünde.
Bir yerde birileri adil bir seçimle işbaşına geliyorsa, orada muhakkak İhvan iş başına geliyor. Bir yerde birileri kalpleri kazanarak statü elde ediyorsa, orada statü sahibi olan muhakkak İhvan''dır. Nitekim son milletvekilliği seçimlerinde nerede bir İhvan mensubu “bağımsız aday” olup da seçimlere hile karıştırılmadıysa, oradan muhakkak bir İhvan mensubu meclise girdi. İşte o milletvekillerinden biri, geçen sene Kahire''de bana şunları anlattı:
“Bir zamanlar Mısır meclisinde sadece 1 İhvan milletvekili vardı. Muarızlarımız ''bir kişiden bir şey çıkmaz'' diyorlardı. Sonra meclisteki sayımız 17''ye çıktı. Biraz tedirgin oldular, ama ''17 kişiden de bir şey çıkmaz'' dediler. Şimdi 88 milletvekiliyiz ve muarızlarımız dehşet içinde. Meclisin sadece yüzde 20''sini teşkil etmemize rağmen genel kuruldan iki kanun geçirebildik, çünkü iktidar partisi milletvekilleri muhalefetsiz oldukları günlerden kalma bir rahatlıkla oturumlara katılmayı ihmal ediyorlardı. Şimdi uyandılar ve seferberlik halinde oturumlara katılmaya başladılar. Fakat bu sefer de ''İhvan milletvekillerine nasıl laf yetiştireceğiz?'' diye kara kara düşünüyorlar. Bizim arkadaşlarımız her konuda donanımlı. Tartışmalara çok iyi hazırlanıyor, tezlerini çok iyi savunuyorlar. Bugüne kadar hiçbir şeyi izah etmek ve hiçbir konuda hesap vermek zorunda kalmayan iktidar partisi milletvekilleri zihinsel tembellikleri yüzünden ileri sürecek argüman bulamıyorlar. Dökülüyorlar. Son günlerde, bakıyoruz, kitap okumaya başlamışlar. Kendilerini yetiştirmeye çalışıyorlar. Ama bunun zaman alacağını bildikleri için, devlet televizyonunun meclisten yaptığı canlı yayına son verdirdiler. Meclis çalışmalarında başarılı olmamızın ve halk nezdindeki itibarımızı artırmamızın önüne geçmek için başka tedbirler de alıyorlar, ama ne yaparlarsa yapsınlar, yükselişimizi durduramayacaklar inşaallah. Gerek Mısır''da ve gerekse diğer İslam ülkelerinde rüzgâr bizden yana esiyor. Ve HAMAS bile iktidara gelebildiğine göre, yarınlar her yerde bizimdir inşaallah.”
Akıntıya kürek çekiyorsun Mübarek!
