|
Tüketici konuşmama hakkını kullanıyor

Bu köşeden sürekli "Haksızlıklara karşı sessiz kalmayalım, haksızlıkların yaygınlaşmasına vesile olmayalım" mesajını verirken, bunun çağımıza uygun yolunun sivil örgütlenme olduğunu vurguluyorum. Tüketiciler vakit geçirmeden tıpkı piyasada fiyatları belirleyen güçlerin yaptığı gibi örgütlenmelidir. Birleşmiş Milletler Teşkilatı''nın 1980''li yıllarda kabul ve ilan ettiği ve bizi yönetenleri de bağlayan kararlarından biri de tüketicinin temsil edilmesidir.

Demek ki aslında daha kararlar alınırken tüketicinin temsil edilme hakkını kullanabilmesi gerekiyor. Ama ne mümkün! O halde birileri bu hakkı görmese de tüketici onlara hatırlatmalı, söz hakkını mutlaka kullanmalıdır.

Bu açıdan önemli bir gelişmeyi duyurmak istiyorum;

Cep telefonları ile ilgili olarak Resmi Gazete''de yayınlanarak yürürlüğe giren 4481 Sayılı Yasayla getirilen ve Özel İletişim Vergisi adı altında faturalara %25"lik oranlarda yansıtılacak olan "Ek vergi" tüketiciyi çileden çıkarıyor.

Ancak bu sefer tüketici içten içe çileden çıkmakla kalmamakta kararlı görünüyor. Ülkemizde görmeye alışmadığımız bu kararlılık 15-16-17 Ocak tarihlerinde 100''e yakın sivil toplum örgütü tarafından kamuoyuna duyuruluyor. Bir tüketici derneğinin öncülüğü ve sözcülüğünde, tüketiciler Cumartesi-Pazar ve Pazartesi günlerini konuşmama haklarını kullanarak, cep telefonlarını kapatıyorlar. Eylemle ilgili olarak Müstakil Tüketiciler Birliği Genel Merkezi''nden yapılan açıklamada İletişim Özgürlüğü Platformu üyelerinin şu ortak görüşlerine yer veriliyor: "Yasanın amacı, yaşanan deprem felaketinin yaralarının sarılması olarak ifade edildi. Ancak bu konuda hiçbir sürecin şeffaf olmaması ve bu amaçla toplanan bağış ve yardımların akıbetlerinin de ciddi bir tartışma konusu olduğu dönemde; bu yasanının gönüllülükten ziyade zorunluluğa dayandırılması samimiyetten uzak bir tavırdır." Eylemin nasıl sonuçlanacağını önümüzdeki günlerde hükümetin Yasa''yla ilgili tavrı ve GSM şirketlerinin açıklamaları ortaya koyacak. Eylem çerçevesinde gündeme gelen "Ek Vergi Cepleri Yedi Bitirdi!" Şeklindeki sloganlardan birini aynen veriyorum: Zamanında Tepki Ses Getirir!

TÜKETİCİ DOSTU
Servis "Yedek parça yok" diyebilir mi?

İstanbul''dan Rahime Kartal isimli okurumuzun sorununun ilk anda çağrıştırdığı soru bu... Sayın Kartal, 2 aydan fazla zamandır tamir için yetkili serviste bekletilen Tefal Marka ütüsünün akibetini bize danıştığında öncelikle kendisine Tüketici Kanunu''nun Servis Hizmetleriyle ilgili maddesinde yer alan hatırlattık. Biliyorsunuz 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun''un 15''inci maddesi aynen şöyle diyor:

"İthalatçı veya imalatçılar sattıkları sanayi malları için kullanım ömrü süresince, bakım onarım ve servis hizmetlerini yürütecek istasyonları kurmak ve yeterli teknisyen kadrosu ile yedek parça stoku bulundurmak zorundadır." Bu nedenle tüketicimizi başka mercilere yönlendirmeden önce konuyu bir de marka sahibi olan firma yetkilileriyle görüştük. Sonuçta yetkili servis ve merkez servis arasındaki iletişimsizlik yüzünden bu boyuta vardığı anlaşıldı ve mağduriyetin tazmini için yeni bir ütü verilerek olması gereken mutabakat sağlanmış oldu.

DUYDUNUZ MU?
Fırıncılar dikkatli olmalı

Sağlık Bakanlığı''nın tüketicinin sağlığını ilgilendiren gıda üretim yerleriyle ilgili denetim eksikliğini gündeme getirmeye devam ederken, zaman zaman kamuoyuna yansıyan haberler de konunu önemini vurguluyor. Geçtiğimiz Ramazan Bayramı öncesi Sağlık Bakanlığı''nın taşra teşkilatınca Kayseri''de yapılan bir denetim tüketicinin sağlığının ne denli tehdit altında olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Haberle ilgili olarak yayınlanan ajans metni aynen şöyle: "Kayseri''de fırın denetimi sırasında hamur dinlendirme odasındaki kedi, denetim ekiplerini şoke etti. Çeşitli lokanta ve fırınları denetleyen İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri faturasız tereyağ kullanan lokantalar hakkında yasal işlem yaparak tereyağlarını imha etti. Denetim sırasında yetkililer, işyeri ilgililerince, aslında kullanılmadığı ifade edilen fakat üretim yerinde bulunan pislik içindeki tabakları kırmak isteyince lokanta sahibi gerçekte bunları kullandıklarını itiraf etti." Haberde, ilgili işyerleri ile ilgili yasal işlemlerin sürdüğü anlatılırken İl Sağlık Müdürü Gıda Kontrol ve Çevre Sağlığı Şube Müdürü Hacı Bedir''in denetlemelere devem edeceklerini bildirdiği kaydediliyor. Bu duyarlılığın her şehrimizde, Belediyelerin geniş imkanları da kullanılarak sürdürülmesini diliyoruz.

24 yıl önce
Tüketici konuşmama hakkını kullanıyor
Cilalı Demirtaş devri kısa sürdü
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!