Dağların dilinden anlamak…

00:0029/12/2012, Cumartesi
G: 6/09/2019, Cuma
İbrahim Tenekeci

Biliyoruz ki, birçok ilahi mesaj, dağlar üzerinden verilmiştir. Örneklerden bir örnek: "Dağları yerinde donmuş gibi durur görürsün, oysa onlar bulutlar gibi geçerler. Bu, her şeyi sağlam tutan Allah''ın işidir." (Neml, 88)Kaç vakittir, dağlar hakkında bilgi topluyor, notlar alıyorum. İlk olarak şunu fark ettim: Duruşunu bozmayan dağları daha çok seviyorum. Dağ dediğin, yaz kış aynı kalacak.Dağ, beraberinde dağlıları da hatırlatıyor. Bir dağlı olarak, ovalılardan şu sözü çok duymuşumdur: "Dağ insanı,

Biliyoruz ki, birçok ilahi mesaj, dağlar üzerinden verilmiştir. Örneklerden bir örnek: "Dağları yerinde donmuş gibi durur görürsün, oysa onlar bulutlar gibi geçerler. Bu, her şeyi sağlam tutan Allah''ın işidir." (Neml, 88)

Kaç vakittir, dağlar hakkında bilgi topluyor, notlar alıyorum. İlk olarak şunu fark ettim: Duruşunu bozmayan dağları daha çok seviyorum. Dağ dediğin, yaz kış aynı kalacak.

Dağ, beraberinde dağlıları da hatırlatıyor. Bir dağlı olarak, ovalılardan şu sözü çok duymuşumdur: "Dağ insanı, dağ insanı / Hasta eder sağ insanı!"

Mustafa Kutlu, Menekşeli Mektup''ta, dağlılar ile ovalılar arasındaki farkı çok güzel özetler. Okuyalım: "Dağın adamı adımlarını kaldıra kaldıra atar; her an tetiktedir, hareketli ve çeviktir. Ovanın adamı ayaklarını sürüye sürüye gider ve dalgındır. Biri içe dönük, öteki dışa dönük olur vesaire." (Sayfa 31)

Evet, bu böyledir!

***

Açıkçası, insanlar gibi, dağların da siyasi bir kimliği olduğunu düşünüyorum. Mesela Erciyes, sağ görüşlü bir dağdır. Ülkücülerin Tekir yaylasına çıkması, bu durumu daha da pekiştirmiştir.

Ilgaz dağı, devlete (merkeze) olan yakınlığıyla bilinir. Bölge halkı da öyledir. Ilgaz dağının çevresinde yaşayanların siyasi tercihlerine bir bakın, ne demek istediğimi anlarsınız.

Erciyes ve Ilgaz sağ görüşlüdür, fakat ülkemizde sol görüşlü dağlar daha fazladır. Bir de Giden Gelmez dağları gibi, bağımsız olanlar vardır.

Ağrı, bakmakla yükümlü olduğumuz dağlardan biridir. Çünkü Ermenilerin gözü bu dağdadır.

İstanbul''un ise dağları değil, tepeleri vardır. Bu açığı Uludağ''la kapatmaya çalışır. Uludağ, bana göre, ülkemizdeki tek liberal dağdır.

***

Her şairin bir dağı mutlaka bulunur. Vakti gelince veya canı sıkılınca, içindeki o dağa çekilir. Şeref Bilsel, "Dağlardan çalı çırpı toplayan sesimiz" derken, kim bilir neredeydi?

Ben de, dışımdaki dağlardan birinde, en son şunu yazdım: "Başımda büyük kalmadı baba / Bembeyaz olan saçlardan başka."

Halk edebiyatını birazcık kurcaladığımız vakit, koskoca bir milletin dağlara dikkat kesildiğini görürüz. Bazen "Dağlar seni delik delik delerim" diye tehdit savurmuşlar, bazen de "Kurban olam yol ver geçem" diye yalvarmışlar. Kimisi "Şu dağlarda kar olsaydım" diye özlemini dile getirmiş, kimisi de "Dağlarda kar sesi var" diyerek meseleye derinlik kazandırmış. Bu tür örnekleri kitaplar dolusu çoğaltabiliriz. Ferhat''ın bu kadar popüler olup Şirin''in önüne geçmesi bile dağları delmesiyle ilgilidir. Ferhat, dağlar yerine ovalarda bir şeyler yapsaydı, herhalde unutulur giderdi. Dadaloğlu, dağlara değil de başka bir şeye talip olsaydı, mesela bir dere kenarına, halkın gönlünde bu kadar yer tutmazdı.

Bana kalırsa, dağ ile baba imgesi, birbirini çok iyi tamamlıyor. Her ikisi de hem güven, hem korku veriyor. "Arkamda dağ gibi babam var" sözü, ne güzel bir sözdür.

Güven ve korku. Güven baskın gelmiş olacak ki, belli bir tarihe kadar kurulan şehirler, sırtlarını mutlaka bir dağa vermişlerdir. Dağa yaslanırsanız, arkanız sağlam olur. Enbiya sûresi, 31. ayet: "Yeryüzüne, insanlar sarsılmasın diye sabit (sapasağlam) dağlar yerleştirdik..."

Dağların korku uyandırmasının nedenlerinden biri de, Reşat Ekrem Koçu''dan emanetle söyleyecek olursak, Dağ Padişahları, yani eşkıyalarmış. Artık Dağ Padişahları yok, başka şeyler var.

Devam edelim: Bir yandan "dağ dağa kavuşmaz" demiş, öte yandan, bir kelimeyle de olsa kavuşturmuşuz: Dağdağa.

***

Dağ, kuru bir yükselti demek değildir. Evvela, son yılların moda tabiriyle söylersek, bir kültürdür.

Rakım Efendi''ye soracak olursak, Muş ovasının denizden yüksekliği 1,200 metredir. Ve adı üstünde, ovadır. Buna karşılık, Trakya''daki Yıldız dağlarının en yüksek noktası, 1,031 rakımlı Mahya zirvesidir. Gerisini türkümüz söylesin: "Bey her daim bey olur!"

Muş''a kadar gitmişken, en güzel dağ isimlerinin şark vilayetlerimizde olduğunu söylemeden geri dönmeyelim. İhtiyar Şahap dağları, onlardan biri.

Bu köşede, ''Dağlarda kar sesi var'' ve ''Dağa çıkmak'' başlıklı iki yazı yayımlamıştık. Dağ bahsinin yüksek bir konu olduğunu ve birkaç yazıyla bitmeyeceğini elbette biliyorum. En iyisi, bir kırgınlık dizesiyle mola vermek: "Çıkayım dağlara kurt yesin beni!"