|
Çok farklıyım!

"Şeytan Marka Giyer" filminin bence tartışmasız en iyi sahnesi, ünlü moda dergisi editörü Miranda Priestly"nin asistanı Andy"e ilk ayarı verdiği sahnedir. Mavi triko kazaklı, "imaja, süse püse hiç önem vermem, ben çok farklıyım" havalarındaki Andy, dergi toplantısındaki saçma sapan mavi kemer tartışmasına güler. Miranda, ne olduğunu sorduğunda Andy"nin cevabı "özür dilerim, ben bu zımbırtılardan hiç anlamam" olur. Ve Miranda patlatır cevabı: "Bu zımbırtılardan anlamadığın ortada. Aksi halde, üzerindeki zevksiz kazağın rengini benim seçtiğimi bilirdin. 3 yıl önce bir koleksiyonda moda haline getirdiğim bu renkten bir kazağının olabilmesi için indirim sezonunu beklemen gerekmiş anlaşılan."

Bu, burada bir dursun.

Türkiye, "farklı" olanların değil, "kendini farklı zannedenlerin" yaşadığı bir ülke. Miranda"nın bize uygun gördüğü renkte kazakları giyip sonra da "ben çok farklı bir insanım" diye dolaşıyoruz ortalıkta. Hepsi bu. Şöyle de ifade edilebilir: En farklımız, televizyonda Karadayı yerine Cübbeli Ahmet Hoca seyrediyor. Hepsi bu.

Hemen "ouuw" deme aziz cemaat. Önce dinle.

Modern hayat, bir yandan bizi tek tipleştirmeye çalışırken diğer yandan "sen çok farklı biri olmalısın" diye fısıldıyor kulağımıza.

Kapitalist tüketim düzeneğinin önümüze "farklılık" diyerek koyduğu şeyler aslında sadece neyi tüketmek istediğimize dair sonsuz seçenekten birini seçme hürriyetidir. Başka bir şey değil.

Örneğin, bireye sonsuz seçenekteki akıllı telefonlardan birini seçmeyi "farklılık" olarak pazarlayan modern hayat aslında bizi "akıllı telefon sahipleri" sepetinde benzeştirmeye yarar. Akıllı telefonun çok mu farklı? Yetmez. Dindarsan Kuran-ı Kerim ve Kütüb-ü Sitte uygulamaları, laiksen Nutuk ve Atatürk sözleri aplikasyonu "farkını ortaya koyman için" seni bekliyor.

Meseleye bir başka tarafından bakalım. Siyaset konusunda ahkam kesen AK Partili bir gence kulak verin mesela. Delikanlının "bunlar benim görüşlerim" diye sıraladığı cümlelerin tamamının Yiğit Bulut"a ya da bir benzeri isme ait olduğunu fark etmeniz 5 dakikanızı almayacaktır. Hemen kızma aziz cemaat! Ulusalcıların cümlelerinin Yılmaz Özdil ya da Koray Çalışkan"a ait olduğunu anlamanız 5 dakikanızı bile almıyor.

Fakat elbette herkes çok farklı… Koreli bilmem kimin konserinde çılgınlar gibi dans eden ve birbirlerine ikizmişçesine benzeyen ergenlerin anne babaları da çok farklı mesela. Kimisi başörtülü, kimisi sosyalist, kimisi ateist, kimisi dindar…

Yeri gelmişken söyleyeyim. Hele hele Ulusalcılarla seküler Kürt milliyetçileri birbirinden öyle farklı ki… (Random gülüş gelecek buraya!)

Geç kaldık ama biz gene de şu "fark" kelimesinin anlamına bir bakalım. Türkçe sözlükler "fark" kelimesini şöyle tarif ediyor: "Bir kimse veya nesnenin, bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık."

Fark kelimesi ile akraba bir başka kelime olan "Furkan"ı da hatırlayalım. Bir Kur"an kavramı olan Furkan, "doğru ile yanlışı, hak ile batılı birbirinden ayırabilme bilgisi; fark ayırt edebilme bilgisi" demek.

Akıllı telefonun "doğru mu yanlış" mı olduğu hakkında zihin yormaksızın akıllı telefonun hangi markasının ya da uygulamasının doğru ya da yanlış olduğunu düşünmek bizi Furkan"a değil, bir çeşit benzeşmeye götürüyor.

İki şey, iki nesne, iki insan, iki durum arasındaki farkı anlayamayan zihinlerin hakikate temas etmesi beklenebilir mi? "Fark bilgisi" elinden alınmış insan tekinin "farklılık yaratması" beklenebilir mi?

"Benzeşmenin nesi kötü yahu" diyorsan sorun yok zaten. Aç televizyonunu, çekirdek çitleyerek Şamil Tayyar, Kemal Kılıçdaroğlu, Melih Gökçek, Erman Toroğlu, Banu Güven, Muhteşem Yüzyıl, Kaçak… Sonsuz seçenekten birine takıl.

Ne diyordu Cengiz Han: "Gün gelecek öyle bir makine yapacağız ki, girişinden ne koyarsak koyalım, çıkışta sosis haline gelecek! Belki en fazla renkleri değişik olur."





11 yıl önce
Çok farklıyım!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi