19 Mart kur atağı ve enflasyon beklentilerine yansımaları

04:0029/03/2025, Cumartesi
G: 29/03/2025, Cumartesi
Levent Yılmaz

Geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da içinde bulunduğu yolsuzluk, rüşvet, irtikap ve terör soruşturmasının kamuoyunda duyulması ile birlikte piyasalarda yaşanan dalgalanmaların etkilerini ve maliyetini yavaş yavaş görmeye başladık. Merkez Bankası verilerinde görebildiğimiz kadarıyla döviz piyasasını dengelemek için yapılan müdahalenin boyutu 30 milyar dolara yaklaşmış görünüyor. Elbette bu oldukça büyük bir rakam. Dahası Merkez Bankası’nın atmak zorunda kaldığı

Geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da içinde bulunduğu yolsuzluk, rüşvet, irtikap ve terör soruşturmasının kamuoyunda duyulması ile birlikte piyasalarda yaşanan dalgalanmaların etkilerini ve maliyetini yavaş yavaş görmeye başladık.


Merkez Bankası verilerinde görebildiğimiz kadarıyla döviz piyasasını dengelemek için yapılan müdahalenin boyutu 30 milyar dolara yaklaşmış görünüyor. Elbette bu oldukça büyük bir rakam. Dahası Merkez Bankası’nın atmak zorunda kaldığı diğer adımlarla faizleri yükseltmek zorunda kalmasının da ekonomiye ve reel sektöre önemli ölçüde maliyeti var. Bu maliyeti ise hesaplamak pek mümkün görünmüyor.


Borsa İstanbul tarafındaki kayıplar ise çok daha yüksek seviyelerde. İlk gün birkaç kez devre kesicilerin çalışması, sonrasında yaşanan sert düşüşler borsa yatırımcılarını ve şirketleri de oldukça hırpaladı. BIST Yönetimi ve SPK aldıkları kararlar ve attıkları adımlarla kayıpları en aza indirmeye çalışsa da borsa tarafında algının tam anlamı ile toparlandığını söylemek için oldukça erken.


Diğer yandan 14-21 Mart haftasında yabancıların swap kaynaklı çıkışları 3,3 milyar dolar seviyesinde görünüyor. DİBS ve hisse senedi çıkışları ise 440 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Eurobond piyasasından çıkış ise 350 milyon dolar. Her ne kadar böylesi bir türbülans için bu tablo abartıldığı kadar yüksek olmasa da yine de dikkat edilmesi gereken rakamlar olduğunu not edelim.


Peki tüm bu yaşananlar enflasyon tarafını nasıl etkileyecek?


Öncelikle hatırlatalım her yıl Ramazan ayında kronik olarak gıda fiyatlarında aylık enflasyona yansıyan yukarı yönlü fiyat hareketleri görürüz. Bu yıl Ramazan ayında da söz konusu hareketi bekliyorduk. Ancak beklenti dışı bir gelişme olarak kurdaki sert atak ve sonrasındaki beklenti bozulmasının hem Mart hem de Nisan ayında beklentileri bozduğunu hatta yıl sonu enflasyon tahminlerinin de yukarı yönlü revize edilmesine neden olduğunu görüyoruz. Pek çok yerli ve yabancı finansal kurum şimdiden yıl sonu enflasyon tahminlerini yukarı yönlü güncellediler. Diğer yandan enflasyon beklentilerine ilişkin en iyi verilerden bir tanesini de Merkez Bankası derliyor. Merkez Bankası’nın Sektörel Enflasyon Beklentileri verisi ile reel sektörün ve hanehalkının beklentilerini görmek mümkün oluyor.


Son veriye göre; 12 ay sonrası için profesyonellerin beklentisi 0,7 puan azalarak %24,6 seviyesine düşerken, reel sektörün 12 ay sonrası enflasyon beklentisi de 0,8 puan azalarak %41,1 seviyesine inmiş durumda. Ancak hanehalkı tarafında küçük de olsa bir yükseliş var. Hanehalkı yani tüketicilerin 12 ay sonrası enflasyon beklentisi 0,1 puan artarak %59,3’e yükseldi. Esasen hanehalkının enflasyon beklentisinde son 2 aydır bir artış var. Bu konu yakından izlenmesi gereken bir konu zira beklentilerdeki bozulma beraberinde tüketim davranışlarını da olumsuz etkiliyor.


Ancak Sektörel Enflasyon Beklentileri’ndeki Nisan ayı verisini görmek daha önemli olacak. Zira piyasalardaki dalgalanma 19 Mart’ta başladı. Bu bakımdan beklentiye ilişkin tüm ay anket şeklinde derlenen veri tam anlamı ile son gelişmeleri yansıtmıyor olabilir.


#Ekonomi
#kur
#Levent Yılmaz