ABD-Japonya tarihinden örnekle ABD-Çin ilişkileri ve Türkiye

04:0018/04/2025, Cuma
G: 18/04/2025, Cuma
Mehmet Akif Soysal

26 Temmuz 1941'de ABD hükümeti Birleşik Devletler’deki Japonlara ait finansal varlıkları dondurdu. Amerikalı tüccarlar artık Japon işletmelerinden ve firmalarından dolar kabul etmeyerek neredeyse tüm ticareti durdurdu. Bunun evvelinde Japonya'nın kurduğu ittifaklar ve Fransız Çinhindi’ne saldırmasına tepki olarak 26 Eylül 1940’ta hurda demir malzemelere ABD tarafından ambargo konulmuştu; Uçaklar ve metaller üzerine birkaç yıl evvel konan ambargolar etkisizdi çünkü Japonya bu malları önceden stoklayabiliyor

26 Temmuz 1941'de ABD hükümeti Birleşik Devletler’deki Japonlara ait finansal varlıkları dondurdu. Amerikalı tüccarlar artık Japon işletmelerinden ve firmalarından dolar kabul etmeyerek neredeyse tüm ticareti durdurdu.

Bunun evvelinde Japonya'nın kurduğu ittifaklar ve Fransız Çinhindi’ne saldırmasına tepki olarak 26 Eylül 1940’ta hurda demir malzemelere ABD tarafından ambargo konulmuştu; Uçaklar ve metaller üzerine birkaç yıl evvel konan ambargolar etkisizdi çünkü Japonya bu malları önceden stoklayabiliyor ya da başka yollarla tedarik edebiliyordu.

Bu ambargo, Japonya'nın hedeflerine doğru politikalarını frenledi ama geciktirmedi.
Çünkü Japonya kurduğu modern ve yenilikçi sanayisi ile 1880’lerden itibaren geçen yaklaşık elli senede sanayi tekniklerini öğrenmişti
ve hurda metali sivil üretimden askeri üretime yönlendirme kapasitesine sahipti.

Ancak Japonya'nın kendisi için tedarik edemediği tek mal petroldü ve Japonya Kaliforniya'nın en büyük dış petrol tüketicisiydi.

ABD petrolünü dolar veya altın ile satacağını deklare ederken Japonya’nın dolarlarına el konması ve Japon altınlarına karşı doları konvertibil etmemesi her şeyi kilitliyordu.
Büyük Doğu Asya Refah Küresi (GEACPS)
: İkinci Dünya Savaşı sırasında (1939-45), Asya-Pasifik bölgesinde Japon kontrolü altında birleşik ve kendi kendine yeten bir bloktan oluşan Japon ideasıdır.

GEACPS, Ağustos 1940'ta Japon Dışişleri Bakanı Yōsuke Matsuoka tarafından kamuoyuna resmen duyuruldu. Duyuruda, Asya'nın ekonomik, siyasi ve askeri olarak birleştirilmesini öngören “Asyalılar için Asya” fikri şeklinde tanıtıldı

Bu, Japonya'nın Mançurya'dan Hollanda Doğu Hint Adaları'na kadar uzanan ve Çin, Fransız Çinhindi bölgesi, Tayland ve İngiliz Malaya'yı uydu devletler olarak içeren kendi kendine yeten bir imparatorluk anlamına gelen ideolojik yeni düzeni olacaktı.

Dönemin sömürge anlayışı ile değerlendirince GEACPS fikri; Japon liderlerin doğal kaynakları güvence altına almak ve Japonya'nın topraklarını, ordusunu ve ekonomisini genişletmek konusunda attığı adımdır diyebiliriz.

Bu fikre altlık olarak şunu da ifade edebiliriz; Batılıların Asyalılara karşı ırksal ve etnik önyargıları nedeniyle Japonlar kendilerine adaletsiz davranıldığına inanıyor ve Batı'nın Asya ülkelerini sömürgeleştirmesine ve Amerika Birleşik Devletleri ve diğer Batı ülkelerinde Asyalılara karşı ayrımcı yasalara ve duygulara tepki duyuyorlardı.

Bu minvalde, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra uluslararası uzlaşmayı başlatan Paris Barış Konferansı'ndaki müzakereler sırasında Japonya'nın Batılı güçlerden gördüğü muamele,
Japon liderleri ülkelerinin eşit olarak görülmediği konusunda daha da ikna
etti.
Pearl-Harbour Baskını

Hepimizin aşina olduğu baskın işte bu süreçten hemen sonra gerçekleşti; 7 Aralık 1941 sabahı saat 7:02'de, Hawaii'nin Oahu Adası'na yerleştirilen bir ordu mobil radar birimi yaklaşan uçakların sinyallerini aldı.

Radarı kullanan iki asker Ordu Genel Bilgi Merkezi'yle temasa geçti, ancak oradaki görevli subay onlara sakin olmalarını söyledi; uçaklar muhtemelen Kaliforniya'dan gelen Amerikan B-17'leriydi. Aslında bunlar Hawaii'nin 200 mil kuzeyindeki altı uçak gemisinden kalkan Japon uçaklarıydı.

Yukarıda kısaca özetlediğimiz haliyle ABD-Japon yakın tarihi birçok noktada günümüzün ABD Çin ilişkilerini anımsatmakta hatta paralellik göstermektedir.

ABD tarafından köşeye sıkıştırılan Japonya’nın yerine Çin yine çok paralellik gösteren genişleme politikalarına adını koymamış olsa dahi Japonya’nın Büyük Doğu Asya Refah Küresi (GEACPS) ideolojisi benzeri bir düzeni oluşturmaktadır.
Japonya’nın o günkü koşullarda temelde maden olarak petrole ihtiyacı kritikken, bugün Çin enerji açısından nispeten daha rahat. Fakat tüm Dünya için esas mesele “Nadir Toprak Elementleri” ki Çin bu kaynakları ABD’den evvel kontrol altına almayı başardı.

Çin kendi refah küresini hızla yaratıyor.

ABD Japonya örneğinde olduğu gibi ilk adımını (bir nevi ambargo) neredeyse malın iki katına varan gümrük vergileri ile attı.
Geçen hafta bahsettiğim gibi Çin buna karşılık sözde gümrük vergilerini arttırarak gerçekte ise bir sabah ansızın ABD Borçlanma Senetleri olan tahvilleri satarak gözdağı verdi.
ABD buna karşılık şimdilik geri vites yaptı. Zira ilk adımında stratejik hatalar vardı. Japonya ve G.Kore’yi yüksek tarifelerle Çin’in yanına itmişti.

Hatasını anlayan ABD’nin verdiği “Molada” daha iyi çalışması lazım yoksa son çare kaba kuvvet tüm dünyaya kötü günleri getirebilir.

Küresel zorluklara rağmen Türkiye doğru okumalar yapıyor!

İç meseleler Türkiye’nin yoluna döşenilmiş mayınlar. Türkiye bunları atlatacak devlet aklına ve operasyonel hükümetine sahip.

Küresel ve bölgesel okumaları dikkatlice yapıyor. Atılan adımlar tüm tahriklerden uzak, teenni içerisinde.

Küresel kırılmaların günübirlik etkisine girmeden, konuları Doğu-Batı ekseninin ötesinde kendi coğrafyasının her noktasının nabzını tutarak değerlendiriyor. Artık geri dönüş yok; Türkiye birleştirici güç oldu. Bunu anlayan bölge ülkeleri refaha kavuşacak aksi tutumda olan ülkeler istikrarsızlığa yol alacak.

ABD bunun farkında, Türkiye ile iş birliği soğuk savaş döneminden önemli hale evriliyor. ABD’nin kendine çeki düzen verme çabası, yeniden yeşillenebilecekse, kendini budamasına katkı sağlayacak az sayıda ülkeden biri Türkiye’dir. Trump bunun farkında…

#Ekonomi
#Türkiye
#ABD
#Japonya
#Çin