|
Bu bir seçim değil referandumdur!
Dünya’da kesin diye ortaya konan yargılar yerlerini yenilerine bırakıyor. Her gün yeni bir gelişme yaşanıyor.
Bu gelişmeler jeopolitik eksende gelişiyor. Küresel arz ve talep denklemlerini ve finansal akışı değiştiren jeopolitik, Türkiye’ye de bir şeyler anlatıyor. Bu gelişmeleri doğru okumak
ve yorumlamak sadece devletin görevi değil aynı
zamanda millet iradesinin görevidir.
İşte yüzyılın seçimine giderken okunması gereken bu süreçtir.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ne diyor?
Lagarde, yakın zaman evvel basına yansıyan ifadesinde “küreselleşmenin uzun vadeli maliyetlerini ölçmek zor olsa da, Uluslararası Para Fonu bunun doğrudan yabancı yatırım ve finansal istikrar üzerinde olumsuz bir etkisi olacağını tahmin edilmektedir” dedi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde devamen; ekonomik parçalanmanın daha az ticaret, daha düşük üretim ve daha yüksek enflasyonla sonuçlanabileceği uyarısında bulundu. Lagarde, 1970’lerdeki politika hatalarının tekrarlanmaması için merkez bankalarının hızlı hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Lagarde’ın politikacılara mesajı açıktı: Korumacı politikaların maliyetini ECB’ye yüklemeye kalkışmayın.
Lagarde, son cümleden yola çıkarak (korumacı politikaların maliyeti), özetle Jeopolitik sorunların faturasını merkez bankasına (ECB) ve hatta merkez bankalarına yüklenmemesi gerektiğini ifade ediyor.
Yıllarca huzur ve güvenin merkezi diye görülen Avrupa için bile kavga sebebi haline gelen jeopolitik düzlemdeki değişimler demek ki ne denli fazla ve yıkıcı ki Avrupa’nın kurumları arasında bile ağır çatışmaya ve uyumsuzluğa sebep oluyor.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ne diyor?
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen da benzer bir uyarıda bulundu. Çin’e karşı sert tutumunu sürdürürken ve Çin yönetimin politikalarını açık bir şekilde eleştirmekten kaçınırken,
tam bir ekonomik ayrışmanın hem Çin hem de ABD ekonomileri için feci sonuçlar doğuracağı konusunda uyardı.
Dünyanın her iki ülke için de «yeterince büyük» olduğunu söyleyen Yellen, bunun aynı zamanda Biden’ın da görüşü olduğunu belirtti.
Jeopolitik kırılmaların maliyeti ağır! Eksen değişimi mi geliyor?
Jeopolitik kırılmaların getirdiklerine göre dümene ayar verebilmek çok zor ancak mutlak derecede gerekli ki
Atlantik’in her iki yakası da Doğu ile olan ilişkilerinde yüksek maliyetin ortaya çıkacağının farkında.
Eğer bu süreç geçici olsa idi 1970’lerde yaşanan enflasyon sorununa yol açan sebepleri iyi tahlil edip yeni bir reçeteyle işe koyulmak yetecekti.
Ancak parasal mekanizmaların yetmediği bir süreç var ortada bu nedenle para otoriteleri kaygılı ve sorumluluğun sadece kendilerinde.
Bu da eksen değişimidir. Artık Dünya Batı merkezli bir dünya olmaktan çıkıyor.
Millet resmi görüyor!
İşte bu cereyan içinde muhalefetin sadece Batı, ne pahasına olursa olsun Batı söylemlerinin ne denli teslimiyetçi olduğunu millet görüyor.
Muhalefetin, Dünya değişirken 1940’ların Türkiye ezberleriyle yapmayı vaat ettikleri, Türkiye’nin egemenlik alanını daraltmaktan başka bir sonuç vermeyecektir.
İkinci Dünya harbinden beri ilk kez Dünya bir daha kendi yolunu çizmeye kalkışmışken bizleri Marshall yardımına layık gören anlayış bu milleti hor görmek, bu devleti yok farz etmektir. Millet buna prim vermeyecektir. Kaldı ki Dünya da 1940’larda değil!
Doğu ile Batı’nın ortasında, başkasının elinde piyon değil, kendisi egemen olan Türkiye’yi inşa eden Erdoğan işte bu nedenle halen büyük yığınların lideri, Ak Parti halen açık ara en büyük partidir. Milletin istikameti ile Erdoğan’ın istikameti halen net şekilde birdir!
Öyleyse diyoruz ki “Bu bir seçim değil referandumdur!”
#Ekonomi
#Avrupa Merkez Bankası
#ABD
#Muhalefet
#Mehmet Akif Soysal
1 yıl önce
Bu bir seçim değil referandumdur!
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’