|
Bu yasaklar, layf stayli bozar ve dahi kısırlık yapar

Kısıtlamaların bittiğini, yavaştan normale dönme gayretine girdiğimizi açıklarken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği bir cümle, bir kesimi rahatsız etti.

O söz şuydu: “Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur.”

Bunun neresine itiraz ettiklerini anlamakta çoğunluk zorlansa da bilmek gerekir ki bu modellerin kesimi böyle.

*

Gece 24.00’ten sonra yüksek sesle müzik çalınamayacağını duyururken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözün başına “Kimse kusura bakmasın” demesinden kıl kapmışlar.

“24.00’ten sonra müzik çalınamayacak” yerine “24.00’e kadar müzik çalınabilecek” deseymiş keşke.

Sanki bardağın doluluk miktarında değişen bir durum varmış gibi.

Sanki salgın tedbirleri öncesinde, ülkenin her tarafında, gece geç saatlere kadar, yüksek sesle müzik çalmak serbestmiş gibi.

*

İtiraz edilen o cümleye nereden baksak, dünyanın her yerinde kabul edilmiş, aksi düşünülemeyecek bir ifade olduğunu görürüz.

Ama bize ne dünyadan?

Maksat karşı çıkmak olduktan sonra…

Acaba şunu mu demek istiyorlar:

“Herkesin herkesi rahatsız etmeye hakkı vardır.”

Çok saçma olmaz mı?

Olur da kim sakınıyor saçmalamaktan?

Ne kadar uçarsan, o kadar makbul.

Yoksa niye yarışa tutuşsunlar?

*

Belki de “Bazılarının herkesi rahatsız etmeye hakkı vardır” diye düşündüler.

Yahut “Bazılarının bazılarını rahatsız etmeye hakkı vardır” gözlerine daha şık geldi.

Bu da olmazsa son alternatifi sunalım:

“Herkesin bazılarını rahatsız etmeye hakkı vardır.”

Acaba gönüllerinden hangisi geçti de koro halinde itiraz ettiler?

*

Bula bula bunu mu buldunuz karşı çıkacak?

Buna mı sarıldınız? Aşk olsun.

Biraz daha ciddi, biraz daha kreatif olmanızı beklerdik.

“Hayat tarzına müdahale” olarak yorumladı biri.

Bir diğeri “Yaşam biçimi” demeyi tercih etti.

Az daha bekleseydik, kim “Life stil” diyecek, görürdük.

*

Baştan beri hep söylüyorlarmış, “Yasaklar ideolojik” imiş.

Kemal Bey böyle buyurdu.

Gözlüğünün camını silse, dünyayı kirli görmesi son bulacak olanların başında gelenlerden, başka türlü bir tepki beklemek hatadır.

Ondan sonra Ekrem Başkan da aynı minvalde konuştu.

Olay bir anda erken yapılması istenen seçimde, kimin muhalefet adayı olacağına dair örtülü bir yarışa dönüşmüş olmalı ki aynı zamanda Muharrem Bey de benzer bir açıklama yaptı.

*

Türkiye, salgın sürecinde 158 ülkeye yardım gönderdi.

Merak eden, hangi ülkeler olduğuna bakabilir.

Aklımıza gelen bütün ülkeleri saysak, geride bir o kadar daha sayılmamış ülke kalır.

Cumhurbaşkanı konuşurken bu noktaya da temas etti.

Nüfusa oranla yapılan aşı miktarında en önde olduğumuzu açıkladı.

Ardından yerli aşı TURKOVAC duyuruldu.

Bunlar göz ardı edilemeyecek işler.

Bir kesim görmek istemese de.

*

Fakat muhalefet gözlüğüyle bakınca, takdir edilecek bir yanı görünmüyor.

Varsa yoksa, geç vakit müzik çalma arzusu.

Karşı çıkmaya başlamışken, bu yasakların ideolojik olduğunu söylemekle yetinmek niye ki?

Kısırlık yaptığını da haykırın var gücünüzle.

Büyük bir depreme sebep olacağını da.

#Kısıtlama
#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#Müzik
#TURKOVAC
#Muhalefet
3 yıl önce
Bu yasaklar, layf stayli bozar ve dahi kısırlık yapar
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset