Terör örgütlerini koruyup kollayan, besleyip büyüten Batılı ülkelere nasıl seslenmişti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?

Hatırlayalım.

“Gün gelir, bu terör -örgütleri- sizi de vurur.”

Defalarca söylediği bu söz hoşumuza gitmişti.

Yerinde bir ikazdı.

Fakat nasıl olacağını pek kavrayamamıştık.

Biraz temenni gibi algılamıştık.

*

Öyle değilmiş.

Gerçekten de tam anlamıyla “bugün bana, yarın sana” vaziyeti söz konusuymuş.

Zincire bağlı kuduz ite benziyormuş terör.

Koparınca, ilk önce en yakınındaki sahibini ısırırmış.

*

Yıllardır bize zarar verdiği için kolladıkları terör örgütleri şimdi onların başına bela olmaya başladı.

NATO’ya girmek isteyen İsveç ve Finlandiya sert kayaya çarptı.

Türkiye’yi bölüp parçalamak için kırk yıldır silahla karşımıza çıkan teröristleri pek seviyorlardı.

Kol kanat geriyor, destek veriyorlardı.

Anlaşmalara uygun olarak istediğimiz teröristleri asla göndermiyorlardı.

Dahası, onları el üstünde tutuyor, paşalar gibi yaşatıyorlardı.

Teröre karşı mücadelemizi zayıflatmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyor, iade taleplerimizi yok sayıyorlardı.

Biz, hukuka uygun davranmaları için uyardıkça duymazdan geliyordu her biri.

Almanya’sı, Hollanda’sı, İsveç’i, Fransa’sı, ABD’si ve daha nicesi.

*

Terörün ateş gibi yakıcı olduğu, besleyene de zarar vereceği, bugün artık anlaşılmaya başlanmıştır.

Hâlâ anlamayan varsa, az daha beklesin.

Ne dedi Erdoğan?

“İsveç, terör örgütlerinin kuluçka merkezi.”

O merkezden çıkan civcivler, kısa süre sonra büyük canavara dönüşecek.

*

Şimdi kapımızı çalma niyetine girdiler.

NATO’ya girmemize izin vermeleri için görüşelim diyorlar.

İkna edeceklerini düşünüyorlar.

Çocuk mu var karşınızda?

Rabbim ömür versin, Reis “Hiç zahmet etmeyin” dedi.

İçimize bir ferahlık geldi.

Ülkemizin gücünü, ağırlığını hissettik.

Ellerinde çiçek ve çikolata paketi olsa boş.

*

80 darbesinin hemen ardından Evren Paşa imzayı çakıvermiş, Yunanistan hiç pazarlık bile etmeden NATO’ya alınmıştı.

Taviz ne kelime!

Yine aynı olabilir ümidi var Batılı arkadaşlarda.

Nerede o bolluk?

Papaz her zaman pilav yemez.

Size bunu söyleyen olmadı mı hiç?

*

Kenan Evren’i biz bu ülkenin görüp göreceği en beceriksiz, en cahil, en saftirik, en bilmem ne cumhurbaşkanı sanıyorduk.

Meğer daha beteri çıkabilirmiş.

O hiç değilse önce iktidarı ele geçirdi, sonra satışa başladı.

Daha beter olanlarsa, iktidara gelmeden satmaya kalkışıyor.

*

İsveç ve Finlandiya bu saatten sonra isteklerimizi yerine getirseler bile yetmez.

Ağababaları ABD asıl muhatabımız.

Önce kalın kafalılıktan vazgeçsin ve parasını ödediğimiz F35’leri versin…

Bizi düşman ülke statüsünden çıkarsın…

Çuvallar dolusu belgeyle istediklerimizi göndersin…

Güneyimizden çekilsin, terör örgütlerine verdiği desteği geri çeksin…

Gerçekten müttefik gibi davransın…

Sonra düşünürüz.