|
Rabbiyesir kaldı mı yüzünde?

“Dün seni yolda görmüşler, kolunda da biri varmış

Günahı bunu bana söyleyenlerin (ah) ateş de bacayı sarmış…”

Yıllar öncesinin şarkısı. Rana ve Selçuk Alagöz’den. Nereden dilime takıldıysa…

Tam da gözümün önünde eski haber başlıkları belirmişken.

“Tatil bana yakışıyor…”

“Kaymak bana yakışıyor…”

“Balık bana yakışıyor…”

Yahu sana yakışmayan mı var iki gözüm?

İBBB de yakışır, CB de.

Sen şimdi elini sok cebe de bir kâğıt mendil çıkar, terini siliyor gibi yap.

Bütün seçim kampanyası boyunca yaptığın gibi.

Tutmuştu, işe yaramıştı.

Gerçi seçildikten sonra ne mendil göründü ne ter, ama mühim değil.

Bu saatten sonra peşkir de kurtarmaz.

*

“Yanımızda eşlerimiz de vardı.”

Sanki dünür buluşması.

Eşli görüşme, beşli görüşme.

Görüşme kardeşim! Hiç görüşme.

Kar İstanbul’u esir almışken buluşma bile.

“Ayem sori” demek o kadar mı zor?

“16 milyon hizmet beklerken benim AKOM’a gitmem şart” dersin.

Anlardı büyükelçi. Anlamazsa, “Şapşart” der çıkarsın.

Diyemedin. Kendi ayağına delik açtın.

Biliyoruz ki herkes AKOM diyemez. Söylemeye niyetlense bile “bakom” diyen çıkar.

Milyonlarca insanın verdiği oyla gelen başkanın öyle olmaması gerekirdi.

İNKÂR NEREYE KADAR?

Başkan eline küreği alıp yolları temizleyecek değil. Kar küreme, tuzlama araçlarının direksiyonuna geçmesini bekleyen de yok. Ama öyle bir gecede bulunması gereken yer, krizin yönetildiği yerdir.

En başta balıkçıda olduğunu inkâr etmek de büyük hataydı.

Sonra “bir saatlik yemek molası” diye açıklamak komik kaçtı.

Ertesi gün, içinde “zavallı” geçen mesajı silmek ve molanın “iki saate” çıkması kendi adına üzücüydü.

*

Yollar tıkanmış, insanlar araçlar içinde donma tehlikesine karşı mücadele ederken, ekranlarda yayın yapanlar açıklama peşine düşmüşken, hiç ses çıkmaması makul karşılanabilir mi?

Bir kanala bağlanıp on dakika konuşsaydı, fena mı olurdu?

Sayın Başkan, acaba “Ben olmadığım zaman işler daha iyi yürüyor” diye mi düşünüyor?

O yüzden mi karda, selde, depremde bir yerlere kayboluyor?

YANDAŞLAR HIZLI ÇIKTI

Yollarda kalan vatandaşlar can derdine düşmüşken, Sayın Başkan gizleyerek, inkâr ederek kendini kurtarmaya çalışırken, destekçileri ondan daha atik ve tetik davranmaktaydı.

“Eski fotoğraf” olduğunu savundular. “Aylar öncesine ait, yazın çekilmiş” diyenler oldu.

Şikâyet eden vatandaşlara hakaret ettiler, dalga geçmeye kalktılar.

Fotoğrafta balıkçıdakileri sobaya ellerini uzatmış hâlde görünce, söz tükendi.

Mızrak çuvala sığmayınca, manevra gerekti.

“Nereden biliyorsun yemeğin üç saat sürdüğünü? Yanında mıydın?”

Bu sözü de duyduk yandaşlarından.

FIRSATÇI OTELLERDEN
HESAP SORULMALI

Tıkanan yollarda kalan araçları terk edenler oldu mecburiyetten.

Cenaze arabasında cenazeyi bırakıp gitmişler. Bekleseler, soğuktan donup ölecekler, taşıdıklarıyla farkı kalmayacak.

Oteller, misafirhaneler, öğrenci yurtları, camiler doldu.

Son derece kritik bir gecede, insanlık adına büyük ayıplar yaşandı.

Ücreti iki üç katına çıkaran otellerden hesap sorulmasını bekliyoruz.

İndirim yapılması gerekirken zam yapanlar “serbest piyasa” kavramına sığınamaz.

Dünyanın hiçbir yerinde bu derece bir serbestlik görülmemiştir.

ADAYLIK YOLU DA TIKANDI

O gece kar, yolları tıkadı ama Kemal Bey’in adaylık yolunu açtı.

Artık kimse Sayın Başkan’ın şansından bahsedemez.

Artık kimse yüzünde Rabbiyesir gördüğünü söyleyemez.

Kalmadı. Taze bitti, kuru var.

SON EVRE CENEVRE

Böyle zamanlarda açıklama yapma görevini üstlenen sözcüsü Murat Bey de ortalıkta yoktu.

Meğer ona da tatil çok yakışıyormuş. Uyum budur.

On günden önce dönmesin Ongun. Keyfine baksın. Nasılsa battı balık.

#İBB
#AKOM
#Selçuk Alagöz
2 yıl önce
Rabbiyesir kaldı mı yüzünde?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset