|
Uzaktan Kumandalı Atış Platformu

2014 sonbaharında Kobani meselesi patlayınca MİT, hükümete, “Buraya girmemiz lazım” diye rapor vermişti.

Birçoğu yapısal başka başka faktörlerin de birleşmesi nedeniyle Türkiye, Suriye meselesinde daha elverişli zamanlarda yapabileceği şeyleri yapamadı.



Hard Power/Sert Güç, hükümet politikalarını besleyemedi ve ancak güvenlik tehditleri artık dayanılmaz hale gelince, bir de 15 Temmuz darbe kalkışması bir halk destanına dönüşünce harekete geçilebildi.

Yukarıdaki paragrafta sözünü ettiğim “yapısal faktörlere” bir örnek daha vereyim:

Ankara’nın “Biz hava savunma sisteminde acaba ne durumdayız” diye sorduktan sonra, bu alandaki zayıflığı tespit edebilmesi, 2012 yılında Şam rejiminin bir Türk savaş uçağını düşürmesi üzerine gündeme gelebilmişti.

S-400’lerin satın alınmasına, Fransa-İtalya ortak konsorsiyumu Eurosam ile işbirliği anlaşması yapılmasına, eşzamanlı olarak da yerli hava savunma sistemi için harekete geçilmesine kadar gelen sürecin başlangıç noktası orasıdır.

Yani 5, bilemediniz 6 sene öncesi.

Ha, bu arada…

Ezberleme bir yaklaşımla “O vakit 15 yıllık siyasal iktidar ne yapıyordu” sorusunu sormak için hamle yapacaklara, 15 Temmuz’a gelene kadar TSK içindeki “siyasi iktidar içişlerimize karışmasın” lobisinin ne kadar güçlü olduğunu hatırlatarak karşılık verilebilir.

Bunları, Afrin’e Zeytin Dalı Harekâtı'nın kararlı bir şekilde devam ettiği bir dönemde ağzınızın tadı bozulsun diye yazıyor değilim.

Aksine, 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan yeni durumun, daha öncelerde siyasi iktidarın ittirmesiyle elde edilebilen mesafenin, savunma sanayiindeki yerlileşme motivasyonunun, “Biz bu işi kendimiz yapabiliriz” özgüveninin altını çizmek için bu kısa yolculuğa atıf yaptım.

Size bir kulis bilgisi aktarayım:

Geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, televizyonlara sık çıkan partililerden oluşan bir milletvekili grubuna verdiği brifingte şöyle bir rakam telaffuz etti:

“Zeytin Dalı Harekâtı'na katılan kara birliklerinin kullandığı silah ve mühimmatın yüzde 92’si, hava birliklerinin kullandıklarının ise yüzde 56’sı yerli üretim silah ve mühimmattan oluşuyor”.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde 5 Mehmetçiğin şehit olduğu tank saldırısını hatırlattıktan sonra, “Öyle bir yere gelmemiz lazım ki; insansız tankları da üretir hale gelmemiz lazım ki, bunu da yapacağız. O tür şeyleri düşünmeyeceğiz. Niye? Artık bu teknolojiyi yakalayan ülke konumuna geliyoruz, geldik bile” demişti.

“Geldik bile” ifadesinin sırrı da hemen anlaşıldı zaten.

Nasıl mı?

Cumhurbaşkanı bu konuşmayı yaptıktan hemen sonra, UKAP diye kısaltılan, Uzaktan Kumandalı Atış Platformu adı verilen İnsansız Kara Aracı’nın çoktan üretildiği, 20 adedinin de Zeytin Dalı Harekâtı’nda kullanılmak üzere TSK’ya teslim edildiği bilgisi geldi.

Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın verilerinden yola çıkarak UKAP’ın bazı özelliklerini sıralayalım:

-Tüm fonksiyonları uzaktan kontrol edilebiliyor, elektrikli motora sahip, 5 saat kesintisiz çalışabiliyor, paletli olduğu için zorlu hava şartlarında da hareket edebiliyor.

-Üç kilometrelik kontrol mesafesine sahip. Bu ne demek oluyor? Üç kilometrelik mesafe içerisinde belirlediği hedefleri vurabiliyor.

Üzerine monte edilen bir sistemle hem makineli tüfek kullanabiliyor, hem de bomba atabiliyor.

Dün itibariyle Afrin kırsalında 100'ün üzerinde köyün PKK/YPG’den kurtarıldığı bilgisine sahip idik.

Bu hafta içerisinde Afrin’e bağlı Raju ve Cinderesi gibi büyük yerleşim birimlerinde meskun mahal operasyonlarının başlaması bekleniyor.

Jandarma ve Polis Özel Harekat Timlerinin uğurlanma görüntüleri bize bunu gösteriyor.

İnsansız kara araçlarının, harekâtın özellikle bu safhasında ciddi katkılar sunmasını bekleyebiliriz.

Bu arada düne kadar “Acaba ne tür sonuçları oluyor” kuşkusuyla bakılan top atışlarının, PKK’ya takviye için Afrin’e giden terör konvoyunu ne hale getirdiğini de görmüş olduk.

#Kobani
#MİT
#PKK
6 yıl önce
Uzaktan Kumandalı Atış Platformu
FETÖ’ye bir soy kütüğü aranacaksa
Mükemmel Beşiktaş
BAE Türkiye’ye şart ileri süreceğine hesap vermeli
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru