
İnsanın doğasında var olan kıskanma duygusu çocukluk döneminde genellikle kardeş doğumu ile su yüzene çıkar. Kardeş istiyorum diyerek anne babasını bıktıran bir çocuk dahi kardeşi doğduğunda kıskançlık belirtileri gösterebilir. Günümüzde ebeveynlerin belki de en çok şikâyet ettikleri konuların başında gelir, kardeşler arasındaki kıskançlık ve bunun oluşturduğu sorunlar.
Kardeşler arasında doğal olarak gelişen ve seyreden bu süreç, anne babanın yanlış tutumu ile büyük bir sorun haline gelebilir. Genellikle ilk yanlış, çocuğa kardeşi olacağının söylenmemesi ve bu yeni duruma onun hazırlanmamasıdır.
Dünyaya yeni gelen bir kardeş, evdeki tüm dengeleri değiştirir. Bu telaş ve sevinçle başka bir çocukları daha olduğunu adeta unutur anne babalar. Ancak çocuk kendisine olan ilginin birden azaldığının farkındadır. Var olduğunu ispatlama çabası ile yaptığı saçma davranışlar anne baba tarafından tepkiyle karşılanınca, onda gelişmekte olan "artık beni sevmiyorlar" düşüncesi daha da perçinlenir. Annenin çoğu vaktini alan, aile bireylerinin yoğun ilgisini çeken bebek, artık bir rakiptir onun için.
Çocuğun yeni doğan bebeğe yoğun ve çok abartılı ilgisi, kıskançlık duygusunun dışa vurulmasındaki zorluğa bağlı gelişebilir. Kıskandıklarını belli ettiklerinde, annelerinin kendilerinden tamamen uzaklaşacağı düşüncesiyle, bu çocuklar gerçek hislerini dışa vuramazlar.
Çocuğun yanında bebeğe çok fazla sevgi gösterisinde bulunma, devamlı ondan ve onun şirinliklerinden bahsetme gibi davranışlardan uzak durulmalıdır. Yeni doğan kardeşini kıskanan çocuk, anne babanın dengeli ve olumlu tutumu ile kısa süre içinde bu duruma uyum sağlayabilir.
Kardeşler arasında rekabet doğal ve normal gelişimin bir parçasıdır aslında. Ancak rekabetin bir düşmanlık halini alması ve şiddetin kullanılması doğal karşılanamaz. Bu çekişmenin temelinde, anne babanın gözüne girebilme, evde bir yer edinebilme, kendini kabullendirme, önemsenme ve değer verilme isteği yatar.
Kardeşler arası çekişme bazen tüm ailenin huzurunu bozacak derecede yoğun olabilir. Anne baba bu çatışmanın normal ve hoş karşılanacak sınırlarda olup olmadığını gözlemeli, ufak didişmelere karışmamalı ancak birbirlerine zarar vermeye başladıklarında müdahale etmelidir. Yani her sorunda hâkim ya da hakem rolü üstlenmemelidir. Özellikle küçük çocuklar hemen ağlayarak ebeveynin duygusallığını kullanmaya çalışırlar. Bu durumda büyük çocuğa sen abisin, sen ablasın diye yüklenilmesi ve sürekli fedakârlık istenmesi yanlıştır. Kardeşinin anne ve babası tarafından sürekli kayırıldığını düşünen bir çocuğun anne babaya karşı tepkisel davranması doğaldır.
Kardeşler arası çatışma ve anlaşmazlıklarda genellikle çocuk kendisinin haklı olduğun düşünür ve anne babanın taraf olmasını ister. Hâlbuki anne babalar çok ender durumlar dışında taraf olmamalıdır. Taraf olmak onların bizi içine almak istedikleri oyuna dâhil olmak demektir. Rekabeti ve çatışmayı alevlendirecek olan, kardeşlerin birbirleri ile sık sık kıyaslanması ya da birinin öne çıkarılması gibi tutumlardan uzak durulmalıdır.
Çocuklar arasında ayırım yapılmamasına özen göstererek her birinin ayrı bir birey olduğu bilinciyle davranılmalıdır. Önemli olan her çocuğa aile içinde kendinin özel olduğunu hissettirmektir. Bireysel farklılıkları göz ardı eden "benim çocuklarım" yaklaşımı kardeşler arasındaki rekabeti körükleyecek ve onların aile içindeki yerleri konusundaki endişelerini arttırıp kıskançlık duygusunu körükleyecektir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.