|
Sanatın doruklarına tırmanmak

Bin yıllık tarihi boyunca, güzelliğin peşinde koşan Anadolu insanı, sanatının zirvelerine Yunus, Sinan ve Itri ile ulaşmıştır. Yunus kelimelerin, Sinan kubbelerin, Itri nağmelerin sultanıdır. Onlar, kimsenin yeterince açıklayamadığı, herkesin hayran olduğu güzelliği, sözle, taşla ve sesle anlattılar ve ömürlerini güzel olana adadılar. Sanatçılar için, güzelliğin sınırı yoktur ve güzel olanı anlatmanın sayısız yolu ve yöntemi vardır.

*

Hangi alanda olursa olsun, sanatın önde gelen misyonu, gökyüzü ile yeryüzü ve hayat ile ölüm arasındaki olguların yol açtıkları mutlulukları ve mutsuzlukları herkesin anlayacağı bir dille anlatmaktır. Söz gelimi Itri, gökyüzünde binlerce kuşun kanat sesleriyle, birlikte ötüşlerinin oluşturduğu, muhteşem bir koro gibi, gökyüzünün kapılarını yeryüzüne açar ve dinleyenleri doğum ile ölüm arasında eşsiz bir yolculuğa çıkararak, bilinmeyen bir dünyaya taşır.

*

Müzik bazan gökyüzünden yeryüzüne, bazan yeryüzünden gökyüzüne seslenir. İster Eskişehir''de, ister Paris''te, isterse Whashington''da olsun, nerede Yunus''un şiirlerinin besteleri, bir ney eşliğinde yorumlanırsa, dağlar, taşlar, kuşlar ve sular onlara katılır ve eksiksiz bir koro oluşur. Onları dinleyen herkes, gökyüzünden kendilerine uzatılan eli, yakalamanın coşkusunu duyar.

*

Kusursuz bir müzik eseri gibi, dağları, denizleri ve ovalarıyla, tabiatta, süreklilik ve bütünlük içinde eşsiz bir uyum ve düzen vardır. Yunus''un, Sinan''ın ve Itri''nin ölümsüzlüğü, doğal hayatın benzersiz güzelliklerini eserlerine yansıtmayı başarmalarından kaynaklanır. Onların oluşturdukları güzellik dalgaları, halka halka genişleyerek, bütün dünyaya yayılır ve bütün insanlığı kucaklar.

*

Güzellik vurgunu sanatçı, eliaçıklıkta deniz, alçak gönüllükte toprak gibi olmalıdır. Bunun için, Geothe ''İnsan Tanrı gibi olmak istemesin, ama kendini insan olarak eksiksiz hale getirmeye çalışsın. Sanatçı bir tabiat eseri değil, mükemmel bir sanat eseri ortaya koymaya baksın'' demektedir. Sanatçı sınırlı dünyasıyla, insanın ve hayatın sınırsız güzelliklerini ne kadar yansıtırsa, o kadar kalıcı ve olumsuz eserler verir.

*

Sanatçılar akıl gözlerinden daha çok gönül gözlerinden yararlanırlar. Sanatçıların akılları başlarında değil, gönüllerindedir. Onlar gönül gözleriyle ufuk ötesini görürler. Bu yüzden, Paul Valery şairleri, gelecekten haber veren kahinlere benzetir.

*

Sanatçıların gücü, akıl gözüyle olduğu kadar, gönül gözüyle de bakmasını ve görmesini bilmelerine dayanır.

*

''Aklı başında olandan şair, şair olanın aklı başında olmaz'' diyen, Pablo Neruda haklıdır.

*

Sanatçı aklı hem başında hem de gönlünde olandır.

*

''Üstün Haberciler''i Arthur Rimbaud saygıyla selamlar.

*

Sanatçı sanatı iman için bilir.

12 years ago
Sanatın doruklarına tırmanmak
Kara dinlilerle milletin savaşı
Diyarbakır’da sempatiden önce empati
Olay İsrail-İran arasında geçmiyor, Gazze’de soykırım var
Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılması başka ağustosa kaldı
Evvelbahar