|
Dünya enerji merkezi…

Nisbeten kısa bir enerji yolunun bu kadar geniş bir alana ‘basması’, şartları ve zamanlamayı etkilemesi nadirdir…

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’ye teklif ettiği ve Perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilen, Kuzey Akım hatlarından Avrupa’ya giden enerji ve yollarını ikame edecek yeni bir yolun Karadeniz’den Avrupa’ya uzatılması fikri, uzun bir neden-sonuç zincirinin son halkası. Ama sonuncu halkası değil…

F-16’lar için rahatsız edici şartların Amerikan Senatosu’nda kaldırılması, Ukrayna için Rusya-Batı masası kurulması söylenceleri, ABD ve Türkiye seçimleri, Türk Akım’a yönelik engellenmiş sabotaj girişimi, Ankara-Atina denklemi, altın maymuncuğa dönüşmüş
Karadeniz’in kontrolü
, tekliften sadece bir gün evvel Enerji Bakanı tarafından açıklanan, ‘bazı güneydoğu Avrupa ülkeleri doğalgaz enerji tedariki için Türkiye ile yoğun temaslara başladılar’ mealindeki açıklaması, müstakbel hattın;
Hazar ve enerji yolları ile irtibatı/anlamı,
ABD için anlamı,
AB/Avrupa için anlamı,
KKTC ve Doğu Akdeniz için anlamı, Suriye için anlamı, yine Ankara’nın yeni hamle yaptığı
Libya
’ya ile ortak petrol-gaz arama/bulma anlaşması özelinde anlamı, ABD’nin şapkasını uçuran
OPEC+’ın 2 milyon varil/gün petrol kısıntısı kararı ile ‘etkileşimi
’, İsrail-Lübnan deniz sınırları anlaşması ile etkileşimi,
Putin’in Moskova’da BAE Emiri’ne kendi montunu giydirmesi
, S. Arabistan yönetiminden Washington’a şaşırtıcı isyan adımları, nihayet, bu
Türk-Rus ortak adımının Dedeağaç’a cevap olup-olmadığı düşünceleri…
Hepsi değişkenler kümesi oluşturuyor ama yine hepsi-zıt olanlar dahil-
belli bir yön/yol
işaret ediyor…

Yaşadığımız dünyayı kavramakta kullandığınız bireysel araç-gereçlerinizi kalibre ettiyseniz, hem kaybolmazsınız hem de yeni yollar bulmaya, bulamadığınızda yapmaya başlarsınız. Yok, Türkiye’nin sığ ve o mahut zihinlerindenseniz, ‘Putin Ak Parti il başkanı gibi çalışıyor’ deyip işin içinden çıkarsınız. ‘Öyleyse, ABD Başkanı Biden da size çalışıyor’ karşılığına yer açtığınızı göremeden…

Esasen yukarıdaki devasa paragrafın niteliği bu türden çapsızlıklara hiç yüz vermez. İşine bakar.
Konvansiyonel olmakla stratejik olmak arasındaki fark da budur…

***

Gerçekleşmesi halinde Türkiye’yi Avrupa’nın enerji merkezi, bana sorarsanız dünyanın enerji merkezi yapacak, y
akın coğrafyasında tutunmaya çalışan diğer enerji mihverlerini de kendisine çekecek
bir tür manyetik güç merkezine dönüştürecek bu enerji hattı, uygun konjonktürde, Karadeniz-Hazar-Basra-Kızıldeniz-Akdeniz sularını da, dalgalarını bıraktığı karaları da farklı gelgitlere taşıyacak…

Teklifin kabul edildiği ikili görüşmeye ev sahipliği yapan, “Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı” açılış oturumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan paragraf çalalım:

“Asya’yla Avrupa’yı bağlayan modern İpek Yolu’nun canlandırılmasını destekliyoruz. Hazar geçişli Doğu-Batı Orta Koridor Girişimi’mize ve Orta Koridor’un belkemiği olan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’na büyük önem veriyorum. Uluslararası bağlantıları pekiştirmek amacıyla son 15 yılda 100 milyar dolar değerinde yüzden fazla büyük altyapı projesi geliştirdik”…

Ukrayna savaşının çıktılardan biri, ‘
Orta Yol’un neredeyse İpek Yolu olduğu
gerçeğidir. Şimdi enerji yolu da-öncekilerle beraber-yanına döşeniyor. Harita budur…
Elbette bugünden-yarına bitecek proje değil bu. Ama Türkiye’nin çeyrek yüzyıla yaklaşan dış politika serüvenine bakarsanız, tam da böyle böyle kuruluyor
yeni dünya
daki yerimiz…

‘Biz Batı’nın yanında yer almak istiyoruz’…

CHP Genel Başkanı’nın ABD ziyaretini eleştirip/kızan çok. Ben o kadar kızmıyorum; son sözü baştan söylediğim için ve dahi bundan sonra ne söylenirse söylensin üzerine çıkılamayacağı için müsterihim…

“CHP ve/veya 6+1 masa iktidara gelse.. ‘ABD’ye rağmen’ olacak mı?.. Olmayacak. ‘Amerika’yla normalleşerek’ olacak, ‘birlikte’ sayabiliriz”… (12/10)

Kaldı ki, Sayın Kılıçdaroğlu’nun, partisinin ve 6+1 masanın dış politika görüşlerini artık duyabiliyoruz. Pek yüzeysel ama razıyız. İktidara gelseler yapacaklarını söyledikleri için ‘hayırlı’ buluyorum! Seçmen
‘neye’ oy vereceğini
anlamış oluyor…
Mesela, “Ukrayna-Rusya savaşında Ukrayna’nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Sorun yok. Zelensky’le iyi gider. Tek mesele, savaşın başladığı Şubat’dan bu yana susuyordu CHP.
Şimdi ve orada
konuşuyor!..
İkincisi daha önemli; “…
biz Batı’nın yanında yer almak istiyoruz”…

Süper!.. Sürpriz yok.. Da, Batı yerinde mi acaba?

Olursa, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı adayının dünya görüşü budur!
Yerküre nasıl bir değişimden geçiyor, jeopolitik gerçeklikler nedir, güç merkezlerinde kayma var mı yok mu, ABD’nin küresel itibarında ve etkinliğinde bir değişiklik var mı, bu sorular yok, yanıtları zaten yok.
“Denge politikası sürdüreceğiz” bile demiyor. Ne diyor; “istiyoruz”!
İyi de olsa kötü de olsa ABD’nin yanında olmak istiyoruz…
Aslında görüntü kafi:
Kılıçdaroğlu Washington’da.. Erdoğan Astana’da
.. Kılıçdaroğlu’nun tercihi ABD ama Erdoğan’ın Rusya veya Çin değil. Türkiye’nin, ABD/Batı ile bir seri konuda görüşmeleri, işbirliği devam ediyor. Aradaki sorunlar da Ankara’dan değil Washington’dan kaynaklanıyor. Türkiye, Ukrayna’yı da destekliyor. Destekliyor ama
arkasındakileri de biliyor…
Kılıçdaroğlu’nun, “Ukrayna’nın yanında yer almamız lazım” açıklaması ile aynı mı? Aslında, “
biz ABD’nin yanında yer alıyoruz”
demektir. Yerinden selam gönderiyor…
#Dünya Enerji Merkezi
#Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Astana
#Washington
2 yıl önce
Dünya enerji merkezi…
Uyarıyorum: 15 Temmuz saldırısının 2. dalgası geliyor...
Başörtüsü mücadelesini kazandık ama tesettürü kaybettik!
Yeni saldırı Güney’den gelecek, Türkiye’yi işgalden kurtaralım..
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”