|
iyi güzel doğru

“iyi, güzel, doğru” derken, hiç şüphesiz insanların ve toplulukların, başka bir deyişle milletlerin mutluluğunu kastediyoruz.. birarada yaşamak mecburiyetinde olan insan toplulukları hangi nizamla, hangi rejimle idare edilirse hakettikleri refah ve saadeti bulabilirler; meselenin aslı budur.. “iyi güzel doğru” derken amaçladığımız hedef budur.. diğer bir ifade ile insanoğluna lâyık olan medeniyeti bulmak, yakalamak ve yaratmak için gereken siyasî, sosyal, ekonomik ve teknolojik şartları hazırlamak anlamına gelmektedir..

cumhuriyetin dikkate değer sosyologlarından prof. şerif mardin''in iyiyi, güzeli ve doğruyu bulmak hususunda geleneksel yaşantı ve inanç sistemi ile kemalizmin, diğer adı ile cumhuriyetin, halk kütlelerini hangi miktarda, hangi derecelerde tatmin ettiğini bulmaya yönelik incelemeler yaptığını görüyoruz.. bunun için objektif bir metod uygulamaya çalışan profesör, bir açık oturumda ilgi uyandıran açıklamalar yapmıştır.. yaptığı açıklamalar ve toplulukların siyasî, sosyal, medenî yaşantılarına dair serdettiği düşünceler, üzerinde ciddiyetle durulmaya değer özellikler gösteriyor.. kanaatimce, profesörün fikirlerini, aydınlar ve ilgili çevreler arasında birbirine yakın iki düşünür olan prof. mümtaz turhan ve erol güngör''den sonra sosyoloji alanında rastladığımız en orjinal ve bağımsız bir ilim adamının görüşleri olarak karşılamak gerekir.. üzerinde durmaya ve tetkik edilmeğe değecek ilmî özellikler taşımakta ve böyle etkiler göstermektedir.. netice olarak diyebiliriz ki:

bir taraftan köklerini yüzlerce yıllık telakkî, inanç ve geleneklerden alan yaşama tarzları diğer taraftan da sosyal, ekonomik ve fennî sahalardaki yeni buluşlar ve uygulamalar, 20''nci, 21''nci yüzyıl türk insanının maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamakta ayrı ayrı misyon sahibidir.. bu hususta insanoğlunun hem ezelî, ebedî meraklarını tatmin edecek, hem insanlar arasındaki sevgiyi, bağlılığı, yardımlaşmayı sağlayacak; hem hürriyetin, disiplin ve nizamın, insan haklarının gerçekleşmesini, hem de bilginin ve teknolojinin nimetlerinden faydalanmayı mümkün kılacak her türlü düşünce, inanç ve hareket kanallarını açık tutmakta fayda vardır.. eski olsun, yeni olsun faydalı, hayırlı olanı, şerif mardin''in ifadesiyle söylersek, “iyi, doğru ve güzel”e götüren her düşünceyi, her tavrı, her “atitüyd”ü müsamaha ve iyi niyetle karşılamak zorundayız.. hem anlayarak, hem de uygulamaya koyarak..

insan sesinin güzelliği

türkiye jokey kulübünün reklâmında canlı, gürbüz yarış atlarının toplu yürüyüşü esnasında pırıl pırıl bir sesle verilen opera şarkısının olağanüstü etkisini belirtmek bir san''at ve estetik vazifesi olsa gerektir.. hernekadar opera, batıya ait bir san''at mahsulü ise de, has ve halis bir insan sesinin çok nefis nağmelerini, insanı su sesinden, kuş cıvıltısından bile ötelere götüren harikulâde mûsikisini dinleyip de hazlar ve elemler içinde kalmamak mümkün değildir.. bu reklam müziğini kişilere dinleten yapımcılara teşekkür.. binlerce teşekkür.. birkaç saniye de olsa kulaklarımız ve ruhumuz som altından yapılmış diyebileceğimiz bu sihirli sesle yıkanmak bahtiyarlığına kavuştu.. kuş cıvıltısı da, su şırıltısı da harikulâde bir kadın sesi de yüce Tanrı''nın yarattığı güzelliklerden değil midir sevgili okuyucular..

bayanlar meclisi

dört bayan, meşhur doktor osman müftüoğlu''nu çağırmışlar.. bekliyoruz ki adamı tıbba dair konuşturacaklar, dinleyiciler de sağlığa hastalığa ait bilgilerini artıracaklar.. ne gezer.. doktoru markaja almışlar adamı hiç konuşturmadılar.. bayan müjde ar''la bayan pınar kür, her ağzını açışta adamın lâfını ağzına tıkadılar.. hep kendileri konuştular.. kendileri söylediler.. kendileri güldüler.. kendileri yorumladılar.. bu ikisi zaten feleğin çemberinden geçmişler.. birisi paris''te, amerika''da okumuş.. ikidebir “ben amerika''da iken”, “yok ben paris''te iken...” falan diye boyuna eski hikayeleri, eski günleri anlatır.. diğeri de yeşilçamdan, artist ve müzisyen çevrelerinde başından geçenleri ve arkadaşlarını anlatır.. ikisi de pek rahat konuşur.. aşka, sekse.. kadın-erkek münasebetlerine dair imalı nükteler ve espriler döktürürler.. pınar kür''ün bütün konuşmaları, annesi ismet kür''ün aynısı, teyzesi halide nusret zorlutuna''nın ve kuzeni romancı emine ışınsu''nun ise yüzdeyüz zıddı olan sözleri, duygu ve düşünceleri aksettirir.. ne yapalım onun kabahatı değil.. yaban ellerinde büyüdüğü için kozmopolit bir zihniyetle yetişmiş yerli düşüncelere uymayan tavırları oradan kaynaklansa yeridir.. bayan müjde ise, tam bir sosyal demokrat.. popüler plânda en basit en sade ölçülerle boyuna sözü politikaya getirir.. bazı fikirleri beni kızdırmıştır, ama kullandığı halk türkçesi takdirimi mucib olmuştur..

çiğdem anad''ı eski muhabirlik günlerinden hatırlıyoruz.. o zamanlar hareketli taze bir gazeteciydi.. bugün de genç olmakla beraber artık biraz “anaç”lığa yakınlaşmış sayılır.. fakat tarafsız doğru gazeteciliği, objektif bakışları kendini belli ediyor..

aysu kayacı''ya gelince, onu pek konuşturmuyorlar, ama öteki bayanlardan fırsat bulduğu hallerde hepsinden daha akıllıca sözler sarfediyor.. tarihçiymiş ya.. herhalde ondan olacak.. tarih kültürü azim bir şeydir.. hemen kendini belli eder..

sayın bayan çiğdem anad; biz artık ekibinizin düşündüklerini öğrendik.. daha değişik isimler bulsanız nasıl olur!.. bu, benim şahsi düşüncem, başkasına karışmam!..

16 yıl önce
iyi güzel doğru
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset