|
Taklit çocuklar

Memleket insanının problemlerini, herkesi şarkıcı, türkücü, oyuncu, komik insan, şov insanı yaparak çözme başarısını gösteren, ama hayatında belki de tek kereliğine karşılarına çıkan "Yırtma" ihtimalinin ipine sıkı sıkı sarılarak, iç dökme oyunlarıyla öne geçme yarışına yazılan insanların, "şöhret" vaadiyle kandırılması ve hayatlarının berbat edilmesinden öte bir sonucu olmadığı tecrübeyle görülen yarışmalardan bahsetmiştik geçen yazıda.

Ve sormuştuk:

"Geçen yılların yarışma starları nerede?"

Selçuk Yapar, Firdevs, Bayhan, Melih, Uğur, Hülya isimlerinin şu anda kime, ne hatırlattığını merak ederek.

Ekranda birbiri ardısıra sökün eden yarışmalar sezonun yeniden açıldığını gösteriyor.

Sabah programlarında ünlülerin ortaya saçıverdiği hayatlarını mide fesadı geçirmeden izleyebilen milyonlar, şimdi de haftalar boyunca en acıklı hikayeli yarışmacıyı arayacak.

Memleketim yine acılı hikayelerle yatıp, en iyi performanslarla kalkacak. Tanıdık manzaralar.

Ama, nereyi açsanız karşınıza çıkan yarışmalardan birindeki 13 yaşındaki, şarkı söylemeyen, sesi büyüklerininkine benzesin diye "şarkı böğüren" bir çocuğun son derece zavallı hali, bu konuya bir kez daha değinmeden geçmeyi imkansız kılıverdi.

Çocuklara ancak büyük eskizlerine dönüştüklerinde yeterlilik payesi vererek kucak açan ekranlarda, kötü bir Michael Jackson taklidiyle kendini ortalığa atan 13 yaşındaki Kaya'nın kardeşleriyle kurduğu grubun, hiçbir tür içine sığışamayacak "Arapsaçı" yorumu, gelecek hakkında yine ürkütücü öngörülerin kafanıza üşüşmesine neden oluyordu.

En büyük hayat meşgalesi başkalarının hayatlarını izlemek, denetlemek ve yargılamak olan bir memleketin, ağabeylerinden ablalarından öğrendiği rolleri keserek o yaşında "şöhret kuşu"nu yakalamayı kafasına koymuş çocuklar yaratması şaşırtıcı değil elbet.

"Çocuktur ceza almaz"larla onları, büyüklerin cesaret edemediği simgelere bezeyerek boykotların, eylemlerin ortasına sürüveren, "küçüktür anlamaz"larla eğlence ortamlarına meze eden büyüklere ne demeli peki? Ya, çocukların üzerine bol gelen o rol içinde debelenmesini tezahürat yaparak izleyen bu millete?

Cinsel imalarla yüklü koreografisiyle, ciddi anlamda müstehcen Michael Jackson figürlerini taklit ederek önümüzde dans eden, büyüklerine benzetmeye çalıştığı sesiyle "şöhret" şansı arayan, spotların altına geçmiş 13 yaşındaki çocuğu utançla değil iştahla izlemeyi, çocuk sapkınlığından ayıran bir sınır var mıdır sizce?

Çocukları sevmeye değil, üzerinden rant sağlamaya yetecek kadar aklı olan, tüccar kasabalı zihniyetinden muzdarip insanların ülkesindeyiz nicedir.

Biliyor çocuk, büyüklerine ne kadar benzerse o kadar itibar göreceğini.

Çocuk olmanın imkanlarını hiç bilmemiş besbelli. Büyüklerin klişe dünyasında, şarkı söylemenin, anlamını erken öğrendiği figürlerle dans etmenin getireceği reytingin farkında ama.

Geleceğe yönelik bütün umutları tüketen taklit çocuklar bunlar...

Büyüklerin sırt sıvazlamaları arttıkça, alkış aldıkça iyi bir şey yaptıklarını sanıyorlar besbelli, giderek kendilerinden geçiyorlar sahnede.

Fark edilmeden büyüyüp, fark edilmeden yaşayıp, fark edilmeden de öleceğe benzeyen büyükleri tarafından "farkedilmeleri" için sahneye itiliyor onlar.

Bu oyunun hiç eğlenceli olmadığını çocuk akıllarıyla farkedemeseler de, onları o sahneye itenlerin farkındalıkları yerinde.

Şu dünyada geçirdikleri zaman boyunca kendilerinden esirgenen "merhamet" duygusunu, çocuklara çok görerek geleceği karartan büyüklerin kurbanları.

Savaşan, şiddete başvuran, meydanlarda analarının ayakları arasından çıkardığı başından büyük eylemlere kalkışan, taşlı sopalı militanlara dönüşen çocukları kimlerin bu hale getirdiği sorusunun cevabına, "numaraları"nı sergilemeye yarışan çocukları, bu parlak ışıkların altına iterek diğerlerinden daha az önemli olmayan bir suça bulaşanlardan başlamak abes olmaz sanırım.
18 yıl önce
Taklit çocuklar
Cami içinde kilise ve sinagog
Sana mı düşmüş Şiilik, Sünnilik?
Barış inşasında partilerin rolü
Vesayet gitti kusur göründü
Mülâhaza etmek