Tam aksine…
gazetesindeki bir analizde, “
” ifadesine yer verildi.
gazetesi de anlaşmayı, “
” başlığıyla okuyucularına duyurdu.
adlı haber sitesindeki bir yazıda da şöyle denildi: “
”
Uzun lafın kısası, İsrail medyasında, “
” diyen yok.
Bizde var.
Kimdir, adı gelsin dediğinizin farkındayım.
Lakin adını baştan verirsem, bu adamdan tek satır okumaya değmez deyip yüzünüzü çevireceğiniz kuvvetle muhtemel.
İyisi mi madem bu kadar sabrettiniz, azcık daha sabredin de, evvela ne dediğine bakalım.
Zira şimdi okuyacağınız satırlar bir insan evladının görüşlerinden ziyade alçak bir zihniyetin dışavurumundan ibaret.
Buyrun okuyalım: “
”
Farkındayım, çok iğrenç, çok sinir bozucu bir yazı.
Fakat oldu olacak birazcık daha sabredin, şu satırları da birlikte okuyalım: “
Gördüğünüz gibi üzerine tükürsek tükürüğümüze yazık diyeceğimiz kadar alçak bir yazı bu!
Dolayısıyla hiçbir cevabı hak etmiyor. Ne ki, Türkiye'nin sıkıştığı için İsrail'le anlaşma yapmak zorunda kaldığını söyleyen mebzul miktarda AKP'li fırıldak da var.
O halde İsrail'in
şu yorum alayına gelsin: “
Evet, gelelim, “
” satırlarının yazarının kim olduğuna. (Çatışma çıktı ha?! Utanmaz vicdansız, o sivil yolcular karşılık mı vermiş İsrail terör devletinin katil askerlerine.)
Bu adam,
'nın gözlerini logo yapan ama gerçekte matine - suare
'nın gözlerine bakan
Söz konusu dünkü yazısının başlığı da, “
” değil, “
” şeklindeydi.
“Bunlardan” kastı elbette Erdoğan ve AK Partililerdi. (“Bunları” yerine “bu AKP'lileri” yerleştirdim ki, Erdoğan karşıtlığı uğruna olmadık yerlere umut bağlayan fırıldak takımı okusun da nerelere yuvarlandığını görsün.)
böyle de,
'ten
n'a, ulusolcusundan mülâanecisine kadar farklı mı ki?
Tek farklısı,
; farkı da kurnazlığında…
Dünkü yazısında,
katliamı sonrası tartışmanın önünün kesildiğini falan söylüyor.
Tartış kardeşim, her zaman tartış; “
” diyen zihniyetle tartıştın da elini tutan mı oldu?
Neyi tartışacaktın başka?
katliamına gösterilen tepkiyi mi?
Sahi, dediğin gibi “
” bir tepki mi oldu bu?
İnsafına ne oldu?
Onca tepki boşa gitti ve eskisinden daha kötü noktaya razı olundu öyle mi?
ve
'ın onayladığı bir anlaşma nasıl eskisinden daha kötü olur, hele bir anlatsana?
Şartlar ortada. Elbette gönül daha fazlasını isterdi. Ayrıca, BM kararlarını bile iplemeyen İsrail'e hiçbir zaman güvenilmez.
Gelgelelim, Türkiye neyi şart koştuysa üç aşağı beş yukarı almadı mı?
Ecevit'in (İsrail'in Arafat'ı ablukaya aldığı dönemde, yapılan zulmü Stalingard'a benzettiği için) özür üstüne özür dilemek zorunda kaldığı
, tarihinde ilk kez bir devletten özür dilemedi mi?
Bir de, “
” diye
'i,
'i,
'ı falan sayıyorsun.
Sazlı sözlü parlattığın
'ı ve
'yı neden saymıyorsun?
,
'le de barışın diyerek de ironi girişiminde bulunuyorsun.
Aferin güzel de, neden bunlarla yetiniyorsun, “
” de ki, tam olsun. Çekinme.
Madem İsrail'e nispet ederek barıştan dem vuruyorsun, “
” da bize kalsın, hadi bakalım.
