Merkez Hakem Kurulu 13 hakeme düdük astırdı.

Güven erozyonuna uğramış bu kurumda ilk defa bu denli somut ve radikal bir adım atıldı.

Yıllardır beklenen ve istenen bir hamleydi bu. Her ne kadar zamanlaması, haklı olarak eleştirilse de...

Peki sonra ne oldu...

Bir anda Cüneytçiler ve Fıratçılar türedi.

Her maç sonu hakemden yakınan bazı başkanların 'R' yaptığına, spor kamuoyunun duayen kabul ettiği bazı isimlerin, "Aslında Türkiye'nin en iyi hakemiydi" şeklindeki kem kümlerine şahit olduk.

Söz konusu hakemlerle ilgili methiyeler birbirini takip ederken, ofiste Ergin (Aslan) abinin "Kör öldü badem gözlü oldu" haykırışı duyuldu.

İşte işin özeti de tam olarak buydu.

Bir de bu süreçte Trabzonspor üzerinden algı yapılmaya başlandı. Beşiktaş'ın şampiyonluğunu Billong üzerinden okumaya çalışan çarpık düşünce yapısı, şimdi de 'şaibe' gevelemeleriyle hortladı.

Sezon başından bu yana ligi domine eden, oynadığı futbolla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanarak şampiyonluğa koşan Trabzonspor'un başarısını gölgeleme çabaları boy gösterdi.

Koskoca bir sezonun emeğini karalamak bu kadar kolay olmamalı.

Ne dersiniz, artık başarıyı alkışlamayı öğrenmenin zamanı gelmedi mi?