Yalçın Küçük, terörist başı Öcalan'ın akıl hocasıydı. Halen daha PKK'ya “Terör örgütüdür” diyemiyor. Aynı Küçük her bir vesile ile “Sabetaylarımız olmasaydı, biz bu Cumhuriyet'i kuramazdık” diyor!
Mister Küçük'ün uzun yıllardır “devrimci” bayrak göstermesi kendisine verilen “çok özel görev”i perdelemek içindir. Komprador Burjuvazi'nin (Baronsal Gladyo) başında kalpak, boynunda kırmızı atkısıyla dolaştırıp “kamuflaj elbisesiyle” sahneye çıkardığı mutemet elemanıdır.
Vaktiyle TÜSİAD'ta genel sekreterlik de yapmış olan Milliyet yazarı Güngör Uras'ı “Çıkış” adlı iki ciltlik kitaplarında “yere göğe sığdıramayan” Yalçın Küçük “Vehbi Koç ve Vitali Hakko TÜSİAD'ta Güngör Hocam'ın rahle-i tedrisinden geçtiler. Güngör, ikisinin de gecikmiş mürebbiyesidir” diye yazarken baklayı ağzından çıkarıyor!
*
Küçük, Aydınlık'ın Kitap ekinde çıkan röportajda “27 Mayıs 1960 darbesinde Forum dergisi çevresinden genç öğretim üyelerinin “katkılarından” söz ederken; Turhan Feyzioğlu, Muammer Aksoy, Coşkun Kırca, Münci Kapani ile birlikte Aydın Yalçın'ı da” sayıyor.
Demokrat Parti döneminde Menderes'e karşı “sol bayrak” gösteren isimlerle Forum dergisinde mücadele veren Aydın Yalçın, 27 Mayıs darbesiyle birlikte “Milli Birlik Komitesi'nin Danışmanı” olmuştu. MBK, Yalçın'ı İş Bankası Yönetim Kurulu'na atamıştı!
(İş Bankası'ndaki CHP hisseleri yıllardır tartışma konusudur.)
Ardından Ekrem Alican'ın YTP'sinde, sonrasında Demirel'in AP'sinde “sağ bayrak” gösteren Mister Yalçın'ı; Cemal Süreya, şu satırlarla resmetmiştir: “Avrupa'ya Amerika gözüyle, Çin'e Amerika ve Avrupa gözüyle, Sovyetler Birliği'ne şaşmaz Amerika gözüyle bakar. Türkiye'ye ise kararmış Amerika gözüyle…” (99 Yüz, Sayfa: 245)
*
1954'te Forum dergisinin, 1979'dan itibaren de Yeni Forum dergisinin kurucusu olan Prof. Yalçın'ın eşi gazeteci Nilüfer Yalçın idi. Nilüfer Hanım, Türkiye'deki ilk kadın diplomasi muhabiriydi. Abdi İpekçi döneminde girdiği Milliyet'te uzun süre çalıştı. Sami Kohen'in İstanbul'da, Vehbi Koch'un kanatları altındaki Mehmet Ali Birand'ın Brüksel'de, Nilüfer Yalçın'ın da Ankara'da “ABD-NATO” kulvarında top koşturan medyatik sacayağını oluşturdukları yıllardı!
*
Profesör Aydın Yalçın, “Yeni Forum” dergisinin başyazarı iken 16-19 Eylül 1991 tarihinde Bodrum Yalıkavak'taki Club Monakus'ta Amerikan istihbaratçılarının, CIA destekli Radio Liberty'den ABD'li yöneticilerin ve Türkiye medyasından bazı isimlerin katıldığı derin bir toplantı düzenlemişti!
(Uğur Mumcu, Yeni Forum dergisinin NED'den aldığı paranın 50 bin dolarlık ilk taksitini 1989'daki bir yazısında deşifre etmiştir!)
CIA'in kurduğu NED'in katkılarıyla gerçekleştirilen toplantıya Paul Henze ve Graham Fuller da katılmıştı. NED, kuruluşundan beri TESEV'i fonlamıştır. TESEV'in kurucuları arasında Ömer Koç, İshak Alaton ve Kemal Kılıçdaroğlu da vardır!
NED'in (National Endowment for Democracy) elemanlarından olan Nadia Duik sonradan Moon tarikatının satın aldığı
'ta çalışmıştır. CIA tarafından kurulan Moon'un Türkiye'deki ilk temsilcisi Kasım Gülek; 12 Eylülcülere “Bizim Çocuklar” diyen Paul Henze'nin Ankara'daki görev yıllarında “en iyi dostu” idi!
Paralel Zaman'ın ilk sahibi Mister A. Kaya ise son on yılında Gülek'in en yakınındaki isimdi!
*
Kasım Bey'in baldızı Aylin Devrimel Radomisli'nin ABD'deki ilginç konuklarından birine tanıklık eden arkadaşı Aylin Gönensay, o tanışmayı şöyle anlatıyor:
“Cumartesi sabahı Madison Avenue'nün köşesinde dikilip Aylin'in yolladığı arabayı bekledim. Bir kaptıkaçtı durdu önümde. Arabayı kullanan adam Türkçe konuşuyordu. Şaşaladım ve bindim arabaya! 'Siz, Aylin Hanım'ın ekibinden misiniz?' diye sordum.
'Hayır, ben Nilüfer Hanım'ın ekibindenim,
için makineler almaya geldikti. Ben dönemedim, kaldım. Burada ne iş olursa yapıyorum. Nilüfer Hanım geldiğinde onun işlerine de koşturuyorum.' dedi. Cümle kapısı kocaman bir hole açılıyordu. Duvarda, Sevgili Aylin'e diye imzalanmış Baba George Bush'a ait kocaman bir resim vardı…” (Adı Aylin, Ayşe Kulin'in kitabı)
*
Aylin Gönensay'ın eşi Emre Gönensay kısa bir süre Dışişleri Bakanlığı (Anayol Hükümeti) yaptı. Moon'un Türkiye toplantılarına da katıldı.
Aylin Radomisli'nin kardeşi Nilüfer Gülek'in Beylikdüzü'ndeki arazisini Paralel Yapı'ya ait Fatih Üniversitesi'ne “bağışladığını” da bu vesileyle hatırlayalım.
Ayşe Kulin'in “Adı Aylin” adlı kitabında, 1980'li yılların ilk yarısında New York'taki bir yılbaşı partisinde Aylin Radomisli'nin “rahibe” kıyafetiyle yer aldığından da söz ediliyor:
Yılbaşı balosunda yakın dostları arasındaki genç bir adamın Aylin'e “papaz” kıyafetiyle kavalyelik yaptığına değiniliyor. Sözü edilen genç adam, Ömer Koch'tan başkası değildir!
Gladyocu Ertuğrul, dünkü yazısında; Koch Holding'in “yeni patronu” Ömer'in “kamu önündeki ilk performansının ne kadar çok beğenildiğini” ballandıra ballandıra anlatıyordu!
