Sultangazi Fotoğrafı''nın ardındaki isim olan CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin “Türbanlı öğrenciler üniversiteye girebilmeli” görüşüne sahip bir politikacı…

Çarşaflı kadınların CHP''ye üye yapılmasına tepki gösteren İstanbul Milletvekili Necla Arat''ı “Tombala Vekil” diye tanımlamıştı.

Tekin, Milliyet''teki röportajda şöyle diyor:

“-En kısa zamanda Necla Hanım''la İstanbul''da üyemiz olan türbanlı, çarşaflı kadınlarımızı bir araya getireceğim. Necla Hanım onları, onlar da Necla Hanım''ı dinlesinler. Çünkü, o kadınlarımız Necla Arat''ın eleştirisine çok alınmışlar.”

Cumhuriyet mitinglerinin vitrin ismi Necla Arat ise Akşam gazetesinde Baykal''ı eleştirirken şunları söylüyor:

“-Çarşaf açılımını Parti Meclisi''nde konuşmamıştık. O yüzden bu manzara sürpriz oldu. Genel başkanımız için de sürpriz olduğunu düşünüyordum ama demek ki değilmiş…”

*

Gürsel Tekin''in Sultangazi Fotoğrafı''nı organize etmesi Baykal''ın desteğiyle gerçekleşmiş olsa da; CHP lideri “Üniversitede türbana dur deriz” açıklamasıyla “açılım”dan çok çabuk çark ediverdi. Böylelikle, partisindeki ultra laikçilerin yüreklerine su serpmiş oldu!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen''in Newsweek-Türkiye''ye söyledikleri CHP''nin nerede durmaya devam ettiğini göstermesi açısından faydalı:

Öymen''e göre, CHP''ye çarşaflı üye kaydetmekle üniversitelerde başörtüsü yasağını savunmak arasında bir tezat yok! Bu ''muhteşem'' cümleyi Deniz Baykal''ın bir hafta içinde “açılım”dan “çark ediş”e varan çelişkili tavrının Öymen''cesi olarak okuyabiliriz.

Öymen, “Çarşaflı kadınları kurtarmak, onları çağdaş çizgiye getirmek CHP''nin misyonudur” diyor:

Bu sözler, CHP yönetiminin “halk”ının bir kısmına hâlâ hangi gözle baktığını göstermesi açısından yeterince fikir veriyor:

Oy avcılığı kapsamında üye yapıp rozet taktıkları kadınları -şimdilik- örtülü halleriyle kabul ediyorlar ama asıl amaçları onları “kurtarmak”mış!

“Çağdaş çizgiye getirmek” CHP lisanında -son tahlilde- ne demek oluyor:

“-İkna Odaları geldi, hanım!”

*

Gürsel Tekin, Sultangazi Fotoğrafı''nın samimi olduğu iddiasında; buna mukabil, Deniz Baykal son hadise için bir “açılım” bile denilemeyeceğini söyledi ve yasakçı tavrını aynen koruduğunu gösterdi.

Tekin, türban sorununun ancak bir CHP iktidarında çözülebileceğine inanıyor.

Bir Tekin''le bahar gelir mi?

Türbanla ilgili anayasa değişikliği Anayasa Mahkemesi''nden döndüğü için “gururla” kendisine pay çıkaran bir CHP''den söz ediyoruz.

Türban konusu bir yana; CHP sözcüleri geçenlerde “Anayasayı değiştirmeye çalışmak irticadır” diyerek inanılmazı başarmışlar, “statüko”yu savunmak uğruna ne denli tutucu olabildiklerini ispatlamışlardı.

Türkiye''nin sivil anayasayı yapabilmek için CHP''nin dönüşmesini bekleme lüksü yok. İşin sırrı, statükonun değişmiş olmasındadır. Türban sorununun çözümü için de mutlaka “Dönüşüm yaşamış bir CHP”nin iktidara gelmesini beklemek gerekmiyor.”

Bir anlamda CHP''nin katı-tutucu politikalarını tekzip etmesine yarayan şu “yapay açılım”ın fotoğrafı bile, aslında -bizlere- çözülmesi güçleştiği sanılan kimi kronikleşmiş sorunlar için karamsar olunmaması gerektiğini anlatıyor!