Altı yıl öncesine, tam da bugünlere gidelim: Barzani mi, üç hafta boyunca izini kaybettirmişti.
2007 Kasım ayının ikinci yarısıyla Aralık''ın ilk haftası boyunca ''kayıp''tı!
Selahattin Duman, Vatan''da ''Mesut Barzani ile Milano''da burun buruna geldik. Kendisi tanesi altı yüz Euro''dan kravat, dört bin Euro''dan ceket alıyordu. Demek ki hali vakti iyi!'' diye yazarak bir asparagas şaheserine imza atıyordu.
(28 Kasım 2007)
***
Duman''ın ''Barzani zehirlendi ama bence lüks tüketimden'' başlıklı ''hayallerini konuşturan'' işbu yazısı, birdenbire ''ortadan kaybolan'' Barzani ile ilgili hakikati perdelemeye yarıyordu...
Kuzey Irak Kürt yönetiminin başkanı Barzani, o üç hafta boyunca Milano''da değil gizlice geldiği ve önemli görüşmeler yaptığı Diyarbakır''daydı!
Diyarbakır dönüşünde Erbil''de ''ortaya çıktı'' ve ''Kürt devleti kurmamız söz konusu değil. Böyle bir şey yok'' diye konuştu. (11 Aralık 2007)
Barzani Diyarbakır''a gelmeden kısa bir süre önce de Erbil''de Milliyet''e konuşmuş, ''PKK şiddetten vazgeçmezse Kürtleri de kaybeder'' demişti.
(30 Ekim 2007)
***
Altı yıl sonra, geçtiğimiz Cumartesi...
Diyarbakır''da gerçekleşen tarihi buluşmanın temelleri, işte Barzani''nin o üç haftalık Diyarbakır misafirliği esnasında atıldı:
Mesut Barzani, Yeni Türkiye gerçeği ile orada karşılaşmıştı.
Şimdi de 21 yıl önceki bir fotoğrafa gidelim...
1992 yılının Aralık ayında, dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, Silopi''de Barzani ve Talabani ile bir araya gelmişti.
24 Aralık''ta Çekiç Güç''ün görev süresi altı ay daha uzatılmıştı. Faili meçhullerin kol gezdiği bir süreçti.
Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal''a yakın bir general olan Eşref Bitlis, Çekiç Güç''ün PKK''ya sistematik desteğini yakalamıştı!
Silopi''deki buluşmadan kısa bir müddet sonra, Türkiye 1993''ün o dehşet Alacakaranlık Kuşağı''na teslim olacaktı:
Uğur Mumcu, 24 Ocak''ta; Bitlis, 17 Şubat''ta, Özal da 17 Nisan''da ''farklı suikast yöntemleriyle'' hayatlarını kaybettiler.
2013, bu üç suikastın da perde arkasının çokça tartışıldığı ve karanlıkta kalan sahnelerin şimdiye kadar olmadığı ölçüde gün ışığına çıktığı bir yıldı.
Gayet tabii, devamının gelmesi ve her birinde neticeye ''arzın merkezine'' ulaşılması gerekiyor.
Diyarbakır''daki ''Mahşere Kadar Kardeşiz'' temelindeki muhteşem buluşma, çözüm sürecinin ulaştığı aşamayı işaretlediği kadar; Türkiye ile Kuzey Irak''ın bütünleşmesi sürecinin aldığı büyük mesafeyi de gösteriyor.
Mesut Barzani''nin ''Ortadoğu halkları için artık birlikte yaşama zamanı gelmiştir...
Vatanımızı birleştirme zamanıdır...
Bu buluşma, onu da getirecektir'' şeklindeki sözleri fevkalade önemlidir ve yakın sayılabilecek bir gelecekte varılması amaçlanan en ileri aşamaya gönderme yapıyor!
Diyarbakır buluşmasında ''Çözüm sürecini tüm güçleriyle desteklediklerini'' de vurgulayan Mesut Barzani''nin...
''Artık kardeşçe yaşama zamanıdır. Erdoğan''a çok teşekkür ediyoruz. Cesur birisi olmasa barış için savaşamaz. On beş yirmi yıl önce gelip böyle karşınızda konuşmak imkânsızdı'' dediğini de işbu barış resminin üzerine not düşelim.
***
Barzani Diyarbakır''da iken; Washington, Paris, Berlin Hattı''nda koşturanlar da vardı!
Yanlış koşular peşindeydiler...
Haliyle, onların ''işbu merkezlerde kendilerine verilecek yeni rolleri mi aradıkları'' sorusu akıllara geliyor.
***
Çözüm sürecini engelleyebilmek veya akamete uğratabilmek için bu zamana kadar doğrudan ya da dolaylı biçimde çalışanların şapkası...
Diyarbakır Buluşması''yla birlikte bir defa daha düşmüştür.
