|
Sorun global, çözüm yerel!

Dünya piyasalarında gıda fiyatlarının artması ile başlayan enflasyon süreci kalıcı olacak gibi gözüküyor.

Gelişmiş ülkelerde uzun süredir uyuyan enflasyon canavarı gıda sektöründeki tehlike çanları ile uyandı.

Daha doğrusu uluslararası dev fonların yüksek kazanç hırsı ile erken uyandırıldı.

Dünyada gıda tüketiminin artarken üretimin azaldığını ve buna paralel olarak fiyatların artacağını herkes biliyordu.

Arz talep yasasına uygun artması beklenen fiyat artışlarından kısa dönemde vurgun yapmayı hedefleyen yerli ve yabancı spekülatörler fiyatları erken yükseltmiş oldu.

Dolayısıyla tahıl fiyatlarındaki artışı sadece yerli ve yabancı spekülatörlere bağlamak ve olayı hafife almak, geçici olduğunu düşünmek bizi ülke olarak uzun vadede ciddi sıkıntıya sokar.

Bir alanda krizi veya yüksek kazancın var olduğunu her zaman önce spekülatör görür.

***

Bundan sonra ne olacak?

Piyasa uzmanlarına göre, petrol fiyatlarının 3 haneli rakamlara tırmanmasının maliyeti dünyadaki bütün üretim birimlerinin girdilerini artıracak.

Faturayı bütün sektörler ödeyecek.

Yani hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Zaten sıkıntılı olan küçük çiftçi artan mazot ve gübre fiyatları karşısında pes etmiş durumda.

Üretmeyi bıraktı.

Ayakta kalma savaşı veriyor.

Bu sadece bizim çiftçinin değil bütün dünyadaki üreticilerin sorunu.

Gelişmiş ülkeler tarımda sanayileşirken küçük çiftçiyi öldürdü.

Biz ise tarımı sanayileşme uğruna ihmal ettik.

Fabrikaların yoğun olduğu bölgelere köylerden göç olurken çözüm yollarını aramadık.

Eskinin üreten köylü çocuğu şehirlerin kıyılarına tutunan ve varoş denilen yerlerde tüketici oldu.

Köylerde kalan yaşlı nüfus da üretmiyor.

Emekli maaşı ile geçiniyor.

Tarlayı bıraktı, üretimini evin kenarındaki bahçesinde kendine kadar yapmaya başladı.

Bu global sorunu her ülke kendi bünyesine uygun üretim imkanlarını genişleterek çözecek.

Toklar için de güvenli olmasın

Sorunun kaynağı gelirdeki ölçüsüz dağılımda. Dünyada 7 milyar insanı doyuracak tarımsal ürün varken aç insan sayısı 850 milyon. 35 milyar dolarlık dünyadaki organik tarım pazarı da bir kaç yıl içerisinde 70 milyar dolara çıkacak. Diğer taraftan 1,5 milyar insan varlık ve tokluğun problemleri ile karşı karşıya. Aşırı beslenme yüzünden karşılaştıkları problemleri gidermek için para harcıyorlar. Onların parası aslında 850 milyon aç insanı doyurmaya yetiyor. Eğer aç olan insan sayısı gelir adaletsizliğinin sürmesi ile 1,5 milyara yükselirse yerküre çok güvenli bir yer olmayacak. Açlar için zaten güvenli olmayan dünya, toklar için de güvenli olmasın ki tok açın halinden anlasın.

Köylü milletin efendisi olacak

Bu yıl Türkiye''nin "İstikrar ve Büyüme Hamlesi"ni konu alan "Forum İstanbul 2008"de de Türkiye ve dünyada son günlerde gündem maddesi olan "Tarım Sektörü" masaya yatırıldı.

Uzmanlar, tarımın küresel sorunlarını iklim değişikliği, gıda güvencesi, kuraklık, gıda güvenliği, salgın hastalıklar ve su yönetimi başlıkları altında topladı. Foruma katılan Dünya Bankası Tarım ve Kırsal Kalkınma Bölümü Yöneticisi Mark Cackler''in açıkladığı rapora göre, dünya yoksullarının yüzde 75''i kırsal alanda yaşıyor ve tarımla uğraşıyor.

21. yüzyılda tarım, temel yoksulluk oranının düşmesi ve ekonomik büyümenin hızlanmasında kilit bir rol oynayacak.

Sürdürülebilir kalkınma için hükümet ve finansörler tarıma çok daha büyük önem vermesi, tarımı kalkınma için kullanması gerekiyor.

İki tür insan daima açtır. Biri bilimi arayan diğeri parayı
Cat Stevens
16 yıl önce
Sorun global, çözüm yerel!
İki farklı devre
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?