|
Tuğlaları üst üste koymak tekrar değil, tesistir
“Bir yanlışı sürekli tekrar ediyorsan, artık o bir yanlış değil, karardır” diyordu Brezilyalı roman ve söz yazarı
Paulo Coelho.

Üniversite sınavlarında 4 yanlış bir doğruyu götürürken hayatın içinde sürekli yaşadığımız sınavlarda böyle kesin bir kurallar göremezsin.

Yani
hayatın işleyiş kuralları matematik kurallarına benzemez.

2 kere 2 dört etmez yaşadığımız sosyal hayatın içinde, 1 de olur 2 de, 3 de, 4 de.

Bazen 1 yanlış bütün doğruları siler, bazen de onlarca yanlışın bir doğruyu bile silecek gücü yoktur.

**

İnsanların birçoğu kendini hep mutsuz hisseder ancak bundan nasıl kurtulacağını bilmez.

Genellikle
olumsuz düşünmeye programlı bir canlı varlığız
ve sürekli olumsuz anıları hatırlama eğiliminde oluruz.

Böyle olmak daha kolaydır.

Tersi çaba ve sorumluluk gerektirdiği için kaçarız.

Hele çevrenizde saldırgan ve negatif enerji yayan insanların olması bu durumu daha da çekilmez hale getirir.

Bu tip insanlara hayatınızda daha az yer verirken
çözüm odaklı düşünen insanları çevrenizde çoğaltırsanız
bu sorunu kolaylıkla çözebilirsiniz.

Yani sadece düşünce biçiminizi değiştirerek bile hayatınızı bedavadan güzelleştirebilirsiniz.

Sürekli bir hedefiniz olursa kendinizi değerli hissetmeniz ve çözüm odaklı düşünmeniz kolaylaşır.

Enerjinizi yüksek tutmak için küçük ya da büyük mutlaka bir hedefiniz olmalı.

Hedefiniz olmazsa düzenli çalışmazsanız ve boşluğa düşersiniz.

Boşluğa düştüğünüzde beyniniz kendini değersiz hisseder ve yeniden olumsuz düşünmeye başlarsınız.

Bu da enerjinizi çabucak tüketir ve sizi tembelleştirir.

Bu kısır döngüye defalarca girebilirsiniz ama defalarca da küçük bir gayretle çıkabilirsiniz.

“Yandım, bittim, benden adam olmaz, bundan adam olmaz”
gibi klasikleşmiş cümlelerle şeytanın tuzağını düşmeyin, düşseniz bile tekrar çıkmayı bilin.

Sadece kendinizle yarışın.

O buraya gitti ben gidemedim gibi bir yaklaşımda olmayın çünkü bu yarış sizi yormakla kalmaz, insanlıktan da uzaklaştırır.

**

“Tuğlaları üst üste koymak tekrar değil, tesistir.”
der Zübeyr Gündüzalp, “Altın Prensipler” adlı kitabında, muhteşem bir sözdür.

Hayatını iyi inşa etmek istiyorsan, ev yapımında ustaların duvar örerken tek tek tuğlaları yerleştirmesi gibi sen de yapman gereken şeyleri sabırla ve usanmadan tekrar edeceksin.

Çünkü zaman denen şeyin en dar yeri olan “an” içinde hapsolmuşsun.

Adım adım yaşamak zorundasın.

Yazar kısa cümlelerle hayatın şifrelerini verir;

“Her şeyini “bugün” bil

Gayret, başarı ve huzurun akaryakıtıdır.

Yaptığın işi varlığın ona bağlı imiş gibi yapmaya çalış.

Her zaman başarırım ve başaracağım düşüncesi içinde ol.

Bir işi bitirmeden başka bir işe el atma.

Bir yerde devamlı kalma, yer değiştir yoksa tembelleştirsin.

Başkalarını eleştirmek ve laf yetiştirmek için okursan istifade edemezsin.
Kendin için oku, az oku ama sürekli oku.

Kırk yaşına kadar yetenek ve kabiliyetler alışkanlık haline gelir.

İnsan kalben ne düşünürse, kendisi odur.

Meşakkat ve zorluklar güçlendirir.

Üç şey kalbe nasihat tesir ettirmez:
Uyku sevgisi, rahat sevgisi, yemek sevgisi
(hadis meali).

Daha çok dinleyici ol, az konuş.

Önce düşün, sonra söyle, düşünmeden söylenen sözler kırıcı ve dağıtıcıdır.

İnsan ne ile meşgul olursa yetenekleri de o alanda ortaya çıkar.

Az yemeye dikkat et, dolu mide dikkati dağıtır.”

**

“Ruh boşluğu ile mide doluluğu mümkün olan en kötü kombinasyondur” diyordu Aliya İzetbegoviç. (Özgürlüğe Kaçış-Hapishaneden Notlar-Ketebe Yayınları)

Notlardan seçtiğim birkaç tanesini paylaşayım ama sizin bu notları kitaptan tekrar tekrar okumanızı şiddetle tavsiye ederim;

-Hayat tehlikeli bir şeydir. Yaşamanın bedeli güvensizliktir.
Güvende olanlar yalnızca ölenler ve doğmayanlardır.

-Yalnızca ölüm gerçeğini hesaba katan bir felsefe gerçek felsefedir.

-Bazen sadece enstrümanlar değişir, müzisyenler aynı kalır.

-Neden psikologlar değil de şairler bize ruhu ifşa eder; neden Freud veya Jung değil de Shakespeare?

“Hayat, kazananın olmadığı bir oyundur…iman edenler ve salih amel işleyenler müstesna…” Asr süresi.

-Ve son cümle:
Cevabı yalnızca soran bulur.
#Paulo Coelho
#Zübeyr Gündüzalp
#Shakespeare
#Freud
2 yıl önce
Tuğlaları üst üste koymak tekrar değil, tesistir
Kara dinlilerle milletin savaşı
Tarihselciler nerede hata ediyorlar?
‘Memleketin imanı gidiyordu!’
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek