Dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların küresel sağlık harcamalarındaki payı ise sadece yüzde 4. Dünya genelinde okuryazarlık oranı yüzde 82,5 iken bu oran İslam dünyasında yüzde 70 civarında seyrediyor.
Şu an dünya genelinde yaşanan çatışmalarda ölenlerin yüzde 94’ünü Müslümanlar oluşturuyor, çünkü dünyada satılan bütün silahların üçte birini Müslüman ülkeler satın alıyor ve bu silahları genellikle birbirlerine karşı kullanıyorlar.
Dönem başkanlığını yürüttüğü İİT’ye alternatif oluşturma çabası olarak değerlendirdiği Zirve’yi baltalamak için Pakistan ve Endonezya’yı tehdit ederek Zirve’den çekilmeye ikna ederek ne sağlamış oldu acaba?
Yoksa kendi liderlik iddiasını Müslüman dünya içinde bu tür entrikalarla, hizipleşmelerle, ümmet içinde kamplaşmalarla mı yürütecek? Bu sorular kaçınılmaz olarak artık daha yüksek sesle sorulacak.