Tunç Soyer, “Siyasette asıl meselemiz, demokrasi karşıtı saray rejimini yenmektir” dedi. Ertesi gün anlaşıldı ki, CHP yönetiminin “öncelikli meselesi” farklıymış… -Soyer’i İzmir’e tekrar aday yapmayıp afiyetle yediler! *** CHP’nin İzmir şapkasından Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay aday çıktı. Hususi Bey “Değişim nerede diyenler, İzmir’e baksın!” lafıyla babalandı. *** Defteri dürülen bir tür Tunç’tan heykel Soyer ile Emanetçi Özel’in desteklediği Tugay’ın aralarından su sızmıyordu. Şimdiyse
Tunç Soyer, “Siyasette asıl meselemiz, demokrasi karşıtı saray rejimini yenmektir” dedi.
Ertesi gün anlaşıldı ki, CHP yönetiminin “öncelikli meselesi” farklıymış…
-Soyer’i İzmir’e tekrar aday yapmayıp afiyetle yediler!
***
CHP’nin İzmir şapkasından Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay aday çıktı.
Hususi Bey “Değişim nerede diyenler, İzmir’e baksın!” lafıyla babalandı.
***
Defteri dürülen bir tür Tunç’tan heykel Soyer ile Emanetçi Özel’in desteklediği Tugay’ın aralarından su sızmıyordu.
***
CHP’deki adaylık çekişmeleri…
Partideki mevcut kamplaşmayı daha da keskinleştirecek, huzursuzluk artacak!
***
Parti içindeki muhalefeti genişletmek için “sessiz ve derinden” çalışıyor.
***
Kemal Bey ve arkadaşları, yerel seçim sonrasında Olağanüstü Kurultay hesapları yapıyor.
Kibirli Ekrem Müdafa Bey’in arkasında “Komprador Burjuvazi” var.
“Önce 31 Mart’ta ikinci İstanbul zaferi, sonra 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimi” için her türlü destek “emrine amade!”
***
***
“Haliyle, şimdi de İstanbul için kesenin ağzını tam açtı” diyorlar.
“Te Be Muharrem Pehlivan” CHP ile köprüleri atarken şöyle dedi:
“Babacan’a 15 vekil verdiniz, bana bir ilçe bile vermediniz! Ayıp değil mi?”
“Sembolik manada, İzmir’den bir ilçe istemiş” İnce, kabul ettirememiş!
***
“Kemalbank: Çok Kazandıran Banka” dönemini hatırlayalım…
Ali Babacan, genel seçim sonrasında “CHP, aslında daha fazla vekil verecekti” diye konuşmuştu!
Genel Başkan olmadan önce Hususi Bey de “Eğer Yüzde 30 alsaydık, toplam 65 vekil gidecekti” demişti!
***
Elbette Muharrem İnce de unutmuyor, bunları…
Sonunda, “Başka dünyaların insanıyız!” diyerek noktayı koydu.
***
“İstanbul’u alacağım diye, Türkiye’yi kaybedebilirsiniz!”
-Yeni de değil…
Batı Kulübü’nün Öfkeli Kemalist’i Herr Livaneli, 1994 seçimlerinde “oyların nasıl bölündüğünü” Ekrem biraderine hemen her seansta mutlaka anlatmıştır.
-Ne de olsa, Olay Yeri’nden tecrübesi var!
***
Mister Livaneli’nin yerel seçimleri “nasıl gördüğü” ise hafızalarda çok taze:
“31 Mart seçimlerini ya gerici ordular ya da Hareket Ordusu kazanacak!”
“Oksijen” gazetesi yazarı Livaneli’nin Osmanlı’daki 31 Mart Vakasına (13 Nisan 1909) atıfla söyledikleri...
-Yalçın Small’un “yakın geçmişteki en ilginç çıkışını” andırıyor.
***
***
***
Mister, Mösyö ve ille de Herr Livaneli, bunun nedenini kendisine sorabilseydi, keşke…
-Sürpriz ancak “karalar bağlayacağı bir aydınlanma?” yaşayabilirdi!
-Militan Canan, tedavülden kalktı!
***
2019’daki destekçilerinden Saadet Partisi’nin de artık kendi adayı var.
***
Henüz netleşmedi, pazarlık kapısı açık:
***
Vaziyet böyleyken…
Anında ‘Psikolojik Harekât’ sahne aldı:
-Yoldaş anketlerden biri “İstanbul’da DEM Parti aday çıkarsa bile, İmamoğlu üç buçuk puan önde!” diyor.
Bir tür “Panik Atak” anketidir, bu…
Gerçeklikten kopuktur.
***
Ne diyordu, Orhan Veli:
“-Beni bu güzel havalar mahvetti!”
***
Yoldaş anketler mi?
-İstanbul’u dinliyor, gözleri (tamamen) kapalı!