DEAŞ ile mücadelede yeni bir sorumluluk üstlenmeye hazırlanan Türkiye, örgütün Fırat’ın doğusunda halen varlık gösteren kalıntılarının röntgenini çekti. ABD’nin asker çekme kararı ardından “DEAŞ ile mücadele bitmedi” diyen batılı ülkelere karşı Türkiye “DEAŞ’ı biz temizleriz” mesajı verdi. DEAŞ’la göğüs göğüse çarpışmış tek ordu olan TSK, Fırat’ın doğusundaki tüm teröristlere karşı mücadeleye hazır olduğunu uluslararası kamuoyuna ilan etti.
İSTİHBARAT YERELDEN
PKK/PYD-YPG’ye ait tüm sığınaklar, barınaklar, mevziler ve tüneller, insansız ve insanlı keşif unsurları ile sınırdaki gözetleme vasıtalarıyla tek tek belirlenirken, DEAŞ’la ilgili istihbarat da bölgedeki istihbari ve yerel unsurların katkısıyla toplanıyor. ABD ile koordinasyon kapsamında, bugün Ankara’ya gelen ABD Başkanı Donald Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı John Bolton başkanlığındaki heyet ile bu istihbari veriler üzerinden Fırat’ın doğusundaki DEAŞ’şa mücadele ayrıntılı olarak değerlendirdi.
13 KÖY VE BELDEDE 3 BİN DEAŞ’LI
- İstihbari verilere göre, uluslararası koalisyon güçleri ve Irak ordusu tarafından bombardımana tutulmasına rağmen DEAŞ hala Fırat’ın doğusunda ve Suriye-Irak sınır hattında faaliyet gösteriyor. Aşağı Fırat hattının uzunluğu boyunca yayılmış olan DEAŞ, Fırat’ın batısında Esed rejimi, doğusunda ise koalisyon destekli PKK/PYD-YPG unsurlarıyla çevrelenmiş durumda. Örgüt halen 2 bin ila 3 bin teröristle 13 köy ve beldede varlık gösteriyor.
13 BÖLGEDE KALINTISI VAR
Fırat’ın doğu yakasındaki DEAŞ kalıntılarının bulunduğu bölgeler; Hecin doğusu, Vadi Hulve, Tlul El Heccane, El Şufe, Vadi Acec, Galiyât beldesi, Suse beldesi, El Mürşide, Sefafne beldesi, El Şuhle beldesi, Bağuz Fokani, Vadi Ali, Herse beldesi. Bu beldelerki DEAŞ’lı teröristler de PYD ile temas noktalarında konuşlanmış durumda.
7 ELEBAŞI BURALARDA
Fırat’ın doğusundaki DEAŞ’ın operasyonları 7 örgüt elebaşı tarafından yürütülüyor. Bir kısmı Iraklı, bir kısmı da Suriyeli olan sözde liderler ise şunlar: Örgüt içinde Abu Musab Hallus adıyla tanınan Halef Ziyab El Hellus, Abu Ömer Kardaş, Abu Ömer Mulakim, örgüt içinde Abu Nasır Emni olarak tanınan Mahmut El Hıdır, Abu Abdurrahman El Emni olarak tanınan Ali El Sehho, Abu Ali Er Şer’i olarak bilinen Fevvaz El Ali ve Abu Enes El Iraki.
ÖRGÜTÜN SİLAH VARLIĞI NE?
- Teröristlerin ellerinde ise hafif silahlar ile otomatik makinalı tüfekler, RPG-7 roketatarlar ve Kanas keskin nişancı tüfekleri bulunuyor. Teröristler, cephe hattındaki bölgeler ve evlere ise mayın döşeyerek tuzakladı. DEAŞ’lı teröristlerin elinde 4x4 araçlar ile motosikletler bulunuyor.
Sınırdan kovulacak
Türkiye, ABD’li muhataplarının önüne her türlü terör örgütüyle mücadeleye hazırlıklı olduğuna dair verileri koyacak. Ancak öncelikli hedeflerini de net olarak vurgulayacak. Türkiye, sınırlarından 250 km uzaklıktaki DEAŞ kalıntılarıyla mücadele etmeye muktedir. Ancak Türkiye’nin önceliği sınır hattı boyunca yaratılan terörist tehdidi kovmak olacak. Halen Amerika’nın yeni güzergahı olan ve tamamen işgale hazırlandığı Irak kuzeyindeki Kandil, Sincar, Kerkük, Musul bölgelerinde terörist unsurlara izin verilmemesi gerekiyor. Bu doğrultuda da kaynaklar, Türkiye’nin ABD tarafından kendisine biçilen hedefleri değil milli hedefi doğrultusunda gözünü, beka sorunu olan Irak ve Suriye kuzeyine çevirmesinin zorunlu olduğuna işaret ediyorlar. Irak kuzeyinde ABD’nin, sadece PKK değil, taşeron DEAŞ’ı da kullanmak suretiyle işgal zemini yaratabileceği vurgulanıyor. Irak-Suriye sınır hattındaki örgüt varlığı da buna işaret ediyor.
- CIA sorguluyor
- Halen örgüt liderlerinin ailelerinin çoğu, tespit edilen bu 13 köy ve beldede bulunuyor. PKK/PYD kontrolündeki bölgelere doğru aileler için bir çıkış yolu açık tutuluyor. Buradan çıkan aileler CIA personeli tarafından sorgulanıyor ve PYD bölgesinde kamplarda tutuluyor. PYD’li teröristler, buralardaki Suriyelileri ayrıca, PYD bölgesini terk etmek şartıyla serbest bırakıyor ve bunları Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine gönderiyor. Son 5 aydır Iraklılar da dahil olmak üzere Fırat Kalkana bölgesine çok sayıda DEAŞ mensubunun gönderildiği belirtiliyor. DEAŞ’lı teröristlerin bir kısmının ise sahte belgeler verilerek Suriye çöllerine geçtiği değerlendiriliyor.
