|

Elşani'nin tüyler ürpertici öyküsü

Velika Krusa köyündeki boş bir çiftlik kulübesinde, Selami Elşani 14 erkekle birlikte önünde durduğu Çetnikler'den birine, 'Çocuğun var mı?' diye sordu. 'Evet' dedi Sırp. Elşani, "O zaman bizim çocuklarımızı da düşün" diye yalvardı.Otomatik silah taşıyan açık yeşil üniformalı, beyaz apoletli ve arkasında 'Polis' yazan Çetnik kafasını salladı ve 'Beni ilgilendirmez' dedi. Başka bir Çetnik, 'Hadi başlayalım' dedi. Birkaç dakika içinde 15 adamdan 14'ü ölmüştü.

.
00:00 - 19/04/1999 Pazartesi
Güncelleme: 12:32 - 19/11/2013 Salı
Yeni Şafak
Elşani'nin tüyler ürpertici öyküsü
Elşani'nin tüyler ürpertici öyküsü

Tiran- Kosova'nın güneyindeki Velika Krusa köyündeki boş bir çiftlik kulübesinde, Selami Elşani, diğer 14 Kosovalı erkekle birikte önünde durduğu Sırp Çetnikleri'nden birine, 'Çocuğun var mı?' diye sordu. 'Evet' dedi Sırp. Elşani, 'Lütfen bizim çocuklarımızı da düşünün' diye yalvardı. Otomatik silah taşıyan açık yeşil üniformalı, beyaz apoletli ve arkasında 'Polis' yazan Çetnik kafasını salladı ve 'Beni ilgilendirmez' dedi. Başka bir Çetnik 'Hadi başlayalım' dedi. Birkaç dakika içinde 15 adamdan 14'ü ölmüştü. Sırplar kurşunlardan delik deşik olmuş cesetlerin üzerine önce saman attılar ve gaz dökerek ateşe verdiler.

"Allah beni bunları anlatmam için korudu"

Üç hafta sonra Tiran'daki Üniversite Merkez Hastanesi'nde yatan Elşani, bandajlı ellerini kullanmamak için dirseklerinin üzerinde doğrularak oturdu. Yüzünün bandajı açıldığında, bir zamanlar köşeli ve bronz olan yüzü mahvolmuş görünüyordu: Dudakları cerahat ve kabuk bağlamış, yüzündeki yaralar yanık saçlarından çenesinin altına kadar iniyor, yanakları beyaz ile siyah arası bir renkte ve kuru, alnında sarılı olan bangajlar kandan kırmızı, iyottan sarı renk almıştı. Doğrulurken yüzünü buruşturdu. Ama kararını vermişti. Anlatması gereken bir hikayesi vardı. 37 yaşındaki Elşani'nin ağzından şu cümleler döküldü: Allah beni olanları anlatmam için korudu. Eğer konuşamasaydım, kimse bilmeyecekti. O adamları, kimse bilemeyecekti...

"Kaçmalıydık, Sırplar erkekleri arıyorlardı"

25 Mart günü yani NATO'nun hava harekatının başlamasından bir gün sonra, aynı aileden 50 kişi Elşani'nin amcasının evinde toplanmışlardı. Elşani, karısı, anne ve babası, 4 ve 8 yaşındaki iki oğlu geçen yaz Sırp ordusunun Rakoviça yakınlarındaki Reti köyüne düzenledikleri saldırı sonrasında evleri yandığı için oradan ayrılarak temmuz ayından beri Velika Krusa köyünde yaşıyorlardı. Savaşacak yaşta 10 erkek o gece evde toplanmış, Sırplar'ın intikam almak isteyeceğini düşünerek, yakınlardaki bir nehir kıyısına doğru göç etmeyi planlıyorlardı. "Kaçmalıydık, çünkü Sırplar erkekleri arıyorlardı." 10 adam nehir kıyısına vardıklarında orada saklanan kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 200 kişiyle karşılaştılar. Hava çok soğuktu ve çocuklar ağlıyordu. Kimse yiyecek birşey getirmemişti.

"Kurşun sesleri karanlığı deliyordu..."

Sabaha karşı 03.30'da köylüler Sırplar tarafından kuşatıldı. Kurşun sesleri gecenin karanlığını böldü. Sabahın ilk ışıklarıyla Sırplar köylülerden ellerini havaya kaldırmalarını ve ortaya çıkmalarını istedi. Kadınlar toplanarak köyün camiine götürüldüler. Erkekler ise 6 sıra halinde dizilerek, teker teker üstlerinde para veya değerli bir şey bulunup bulunmadığı için arandılar. Arama bitince, 200 erketen açık alana doğru ilerlemeleri, yere yatmaları ve ellerini başlarının üzerinde tutmaları istendi. Ayaktayken İçişleri Bakanlığı'na bağlı birlikler tarafından aranan erkekler, yerde yatarken 20 kadar çetnikle başbaşa kalmışlardı. 'Normal polis sakindi' diyen Elşani, Çetnikler'in çığlıklar attıklarını ve teröristler diye bağırdıklarını' anlatıyor. Çetnikler'den birisi, Elşani'nin Velika Hoca'dan komşusuydu.

"İşte o zaman öleceğimizi anladık..."

Çetnikler 5 saat kadar Arnavutlar'ın arasında gezindiler ve tahtalarla dövdüler. Elşani'nin sağ eli kırılmıştı. 5 ya da 6 Arnavut'u alarak götürdüler. Elşani kurşun sesi ya da çığlık duymadığını ancak o kişileri de bir daha görmediğini söylüyor. 5 saat sonra herkesin ayağa kalkması emri gelmiş. Sırplar, Velika Krusa'dan olmayanları sormuşlar. Elşani'nin de aralarında bulunduğu 15 adam öne çıkmış. Bu 15 kişiyi 50 metre uzaktaki çiftlik kulübesine götüren Sırplar, bir köşede toplanmalarını istemişler. Elşani 14 kişiden 4'ünü tanıyor: 36 yaşındaki Yiber Taçi, kardeşi İsa, 36 yaşındaki Gezim Berişa Reti'den, 43 yaşındaki Fatmir Kabaşi ise Zociste'den. Elşani Sırplar'a KKO'dan olmadıklarını, kendilerini serbest bırakmalarını istediklerini anlatıyor. Çetnikler'den biri, 'Gidin Clinton'a sorun' demiş. İşte o zaman öleceklerini anlamışlar.

"Üzerimize saman atıp ateşe verdiler"

Çetniklerden 5'i otomatik silahlarını doğrultarak ateş etmeye başlamışlar. Elşani vurulmadan yere düşerken üzerine vurulanların cesetleri yığılmış. Gözlerini kapatmış, nefesini tutmuş. Kurbanlardan bir tanesi tam üzerine düşmüş. 'Kanın yüzüme aktığını hissediyordum' diyen Elşani, Çetnikler'in yerde yatan cesetlere ateş etmeye devam ettiğini ve o sırada omzundan yaralandığını söylüyor. Daha sonra cesetlerin üzerine saman atan Çetnikler gaz getirerek ateşe vermişler. Üzerinde yatan ceset Elşani'yi biraz olsun korumuş. Üzerindeki cesedi bir kenara çeken Elşani'nin elleri ve yüzü bu esnada yanmış. Üzerindeki her şey alev alınca hepsini çıkarmış.

"Yüzlerinin yarısı yoktu..."

Koşarak kulübeden çıkmış ve biraz su bulmuş. Kendine biraz olsun gelen Elşani yolda yatan 20 ceset görmüş. İki kuzenini tanımış. Cesetlere dikkatlice bakmış. Yüzlerinin neredeyse yarısının olmadığını söyleyen Elşani, amcasının evine koşmuş ancak yanıklardan ne babası ne diğer akrabaları onu tanıyamadığını anlatıyor. 26 Mart'tan 1 Nisan'a kadar evin bodrumunda saklanan Elşani, yanıklarını yoğurtla tedavi etmeye çalışmış. 1 Nisan günü Arnavut köylüler eve gelerek, herkesin köyden ayrılacağını söylemişler. Bir traktörün arkasında battaniyenin altında saklanarak sınıra gelmeyi başaran Elşani, Kukes'teki hastanede yaralarını temizlettirmiş. Ancak ambulans olmadığı için akrabaları 300 mark ödeyerek, bir taksi tutmuş ve Elşani'yi Üniversite Hastanesi'ne götürmüşler. Ziyaretine iki kişi gelmemiş: 4 ve 8 yaşlarındaki oğulları. Elşani onların kendisini böyle görmesini istemiyor.


25 yıl önce