Yeni yılın ilk günü Dar'ed Izze bölgesinde ÖSO bileşeni Nureddin Zengi Tümeni ve Heyet Tahrir Şam (HTŞ) arasında başlayan çatışmalar bölgede hakimiyet haritasını bir kez daha değiştirdi. Yoğun geçen çatışmaların ardından Ayn Cara, Kubdan Cebel, Atarib gibi önemli noktalar HTŞ kontrolüne geçerken Nureddin Zengi grubu bölgeden tamamen çıkarıldı. Halep batısı ve İdlib genelinde yaşanan çatışmalarda her iki taraftan 150 kişi hayatını kaybetti. Sukur'uş Şam, Ahrar'uş Şam, Ahrar İdlib gibi muhalif gruplar bazı noktalardan çekilirken bölgede asayiş hizmeti veren Şurta Hür (Özgür Polis Birimi) ve bazı yerel meclisler de kendilerini feshettiklerini duyurdu. Olaylar nedeniyle bölgedeki Türk gözlem üslerinde teyakkuz durumuna geçildi. Türk Silahlı Kuvvetleri İdlib'deki üsleri tahkim etmek için çok sayıda tank ve zırhlı aracı bölgeye yolladı. ÖSO komutanlarından Fuat Suat, İdlib'teki son gelişmeleri Yeni Şafak'a yorumladı.
KAOS DERİNLEŞEBİLİR
- Muhalif general Suat, fitili ateşlenen çatışma sürecinin Fırat'ın doğusundan bağımsız değerlendirilemeyeceğini söyledi. Rejim, Batılı güçler ve Körfez ittifakının, piyonlar aracılığıyla Türkiye'nin PKK terörüne yönelik operasyon iradesini kırmak için harekete geçtiğini anlatan Suat, "Suriye'nin istikrara kavuşmaması adına tüm kozlarını sahaya sürüyorlar. HTŞ Halep batısı ve İdlib genelinde tek otorite durumuna geldi. Bu durum bölgede kaos ortamını daha da derinleştirecek" dedi. Kendini fesheden Özgür Polis Birimi'nin başkanlığını da yürütmüş olan Suat, 40 farklı beldede hizmet veren asayiş kurumunu son gelişmeler sonrası kapattıklarını bildirdi. Suat, Suriye Geçici Hükümeti'ne bağlı çalıştıklarını ve şu an İdlib merkez, güney ve güneydoğu ile birlikte Halep kırsalında muhalifler tarafından kontrol edilen bölgelerin yüzde 90 oranında HTŞ kontrolüne girdiğini ifade etti.
ÇATIŞMALAR SONA ERDİ
HTŞ'nin ele geçirdiği Atarib, Dar'ed Izze, Ayn Cara, Cebel Berekat, Kubdan Cebel, Tel Minnes, Heccini, Cebel Şahşabu gibi bölgelerde yönetim HTŞ destekli Ulusal Kurtuluş Hükümeti'ne devrediliyor. Sözkonusu oluşum, Suriye Geçici Hükümeti'ne alternatif olma amacıyla İdlib'te kurulmuştu. Bu arada Nureddin Zengi Tümeni ve HTŞ arasında başlayan çatışma süreci, yapılan kısmi anlaşmayla son buldu. Zengi'ye mensup 400'den fazla savaşçı, Afrin'e geçiş yaparken, Ahrar'uş Şam ve Sukur'uş Şam gruplarıyla da 'Cebel Zaviye bölgelerine yerleşmeleri' konusunda mutabakata varıldı. HTŞ ayrıca Esed'e karşı cephe hattında nöbet tutan hiçbir ÖSO askerine dokunmayacağını da resmi bildiriyle duyurdu.
- Şam şeytanı bahane arıyor
- İdlib'deki çatışmalar Esed rejimini harekete geçirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın girişimleriyle varılan 17 Eylül mutabakatı sonrası güçlerini İdlib ve Halep bölgelerinden çeken rejim, Hanasel ve Muharda bölgelerine 2 binden fazla asker sevk etti. İran destekli Şii gruplar, Suriye ordusuna mensup askerler ve Şebbiha milislerinin ağır silahlarla birlikte bölgeye intikali devam ediyor. Kremlin ise İdlib'deki HTŞ ilerleyişini Suriye'deki 'Rus varlığına yönelik tehdit dozunun artması' şeklinde değerlendirdi. Rus uçakları uzun bir aradan sonra bölge genelinde birçok noktayı bombaladı.
