Haseke, Deyrizor, Rakka, Halep başta olmak üzere Suriye genelinde milyonlarca Suriyeli, Mehmetçiği bekliyor. Şam'da rejim kuşatmasındaki Doğu Guta'dan İdlib'e tahliye edilenlerin de tek umudu Türkiye. Yıllardır açlık ve hastalıklarla boğuşan yüzbinlerce kişinin 'iç mübadele' kapsamında kafileler halinde geldiği İdlib'den Türkiye'ye tarihi bir çağrı yapıldı.
TARİHİNİZ ERDEMLE DOLU
İdlib İl Meclisi tarafından yayınlanan bildiride, Türkiye'nin, hemen her gün mazlumların bombalandığı İdlib'e girmesi ve siviller için koruyucu olması istendi. Bildiride şöyle denildi: "Fırat Kalkanı ve Afrin bölgesinde sergilediğiniz tavırla, din kardeşliği ve insani değerleri temsil eden güç olduğunuzu bir kez daha ispat ettiniz. İdlib ve çevresinde yaşayan 4 milyon mazlum sivil, Esed ve müttefiki olan terör unsurlarının zulmü altındadır. Türkiye'nin bu zulme karşı koruma kalkanı oluşturacağı beklentisi her geçen gün artıyor. Sizinle coğrafya, din ve tarih bağı olan bizler, silahsız masumlara karşı devam eden zulmü bitirmek için sizden askeri müdahalede bulunmanızı bekliyoruz. Tarihiniz bu tür erdemli davranışlarla dolu."
ÖZGÜRLÜK SİZİNLE GELECEK
Suriye Türkmen ve Arap Aşiretler Birliği Başkanı Ömer Dede imzasıyla yayınlanan beyanda, "Esed, DEAŞ ve PKK ile verilen savaşta yorgun düşen halkımız, özgürlüğün Türkiye ile birlikte geleceğine inanıyor, sizi bekliyoruz" ibareleri yeraldı. Terör örgütlerinden kurtulma vaktinin geldiği vurgulanan bildiride Suriye Halkı'nın korkusuzca ve büyük bir güvenle uzatabileceği tek elin Türkiye olduğu vurgusu yapıldı.
İşkence yolda da bitmiyor
Suriyeli siviller Şam'ın Guta, Zemelka ve Harasta bölgelerinden önce Arbin'e sonrasında Hama'ya, oradan da İdlib'e naklediliyor. Günde ortalama 80 otobüsün yola çıktığı bölgede Harasta'nın tamamen boşaltıldığı, Guta, Zemelka ve Arbin'den tahliyelerin sürdüğü, Duma ile Arime'den ise henüz hiçbir kafilenin çıkmadığı öğrenildi. Sadece Duma'da çıkmayı bekleyen 120 bin sivil var. Esed rejimi ile İran milislerinin kuşatma altında tuttuğu bölgelerde yıllardır açlık ve hastalıklarla pençeleşen mazlumların çilesi, tahliye sırasında da devam ediyor. Yol boyunca çeşitli bölgelerde kontrol noktası oluşturan rejim güçleri ile Rus polisinin, aralarında kadınların da bulunduğu yüzlerce kişiyi gözaltına aldığı ve akıbetlerine ilişkin hiçbir bilgi vermediği öğrenildi. Tahliye edilen bazı siviller ise Esed rejimince sudan bahanelerle (askerlik yapmamak, rejime karşı suç işlemek) alıkonuluyor.
Elma yenir mi
İç savaş cenderesindeki Suriyelilerin son sığınağı İdlib'de yürek burkan manzaralar yaşanıyor. Esed rejimi ile İran'ın kuşatma altında tuttuğu Doğu Guta, Duma, Harasta, Arime ve Arbin gibi bölgelerde açlıkla pençeleşen Suriyeliler, Türkiye'nin Rusya ile yürüttüğü müzakereler sonrası İdlib'e naklediliyor. Şam'ın ilçelerinden şimdiye dek gelenlerin sayısı 24 bini geçti. Önümüzdeki günlerde bu sayı 200 bine ulaşacak.
İLK KEZ MEYVE GÖRDÜLER
Ancak sığınmacılara yönelik İdlib'de hiçbir hazırlığın olmaması buradaki dramı artırıyor. Cami ve okullar Guta'dan gelenlerle dolu. Sokaklarda ya da açık arazide yatıp kalkıyorlar. 3-4 yaşındaki çocuklar İdlib'de karşılaştığı elma, armut gibi meyvelerin yenebilir bir şey olduğunu bilmiyor. Kuşatma altındaki bölgede doğduklarından beri sadece ekmek ya da makarna ile yaşayan çocuklar, İdlib'de hayatlarında ilk kez gördükleri yiyecekler karşısında afallıyor.
