Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde geçen yıl 2 camiye düzenlenen terör saldırısında, 51 kişi ibadet ederken yaşamını kaybetmiş ve 49 kişi yaralanmıştı. Yeni Zelanda Kraliyet Soruşturma Komisyonu bugün, saldırıya ışık tutan 800 sayfa soruşturma raporunu yayınladı.
Saldırı raporunda, polis sistemindeki silah ruhsatlarının incelenmesi konusunda eksiklikler yer alırken diğer yandan Yeni Zelanda istihbarat teşkilatlarının, ‘beyazların üstünlüğü’nü savunan ırkçı tehditlerden ziyade Müslüman toplumun içindeki sözde radikal grupların oluşturduğu tehdide fazla odaklandığı tespit edildi.
Canterbury Müslüman Derneği Sözcüsü Abdigani Ali, Müslüman topluluğunun güvende tutulması gerektiğini belirterek "Rapor, devlet kurumlarında kurumsal önyargı ve bilinçsiz önyargının var olduğunu ve değişmesi gerektiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Komisyonun hazırladığı raporda, yeni bir ulusal istihbarat teşkilatı kurulması gerektiği belirtildi. Rapor, doğası gereği daha stratejik olan ve terörle mücadele stratejisi geliştirmeye odaklanabilecek yeni, iyi finanse edilmiş bir kurumun kurulmasını tavsiye ediyor. Rapora göre saldırgan Tarrant, genç yaştan itibaren ırkçı fikirleri benimsedi ve 14 yaşından itibaren internet üzerinden ırkçı topluluklarla temas kurmaya başladı.