Tay Group Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Hulusi Toprak, “Sürdürülebilirlik yatırımlarımıza yurt içi ve yurt dışında toplam 38 milyon doların üzerinde yatırım yapacağız. “Yatırımımızın ortalama 4-5 yılda kendini amorti etmesini bekliyoruz” dedi.
ÜLKEMİZİN YEŞİL ENERJİ PORTFÖYÜNE DE KATKI SAĞLAYACAĞIZ
Şirketin odağını sürdürülebilirliğin oluşturduğunu belirten Toprak, grup bünyesindeki her şirketin kendi enerjisini üretmek için çalışmalar yaptığını söyledi. Taypa’ya ait üretim tesislerine güneş ve rüzgar santrali kuracakları bilgisini veren Toprak, “Ergene’deki fabrikamızın çatısına kurduğumuz güneş santralimiz elektrik üretmeye başladı. Bu bölgede rüzgâr ölçümlerine de başladık, hedefimiz 2023 yılında türbinlerin elektrik üretmeye başlaması. Ayrıca Bolu ve Silivri’deki tesislerimizin çatısına da güneş santrali kuruyoruz. Kullandığımız enerjinin tamamını kendimiz üreteceğimiz gibi, ülkemizin yeşil enerji portföyüne de katkı sağlayacağız. Çünkü tüm santrallerimiz devreye girdiğinde kullandığımız enerjinin yüzde 141’ini tamamen yenilenebilir kaynaklardan üreteceğiz. Bu sayede karbon salınımımızı da düşüreceğiz” ifadelerini kullandı.
YATIRIM MİKTARI 38 MİLYON DOLARI GEÇECEK
Toprak, grubun yurt dışında bulunan Mısır, Sırbistan ve Cezayir’deki üretim tesislerinde de hem verimlilik hem de yeşil enerji yatırımlarının hayata geçirilmeye başlandığına dikkat çekerek “Sürdürülebilirlik yatırımlarımıza yurt içi ve yurt dışında toplam 38 milyon doların üzerinde yatırım yapacağız. “Yatırımımızın ortalama 4-5 yılda kendini amorti etmesini bekliyoruz” dedi.
KENDİ HİDROJENİNİ DE ÜRETMEYE BAŞLADI
Sürdürebilirliği 360 derece uygulamak amacıyla alternatif enerji kaynakları ve verimlilik çalışmalarına da yoğunlaştıkları bilgisini veren Toprak, bu alanda yaptıkları diğer yatırımlar hakkında şu bilgileri verdi:
“Türkiye, bir süredir doğal gaza hidrojen karıştırarak enerji maliyetlerini düşürecek bir proje üzerinde çalışıyor. Biz Taypa olarak kendimizin geliştirdiği özel cihazlarla arıttığımız atık sudan yeşil hidrojen üretiyoruz, bu hidrojeni de doğal gazla birlikte buhar kazanlarımızda kullanıyoruz. Böylece karbon salınımını yüzde 20 oranında azalttık. Hedefimiz 2024 yılında buhar kazanlarımızda doğal gaz kullanımına son vererek yüzde 100 hidrojene geçmek.”
Tay Group’un sürdürebilirlik alanındaki bir diğer yatırımı da elektrikli araçlar olacak. Üç yıl içinde grup bünyesinde kullanılan tüm araçların elektrikli olacağını söyleyen Toprak, bu araçlar için üç fabrikaya ve İstanbul’daki genel merkez tesislerine 22 kWh’lik şarj istasyonları kuracaklarını açıkladı.
TÜM OTELLERİNDE PLASTİK KULLANIMINA SON VERİLDİ
Tüm dünyada şirketlerin kar etmenin yanı sıra kurumsal sürdürülebilirlik çalışmalarına öncelik verdiğini söyleyen Toprak, “Artık tüketiciler de toplumsal katkı sağlayan şirketleri, markaları tercih ediyor. Şirketler artık ürün etiketlerinde kullandıkları enerji miktarını, karbon ayak izlerini paylaşıyor. İş ortaklarımızdan bazıları, kendileri için ürettiğimiz ürünlerin etiketine ‘Bu ürün üretilirken sıfır karbon oluşmuştur’ ibaresini eklemeye başladı. Yakında sadece moda sektöründe değil, tüm ürün gamlarında bu eğilimi göreceğiz” dedi.
“BİR BARDAK SU İLE BİR JEAN PANTOLON YIKIYORUZ”
Tay Group bünyesinde ve grubun amiral gemisi olan Taypa’nın dünyanın önde gelen moda devlerine tasarım ve üretim desteği verdiğini söyleyen Taypa Genel Müdürü Burak Karaarslan ise “Taypa’da yaptığımız sürdürülebilirlik yatırımıyla su, enerji ve kimyasal kullanımımızı çok büyük oranda düşürdük. Geleneksel yöntemlerle yapılan üretimde bir jean pantolon için 70-80 litre arasında su kullanılırken biz, bir bardak su ile bir jean pantolon yıkıyoruz. Kullandığımız suyun da önemli bir kısmını arıttığımız atık su oluşturuyor. Ayrıca yine öean üretiminde ağartma işlemini ozonla yapıyoruz, bu da birçok alanda ciddi verimlilik katkısı sağlıyor. Taypa’da hedefimiz önce kullandığımız kaynakları azaltmak, sonra arıtmak ve tekrar kullanmak. 2023 yılında sürdürülebilirlilik döngümüzü tamamlamış olacağız” dedi.
ENERJİ ARTIK TÜKETİCİLERİN BELİRLEDİĞİ BİR SEKTÖR OLDU
Tay Group’un güneş santralleri kurulumunda iş ortağı olan Solar Çatı’nın Genel Müdürü Utku Korkmaz ise enerji fiyatlarındaki artış ve enerji arz güvenliği sorununun tüm dünyada dönüşümü başlattığını söyledi. Avrupa Birliği’nin uygulamaya başladığı karbon vergisi uygulamasının da enerji dönüşümünde kilit bir rol oynadığını belirten Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu nedenler aslında şirketler açısından teşvik etkisi yarattı. Ayrıca finans kuruluşlarının da yenilenebilir enerjiye ayırdıkları fonları artırmasıyla enerji sektörü kabuk değişimi yaşıyor. Bugüne kadar bir iş dalı olan enerji artık tüketicilerin şekillendirdiği bir kimliğe bürünüyor. Tay Group çok iyi bir örnek, güneş ve rüzgardan elektrik üretiyor, hidrojen üreterek doğal gazı ikame ediyor, kendisinin ürettiği enerjiyi elektrikli araçlarda kullanarak akaryakıt tüketimine son veriyor. Hem dünyada hem de Türkiye de bu tür yapıların artacağı bir dönem içindeyiz.”