|

Model Türkiye

Afrika’ya ihracatını son 6 yılda yüzde 40 arttıran Türkiye, sahra altı ülkelerle geliştirdiği kazan-kazan formülüyle hem kazanıyor hem kazandırıyor. Kara kıtada model ülke olarak algılanan Türkiye, Avrupa pazarında yaşadığı zorlukların aksine Afrika’da büyük avantajlara sahip. Ucuz işgücü, zengin hammadde ile bölge insanının halini daha iyi anlama fırsatlarını kollaması Türk girişimcileri bir adım öne çıkarıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 31/07/2015 Friday
Güncelleme: 00:15 - 31/07/2015 Friday
Yeni Şafak

Türkiye için Afrika adeta fırsatlar ülkesi. Bunun yanında ekonomik bağımsızlık için çırpınan birçok Afrika ülkesinin gözü Türkiye'de. Sömürge devletlerine karşı başarılı bir Kurtuluş Savaşı veren Türkiye ekonomik alanda gösterdiği başarı Afrika için büyük ilham kaynağı. Birçok ülke Türkiye'nin ardından "bizde başarabilirz" diyor. Türkiye'nin 2023 yılı için koyduğu 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için Afrika pazarı itici bir güç olabilir. Diğer ülkelerde bir birimlik pazar payı elde edebilmek için sarf ettiği masraf ve gayreti Afrika'ya harcaması halinde Türkiye, Pazar payını rahatlıkla arttırabilir. Avrupa pazarlarının yatırıma doymuş olması, buradaki ülkelerle olan ticareti zorlaştırıyor. Yaş ortalaması yüksek Avrupa'ya karşı, tüketim seviyesi düşük de olsa Afrika'daki genç nüfus, gelecek adına büyük bir Pazar potansiyeli vaad ediyor.



AVRUPA'YA GÖRE RAHAT BİR PAZAR


Örnek olarak Fransa veya Almanya'da çok büyük zorluklarla açabildiğimiz kapıları Afrika'da kolaylıkla aralayabiliriz. Veya bir başka Avrupa ülkesinde büyük maliyetlerle kuracağınız bir işletmeyi Afrika'nın herhangi bir ülkesinde daha düşük bedellerle açabilirsiniz. Afrika'daki kar marjları da başka pazarlardakinden yüksek seviyede. Afrika ülkelerinde tüketimin katlanarak artması, Türkiye'nin son yıllardaki hamlesinin meyvesi olarak ikili ticaretimize yansımaya başlasa da yeterli değil.



FIRSATLARI FAYDAYA ÇEVİRME ZORLUĞU


Afrika pazarına açılmak için büyük uğraş veren Türkiye, 2002'de 12 olan kıtadaki büyükelçilik sayısını 40'a çıkardı. Ancak Kara Kıta'nın zorlu şartlarında görev yapmak istemeyen hariciyeci görüntüsü hala kırılmış değil. Son büyükelçiliğin Ekvator Ginesi'nçe açılmasına karar verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel çabalarıyla kurulmasına karar verilen büyükelçilik için hala işlemler tamamlanmadı. Bunun gibi olumsuzluklar Türkiye'nin Afrika'da edindiği fırsatların karşılıklı faydaya çevirmesini zorlaştırıyor.



ALTYAPI PROJELERİ TÜRKLERİ BEKLİYOR


Türkiye için Afrika'nın birçok ülkesinde kapılar sonuna kadar açık. Avrupalı Afrika'da 3 milyon dolara yaptığı bir kilometrelik yolu Türkiyeli firmalar 700 bin dolara yapıp teslim ediyor. Bu rekabet imkânı; Türkiye'nin Afrika pazarında ne kadar etkin olacağının bir işareti.



Afrika'nın halini en iyi biz anlarız






Türkiye ile Afrika arasındaki ekonomik ilişkilerin kavşağında bulunan en kritik isimlerden biri Türkiye'nin Younde Büyükelçisi Ömer Faruk Doğan. Yeni Şafak'ı Kamerun'un başkente Younde'de ağırlayan Büyükelçimiz Doğan'ın Afrika'ya ilişkin çok çarpıcı değerlendirmeleri var. Afrika'nın Türkiye'nin adeta 40-50 yıl önce yaşadığı sürece benzer bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Büyükelçi Ömer Faruk Doğan, “1960'lı 70'li yılların Türkiye'si bugün Afrika'daki orta halli gelişmiş ülkelerin konumu gibi. Türkiye'nin kabiliyeti, becerisi ve tecrübesi Afrikalıların beklentilerini hitap edecek niteliktedir" diyor.



NEYE İHTİYAÇLARI VAR ANCAK BİZ ANLARIZ


Avrupalı'nın Brezilyalı'nın veya Çinli'nin Afrikalıyı anlaması, neye ihtiyacı olduğunu bilmesinin zor olduğunu söyleyen Büyükelçi Ömer Faruk Doğan, “Ama bunlar bizim için çok kolay. Bu insanların pamuğu var, arazisi var pamuk üretiminde artıramıyor. Örneğin Kamerun'nun yıllık pamuk üretimi 240 bin ton fakat 2 milyon tona kadar kapasitesi var. Sadece Türkiye'nin pamuk ithalatı bugün 1.5 milyon ton. Biz burada pamuğu öğretecek işleyecek kabiliyeti sahibiz" diyor.



UCUZ İŞGÜCÜ BÜYÜK İMKANLAR SUNUYOR


Birçok Afrika ülkesinde ortalama iyi düzeydeki bir memur maaşının 100 dolar civarında olduğunu vurgulayan Büyükelçi Doğan, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Yani biz vasıflı bir insanın emeğini 150 dolara satın alabilme kabiliyetine sahibiz. Nüfus genç çalışmayı ve üretmeyi seven, çalışıp ürettiğinde de haz almayı bekleyen bir nüfus. Dolayısıyla bizim iş gücüne ihtiyacımız olduğu alanlarda sektörlerde gidebileceğimiz yer Afrika. Dünya ile rekabette de kullanabileceğimiz en önemli avantajlar sunan biri Afrika var karşımızda."



HAMMADDEYİ KAYNAĞINDAN AFRİKA'DAN UCUZA ALALIM


Afrika'nın sahra altı ülkelerindeki yer altı ve yer üstü kaynakları hakkında da bilgi veren Büyükelçi Doğan, şunları dile getirdi: “Tarımda muazzam bir potansiyel var. Kauçuk ve kakao bunların başında geliyor. Türkiye; kakaoyu Londra üzerinden alıyor. Hem de en az 3 katı fiyatına. Kimya sanayinin en önemli maddesi kauçuğu da Avrupa üzerinden ithal ediyoruz. Ağacı ise İtalya üzerinden ithal ediyoruz. Ağacın tonu Afrika'da 400 avro iken biz İtalya'dan 900 avroya alıyoruz."



TÜRKİYE KAZAN-KAZAN FORMÜLÜYLE ÖNE ÇIKIYOR


Afrika'nın her bir ülkesinde çok değişik yer altı madenleri bulunduğunu anlatan Doğan, Türkiye'nin bu kaynakları ilgili ülkelerle birlikte çıkararak işleyebilmenin yollarını da anlattı: “Radyoaktif elementler, altın, elmas, gümüş, alüminyum ve demir gibi sanayi hammaddesinin önemli ürünler Afrika ülkelerinde hem de yüksek seviyede bulunuyor. Türkiye alüminyumun hammaddesini 3 katı fiyatına Avrupa'dan ithal ediyor. Hurda demiri de ithal ediyoruz. Türkiye kazan-kazan formülüyle Afrika'daki bu imkânlardan yararlanabilir."



Afrika'yı 'Stratejik Ortak' seviyesine çıkarttık


Türkiye Afrika ile olan ilişkilerine stratejik ortaklık statüsüne çıkarttı. Afrika Birliği'nin Türkiye'yi stratejik ortak olarak ilan ettiği 2008'de İstanbul'da I. Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi düzenlendi. Bunu 2014'te Ekvator Ginesi ev sahipliğinde gerçekleşen II. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi takip etti. Bir sonraki Türkiye-Afrika Zirvesi, 2019 yılında İstanbul'da yapılacak.



Kaynaklar Afrika'ya da fayda sağlamalı


Kaydedilen ilerlemeler ve ilişkilerin gelişmesi sonucu “Afrika'ya Açılım Politikası" 2013 yılı itibariyle yerini “Afrika Ortaklık Politikası" olarak adlandırılan sürece bıraktı. Türkiye, son 10 yıl baz alındığında Brezilya, Hindistan ve Çin ile Afrika'daki en etkin ülkeler içinde yer alıyor. Afrika Ortaklık Politikası'nın amaçları, Afrika kıtasında barış ve istikrarın tesisine katkıda bulunmak, Afrika ülkelerinin siyasi, ekonomik ve sosyal kalkınmalarına yardımcı olmak, bu amaçla siyasi, ekonomik, ticari, insani konular, yeniden yapılanma, güvenlik, kamu diplomasisi ve arabuluculuk alanlarında karşılıksız yardımda bulunmak, Afrika'nın kaynaklarının Afrikalılara yarar sağlayacak şekilde geliştirilmesine katkı sunmak, ikili ilişkilerin eşit ortaklık ve karşılıklı fayda temelinde geliştirmek olarak sıralanıyor.







Stratejimiz ne olmalı?


Afrika'da Yetersiz altyapı imkânı ve yetersiz finansman iş yapabilmek için en kilit iki unsur. Türkiye'nin yapması gereken finansman kabiliyetiyle proje başarısını bir araya getirip garantör olması. Avrupalının veya Körfezin finansmanıyla Afrikalı'ya proje üretip hem onları bu zorluktan kurtarabilir hem de ülkeye ilave katma değer sağlayabilir.



Türkiye'nin en çok ihraç ettiği ürünler


*Demir-çelik


*Kara taşıtları


*Makine


*Elektrikli aletler



En çok ithal ettiğimiz ürünler


*Mineral yakıtlar


*Kıymetli madenler


*Plastik


*Kakao


*Kimyasal ürünler







Afrika'ya ihracatımız 6 yılda yüzde 40 arttı


DEİK verilerine göre; Türki- ye'nin Afrika ülkeleriyle dış ticaret hacmi 2009-2014 yılları arasında yüzde 40 artarak 14 milyar dolardan 23,4 milyar dolara çıktı. İkili ticarette 4,1 milyar dolar fazla veriyoruz ancak bu ticaretin 15 milyar dolarını Kuzey Afrika ülkeleriy- le yapıyor olmamız önemli bir eksiklik olarak görülüyor. Bu dönemde Türkiye'nin ihracatı yüzde 35 artışla 13,8 milyar dolar seviyelerine ulaşırken, Kuzey Afrika ülkelerine ihracat yüzde 32, diğer Afrika ülke- lerine ihracat yüzde 43 artış gösterdi. Aynı dönemde Afrika ülkelerinden yapılan ithalat da yüzde 51 artarak 3,9 milyar dolardan 5,9 milyar dolara çıktı.



Stratejik denklem


Türkiye

Kara Kıta için 'Kazan Kazan' modeli ile yaklaşımını gösteren Türkiye diğer ülkelerin dışında farklı bir strateji gözetiyor. Kazanırken kazanmak yaklaşımını sergileyen Ankara sömürmek yerine birlikte kazanalım mesajı veriyor. Afrika ülkelerinin gelişmiş ülkeler için bir ham madde deposu olarak görülmesi doğru bir yaklaşım değildir" diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Afrika'nın doğal zenginliklerini işleyerek ihraç etmesi böylece istihdam ve diğer sosyal sorunlarına çözüm ürete bilmesi gerekir. Biz bu anlayışla Afrika ülkelerinin bu yöndeki çabalarına katkı sunuyoruz" diyor.



ABD

Afrika kıtasına enerji ve petrol yatakları ekseninde odaklanan Amerika stratejini bu doğrıltuda sahaya yansıtıyor. Zengin petrol yatakları ve enerji kaynaklarına sahip ülkeler ABD'nin radarında. Rakip Çin Devlet Başkanı'nın ziyaretinin ardından Başkan Obama Afrika'ya geldi. Ziyaretler kapsamında görevdeki bir ABD Başkanı tarafından ilk ke Kenya ve Etiyopya ziyaret gerçekleşti



Çin

Çin parası olmayan Afrika için swap(takas) yani “Angola modeli" getirdi. Burada Çin, altyapı projelerini finanse etmesi ve gerçekleştirmesi karşılığında Afrika'nın değerli madenlerini istiyor ve alıyor. “Angola modeli" veya “altyapı karşılığında kaynak değiş tokuşu" ile Çin ayrıca devlet petrol şirketleriyle piyasa fiyatları üzerinden yıllık belirlenen miktarda ham petrol sağlamayı garanti eden uzun dönemli bir sözleşme yapıyor.





#afrika
#afrika ticareti
#türkiye afrika ilişkileri
#Çin parası
#Angola modeli
9 years ago