PKKYPG'ye karşı atılacak adımlara değinen Kristersson, terörle mücadeleye "daha açık ve derinden" destek vereceklerini belirterek, "Türkiye'nin küresel terörle mücadele arzusuna büyük saygı duyuyoruz." ifadesini kullandı.
İsveç Başbakanı Kristersson, terörle mücadelede kararlılık mesajları vermesinden sonra Türkiye'ye geldi. İsveç lideri, "Ziyaret, benim için büyük bir onur. Terör örgütleriyle diyaloğa girmeyeceğiz" dedi.
Başbakan Kristersson'ın ziyareti, Stockholm yönetiminin NATO üyesi olmaya çalıştığı bir dönemde önem arz ediyor.
Terörle mücadele mesajlarının ardından kritik Türkiye ziyareti
Göreve gelir gelmez terörle mücadele konusunda peş peşe mesajlar veren Kristersson, "Hükümetim, Türkiye ile yapılan üçlü mutabakatın uygulanması için çabaları ikiye katlayacak. Terörle mücadele önceliğimiz. Türkiye'ye karşı üstlendiğimiz taahhütleri ciddiye alıyoruz." dedi.
PKKYPG'ye karşı atılacak adımlara değinen Kristersson, terörle mücadeleye "daha açık ve derinden" destek vereceklerini belirterek, "Türkiye'nin küresel terörle mücadele arzusuna büyük saygı duyuyoruz." ifadesini kullandı.
İsveç Başbakanı Ankara'ya geldi
Böyle bir dönemde Ankara'ya gelen İsveç lideri, ziyareti kapsamında ilk önce Anıtkabir'i ziyaret etti.
Beraberindeki heyetle Aslanlı Yol’dan yürüyerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mozolesine gelen Kristersson, buraya çelenk bırakıp saygı duruşunda bulundu.
"Terör örgütleriyle diyaloğa girmeyeceğiz"
İsveç Parlamentosu'nun, Türkiye ile 'İsveç Parlamentolar Arası Dostluk Grubu' kurulması için çalışma başlattığını duyuran Başbakan Kristersson, "İsveç, muhtırayı sonuna kadar uygulayacak. İsveç, terör örgütleriyle (PKKPYD) diyaloğa girmeyecek." diye konuştu.
"Türkiye Cumhuriyeti'ni ziyaret etmek benim için büyük bir onur"
Öte yandan Kristersson, saygı duruşunun ardından hatıra fotoğrafı çektirdi. AA'nın haberine göre, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Kristersson, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalarken, şunları yazdı:
“Yaklaşık 100 yıl önce tarafınızca kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni ziyaret etmek benim için büyük bir onurdur.
1934'te Ankara'daki İsveç Büyükelçiliği'nin açılışında, dönemin Veliaht Prensi Gustaf Adolf ile çekilmiş fotoğraflarınız, bana ülkelerimiz arasındaki yakın bağların ne kadar eskiye dayandığını anımsatmaktadır. İsveç ve bu güzel ülke arasındaki ilişkileri derinleştirme temennilerimle."
Ziyarette, Kristersson'a Ankara Vali Yardımcısı İlhan Turgut, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçisi Yönet Can Tezel, İsveç'in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sait Atalay eşlik etti.
Kristersson: Terör örgütlerine katılım önlenecek
Kristersson, daha önce yaptığı açıklamada, "Hükümetin ana noktası NATO üyesi olmaktır. İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki anlaşma yerine getirilecek, terör örgütlerine katılım önlenecektir." demişti.
Ankara'ya seyahat isteğini vurgulayan Kristersson, "Mümkün olan en kısa sürede gidip, Türk yetkililerle görüşmek için sabırsızlanıyorum." şeklinde konuşmuştu.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve beraberindeki heyeti Başkanlık Divan Salonunda kabul etti.
11 Eylül'de gerçekleşen seçimlerde Başbakan seçilen Kristersson'u tebrik eden TBMM Başkanı Şentop, yeni İsveç Hükümetine de başarılar diledi.
Şentop, Kristersson'un Türkiye-İsveç ilişkilerini geliştirme yönündeki açıklamalarını memnuniyetle karşıladıklarını, bu kararlılığın parlamentolararası ilişkilere de yansıması temennisinde bulundu.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvuruları sonrasında Parlamento Başkanları olarak 7 Eylül'de çevrim içi üçlü bir görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Şentop, 24 Ekim'de Zagreb'te Kırım Platformu 1. Parlamenter Zirvesi marjında İsveç Parlamento Başkanı Andreas Norlen ve Finlandiya Parlamentosu Birinci Başkanvekili Antti Rinne ile ortak toplantı gerçekleştirdiklerini anlattı.
İsveç Hükümetinin Üçlü Mutabakat Muhtırasıyla altına imza atılan taahhütlerle bağlı olduğuna dair açıklamalarını memnuniyetle takip ettiklerini kaydeden Şentop, "Muhtıra'da kayıtlı taahhütler açık ve nettir. Muhtıra, bize bir yol haritası sunmaktadır. Bu yol haritası üzerinde ilerleme sağlanan alanlar mevcuttur; bunları olumlu buluyoruz. Örneğin, savunma sanayindeki kısıtlamaların kaldırılması Meclisimizin İsveç'in NATO üyeliğine dair değerlendirmesinde olumlu hanede yer alacaktır. Ancak kabul etmek gerekir ki; daha atılacak epey adım var." değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle terörle mücadele alanında somut ve sonuç alıcı adımlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Şentop, "PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DHKP-C'nin ülkenizdeki propaganda, finansman ve eleman devşirme faaliyetleri devam etmektedir. İade taleplerimiz konusunda bir ilerleme sağlanmamıştır. İsveç'in somut adımlar atarak bu terör örgütleri ve uzantılarının faaliyetlerine son vermesini bekliyoruz." diye konuştu.
Meclisin teröre on binlerce kurban veren bir halkın temsilcisi olduğunu ifade eden Şentop, şöyle devam etti:
"Her milletvekilimizin ya ailesinde ya yakın çevresinde ya da seçmenleri arasında teröre kurban vermiş birileri vardır. FETÖ'nün kalkıştığı darbenin Meclis binamızda yol açtığı yıkımı biraz sonra bizzat göreceksiniz. İlgili kurumlarımızın hem Finlandiya'nın katılımıyla üçlü düzeyde hem de ikili olarak bir araya gelerek Muhtıra'da yer alan konularda çalışmalar yaptığını biliyorum. Bu çalışmaların somut sonuçlar getirmesini bekliyoruz. Meclisimiz onay sürecinde Üçlü Muhtıra'daki taahhütlerin tam olarak yerine getirilip getirilmediğini değerlendirecektir."
- "Türkiye, NATO içinde sözü ve kararı en önemli ülkelerin başında gelir"
Türkiye'nin, NATO'nun genişleme politikasına olumlu yaklaştığı gibi, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine de önyargısız ve prensip olarak olumlu yaklaştığını belirten Şentop, "Bunu tutumumuzla da gösterdik. Daha ilk aşamada, NATO'nun Madrid toplantısında Türkiye üyelik sürecinize karşı çıkabilirdi ama bunu yapmadı. İyi niyetle, oluşturulan üçlü mutabakata güvenerek sürecin başlamasına izin verdi. Ancak Türkiye'nin endişelerinin ve taleplerinin tamamen haklı olduğunun altını bir kez daha çizmek isterim." diye konuştu.
Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Siz ülkenizin güvenliğini güçlendirmek için NATO'ya üye olmak istiyorsunuz. Türkiye olarak biz de tam da bu sebeple NATO üyesiyiz. Bugünün dünyasında, birleşik kaplar misali, bir ülkenin güvenliği başka ülkenin güvenliğinden geçmektedir. Özellikle NATO ittifakı söz konusu ise müttefikler kendi güvenliklerini diğerinin güvenliği ile eş tutmalıdır. İsveç'in güvenliğinin, Türkiye'nin güvenliğinden geçtiğini unutmak bir tezat teşkil eder. NATO konusunda, Türkiye'nin ayrıcalıklı konumunu da hatırlatmak isterim. Türkiye, NATO'nun en büyük iki askeri gücünden biridir ve 70 yıldır NATO'yu ayakta ve güçlü tutan iki ülkeden biridir.
Birçok Avrupa ülkesi gibi, NATO içinde güvenlik desteği alan değil, sembolik katkısı olan değil, güvenlik desteği veren bir ülkedir. Bu sebeple, NATO içinde sözü ve kararı en önemli ülkelerin başında gelmektedir. İyi niyetimiz geçerlidir."
İsveç Başbakanı Kristersson'un olumlu, sıcak ve işbirliğine değer veren yaklaşımının önemli olduğunu ifade eden Şentop, "Konunun somut adımlarla kısa zamanda sonuçlanacağını ümit ediyorum." dedi.
- İsveç Parlamentosunda Türkiye Dostluk Grubu oluşturulacak
İsveç Başbakanı Kristersson ise üç haftadır başbakanlık görevini üstlendiğini belirterek, ikinci ikili ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdiğini söyledi.
Şentop'un bahsettiği parlamento başkanları düzeyindeki toplantının Üçlü Muhtıra'nın gerçekleşebilmesi ve takip edilebilmesi için iyi bir mekanizma olduğunu ifade eden Kristersson, "Parlamentodaki partimin grup lideri, Türkiye Dostluk Grubunun oluşturulması için parlamentomuzda ilgili iletişimlerde bulunmaya başlamıştır." bilgisini verdi.
Şentop ile Kristersson görüşme sonrası 15 Temmuz'da bombalanan alanlara karanfil bıraktı, birlikte Genel Kurul salonunu gezdi.
