Ankara'da 'Aleyna Çakır' olarak bilinen Sema Esen'in ölümüyle ilgili soruşturmada şüpheli olan Ümitcan Uygun'un (28), Esra Hankulu'nun (25) evinde ölü bulunmasıyla ilgili davada 'kasten öldürmek' suçundan tutuklu yargılanmasına başlandı. Esra Hankulu'nun ölü bulunmasına ilişkin erkek arkadaşı Ümitcan Uygun ve arkadaşları Dilan Civelek ile Furkan Gürgil hakim karşısına çıktı. Şüpheliler hakim karşısında savunmalarını yaptı. Ümitcan Uygun'un ifadesi ve Esra Hankulu'nun ölümünde 'Aleyna Çakır' detayı dikkat çekti. İşte mahkemede verilen ifadelerin detayları...
Adli Tıp raporunda Hankulu’nun, künt kafa travması sonrası meydana gelen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği belirlenince, Ümitcan Uygun hakkında 'kendisini savunamayacak durumdaki kişiyi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, olay sonrası Hankulu’nun cep telefonunu sakladıkları iddia edilen Furkan Gürgil ve Dilan Civelek hakkında ise 'suç delillerini gizlemek' suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Davanın ilk duruşması Ankara 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü.
İddianamenin okunmasının savunmasını yapan Uygun, Hankulu ve Dilan Civelek’in evde alkol aldıklarını, Furkan Gürgil ile kendisinin içmediğini, birlikte çorbacıya gittiklerini, saat 02.30 sıralarında Hankulu’nun evine döndüklerini söyledi.
Daha sonra kendine geldi. 'Kötüysen hastaneye gidelim' dedim. O da 'İyiyim, gerek yok' dedi. Furkan tuzlu ayran yaptı, içtikten sonra kustu ve kendine geldi. Çay içmek istediğini söyledi. Hatta kendi çay demledi hep birlikte içtik" ifadelerini kullandı.
Daha sonra tekrar odaya giderek uyuduklarını iddia eden Uygun, "Sabah 08.00 avukatım aradı, adliyede bir başka olay için ifade vermem gerektiğini söyledi. Telefon sesine Esra da uyandı. Evden ayrıldığımda hayattaydı. Dilan ve Furkan da uyuyordu" dedi.
Mahkeme başkanının, adli tıp raporunda Hankulu’nun başına aldığı darbe sonucu öldüğünün tespitini sorması üzerine sanık Uygun, "Furkan saat 14.00 gibi beni aradı. Esra'nın dudaklarının mosmor olduğunu ve nabzının atmadığını söyledi. Esra ile aramızda tartışma bile yaşanmadı. Vücudundaki morlukların nasıl olduğunu bilmiyorum" yanıtını verdi.
Bu arada ölen Hankulu'nun ailesinin avukatı, sanık Uygun'un cep telefonunun dijital inceleme raporlarının dosyaya girdiğini, buna göre sanığın olay sabahı kamuoyunda Aleyna Çakır olarak bilinen Sema Esen'in fotoğraflarına baktığının tespit edildiğini, bu nedenle Hankulu'yla kavga etmiş olabileceğini söyledi.
Bunun üzerine Uygun, "Telefonumda sürekli fotoğraflara bakarım. Sayfamda kim varsa anne, baba, arkadaşlar ancak o gün kimin fotoğrafına baktığımı hatırlamıyorum. Esra ile hiç kavga etmedik" dedi. Uygun, Hankulu’nun telefonundan bazı verilerin silinmesiyle ilgili soruya da "Bilmiyorum" cevabını verdi.
Savunmasını yapan tutuksuz sanık Furkan Gürgil, gece Hankulu ile Uygun’un uyumak için odaya geçtiklerini, o saatten sonra kendilerinin de uyuduğunu belirterek, "Saat 14.00 gibi uyandık. Esra’nın odasına gittiğimde mosmor olduğunu gördük. Ağzından su gelmişti. Önce Ümitcan Uygun’u, ardından da 112’yi arayarak yardım istedim. Eve gelen sağlık ekiplerinin öldüğünü söylemesi üzerine Ümitcan’ı birkaç kez daha aradım. Ümitcan ‘benden bahsetmeyin’ dediği için ilk ifademde söylemedim" dedi.
Sanık Dilan Civelek de, Ümitcan Uygun’un telefonda, "'Ne içip ne yediyseniz polise söyleyin; ancak benden bahsetmeyin' dedi. Daha önce Ümit’in sosyal medyadan kızlarla yayın yaptığını Esra’ya söylemiştim. O nedenle kavga etmişlerdi. Beni olay nedeniyle tehdit etmişti. Furkan ile konuşmasındaki ses tonunda tehdit ettiğini düşündüm" dedi.