
Yaz geldi, güneş tepemizde parlıyor. Sıcak ve nemli hava, gün içinde nefes almayı zorlaştırmakla kalmayıp, pek çok hastalığa zemin hazırlıyor. Bu dönemde halsizlik, aşırı yorgunluk, güneş çarpması ve baş ağrısından korunmak için bir dizi önlem alınması gerekiyor. Peki ne yapılmalı? Sıcak çarpmasına karşı nasıl önlem alınmalı? Sıcak çarpmasının belirtileri neler? Kimler risk altında? İşte en yaygın 5 belirti ve tüm detaylar...

Hava sıcaklarının ani olarak yükselmesiyle birlikte güneş çarpması şikayetlerinde de ciddi oranda bir artış görüldü.

İnsan vücudunun yüzde 60’ı sudan oluşuyor ve bu denge özellikle yaz aylarında bozulmaya çok açık. Terleme ve buharlaşma ile su kaybı artarken, bu eksik yerine konulmadığında sadece halsizlik değil, organ fonksiyonları bile zarar görebiliyor.

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi'nden İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Veysel Kıdır, yaz sıcaklarının artmasıyla birlikte güneş çarpması riskinin ciddi şekilde yükseldiği uyarısında bulundu. Kıdır’a göre en büyük risklerden biri ise vücuttaki sıvı kaybının yeterince karşılanmaması.

Güneş çarpması: Hayati tehlike oluşturabilir
Kıdır, "Güneş çarpması, hayati tehdit oluşturan acil bir durumdur. Belirtiler fark edildiğinde hızlıca müdahale edilmelidir" diyerek tek tek sıraladı.

İşte güneş çarpmasının en yaygın 5 belirtisi;
Şiddetli baş ağrısı
Bulantı ve kusma
Bilinç bulanıklığı
Terlemenin azalması
Tansiyon düşüklüğü

Bu gibi belirtiler görülürse hasta hemen serin bir ortama alınmalı, kıyafetleri çıkarılmalı ve vücudu su ile serinletilmelidir.

Bilinci açıksa su verilebilir, ancak bilinci kapalı bir kişiye asla ağızdan sıvı verilmemeli ve acilen sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Günde ne kadar su tüketilmeli?
Su, vücudun temel yakıtı diyen Doç. Dr. Kıdır, "Yetişkin bir bireyin günde ortalama 2-2,5 litre sıvı tüketmesi gerekiyor. Bu ihtiyaç yazın daha da artabilir" diyerek "Kilo başına günlük ortalama 35 cc su ihtiyacı vardır. Ancak sıcak havalarda bu miktar artırılmalı." ifadelerini kullandı.

Kimler risk altında?
Özellikle yaşlılar, çocuklar, kalp ve böbrek hastaları sıvı kaybına karşı daha hassas. Bu grupların sıvı alımına çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor.

Çay ve kahve suyun yerini tutmaz
Birçok kişi çay, kahve ya da soğuk gazlı içeceklerle susuzluğunu gidermeye çalışıyor. Oysa bu içecekler, içerdikleri idrar söktürücü maddeler nedeniyle tam tersi etki yaparak vücuttaki su kaybını artırabiliyor. Kıdır, "Sulu meyveler katkı sağlar ama suyun yerini tutmaz. En güvenli kaynak her zaman temiz su" diyor.