İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu pandeminin başından beri vaka sayılarında İstanbul'da düşük seviyeye ulaşıldığını açıkladı. Memişoğlu, "Son olarak ocak ayında yaşadığımız 4'ncü ve son pikte vaka sayıları, şimdiye kadar ki dalgaların en yükseğiydi" dedi. "Salgın artık gündemimizden çıkıyor diyebiliriz" diyen Memişoğlu, "Birkaç ay içinde de artık pandemi değil, mevsimsel hastalık olarak değerlendirileceğini tahmin ediyorum" diye konuştu.
Kovid pandemisinin 2 yıl boyunca topluma "hastalıklardan korunmanın" önemini öğrettiğini de belirten Prof. Dr. Memişoğlu, "Sağlığınızı hastalanmadan korursanız, aşı gibi bedensel sağlığa dikkat etmek gibi, salgın gibi hastalıklarda da diğer hastalıklarda da riskinizin azaldığını, sağlığınızı koruduğunuzu öğretecek bir süreç yaşadık. Toplum en büyük eğitimini Kovid'den aldı aslında. Kovid hastalığının risklerini gören toplum, kendini korumayı öğrendi, hastalıklardan nasıl korunacağını öğrendi. Bu tabii büyük bir sağlık eğitimi oldu toplum için. Yeni bir salgın olursa ya da başka hastalıklarla ilgili ne yapacağımızı iyi öğrendiğimiz bir süreç geçirdik" diye konuştu.
Salgın sürecinde İstanbul'da yeni açılan 9 hastaneyle beraber 10 bine yakın yatak ve 3 bin civarı yoğun bakım yatağı ilavesi yapıldığına işaret eden Prof. Dr. Memişoğlu, bunların hepsinin de nitelikli yataklar olduğunu belirterek Türkiye'nin pandemideki başarısının dünyadaki bütün ülkeler tarafından hayranlıkla izlendiğini vurguladı.
Sağlık çalışanlarının adeta bir savaştan çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Memişoğlu, şunları kaydetti:
"Böyle bir savaşın içinden çıkmış sağlık çalışanlarına herkesin sahip çıkmasını bekliyoruz. Düşündüğünüz zaman, gerçekten çok zor bir süreçler yaşandı. Sadece hizmet anlamında değil, kişisel olarak da sağlık çalışanları çok zor süreçlerden geçti. Düşünün ki hastanızı ne yaparsanız yapın kurtaramıyorsunuz. Binlerce hasta kaybediliyor. Siz o hastaların içindesiniz, üstelik hastalanma riskini de taşıyorsunuz. Ailenizden uzaksınız. Böyle bir ortamdan çıkmış bir sağlık ordusundan bahsediyoruz. Burada tabii sağlık çalışanlarının memnuniyetini de artırmamız gerekiyor. Onların bu konudaki çabalarını desteklememiz gerekiyor. Bunu mevzuatsal anlamda da, güvenlikleri anlamında da yapabiliriz ama en başta toplumsal olarak gerçekleştirmek gerekiyor. Sağlık çalışanlarının gerçekten Türkiye'de değerini iyi bilmemiz gerekiyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden insanlar bu ordudan hizmet almak için geliyor."
Şu anda Avrupa'da birçok ülkeden sağlık hizmeti almak için ülkemize büyük bir talep olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu bunun, Türkiye'nin pandemideki başarısının yakın dönemde sağlık turizmine katkısının da büyük olacağının bir işareti olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
Prof. Dr. Memişoğlu, salgının ardından hastanelerdeki "normalleşmeö aşamalarına da değinerek sözlerini şöyle noktaladı:
"Pandemide hizmete soktuğumuz birçok hastane oldu. Acil durum hastanelerimiz oldu. Şimdi tüm hastanelerimizde Kovid dışı hastalıklarla ilgili hizmet hazırlığına geçiliyor. Başakşehir Çam Sakura, Acil Durum Hastaneleri, Okmeydanı (Cemil Taşçıoğlu), Göztepe (Süleyman Yalçın), Kartal (Lütfi Kırdar), Başıbüyük'teki hastanelerimizde (Marmara Eğitim Araştırma Hastanesi), yavaş yavaş normal sağlık hizmetlerini planladığımız şekilde insanlarımızın hizmetine sunmaya başladık.