
Biyoçeçitlilik açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, bunu korumak ve gelecek nesillere aktarmak için çaba gösteriyor.
YÜZDE 4,4 KORUNUYOR
- Türkiye genelinde 3 milyon 322 bin 570 hektarlık doğal alan korunan alan olarak belirlendi. Bu büyüklük Türkiye’nin yüzde 4,4’üne tekabül ediyor. Mevcutta 631 olan korunan alan sayısının bu yıl sonunda 645’e gelecek yıl sonunda ise 660’a çıkması bekleniyor. 2030 yıl sonu için ise 700 adet korunan alan sayısına ulaşmayı Türkiye hedefliyor.
‘EKOTABAN’ HİZMETTE
İlan edilen koruma alanlarında vatandaşların daha fazla vakit geçirmesini sağlamak için geçen sene içerisinde Doğa Turizmi Bilgi Sistemleri çalışması gerçekleştirildi. Çalışmanın sonucunda ekotaban web sitesi ve mobil uygulaması ziyaretçilerin kullanımına açıldı. Burada tüm korunan alanlara ait fotoğraflar, videolar, genel bilgiler, tesis imkanları, ziyaretçi kapasitesi, doğa turizmi aktiviteleri, konaklama seçenekleri ve yürüyüş parkurları gibi pek çok bilgi sunuluyor. Korunan alanlarda doğa turizmi kapasitesini geliştirmek amacıyla hizmet tesisleri, yürüyüş yolları, kuş gözlem kuleleri ve benzeri altyapı ve üstyapı tesisleri kapsamında geçen yıl birçok tesis kazandırıldı. Tüm dünyada yaşanan küresel pandemi sebebiyle insanların tatil anlayışları değişti ve doğal alanları tercih edilmeye başlandı. Bakanlık, ziyaretçilerin değişen taleplerine cevap vermek amacıyla korunan alanlarda glamping alanları düzenleme çalışmalarına devam ediyor.
GEÇEN YIL DÜŞMÜŞTÜ
- Bakanlık, bu yolla turizme de önemli katkılar sağlıyor. Korunan alanlardaki ziyaretçi sayısı 2019 yılı için 51 milyon 832 bin 448 kişi olarak gerçekleşti. Küresel salgın nedeniyle ziyaretçi sayısında 2020’de düşüş yaşandı ve 32 milyon 796 bin 840 kişi olarak gerçekleşmişti.
Ziyarette ‘hassas’ olun
Korunan alanlar, ülkedeki en özel ve en nadir doğal, tarihi, kültürel, biyolojik değerleri, zenginlikleri barındıran yerler olmasından dolayı Bakanlık, vatandaşların korunan alanları ziyaret ederken bu konudaki hassasiyetlerin en üst noktada olması gerektiği noktasında uyarıyor.