
Ankara'da Aleyna Çakır olarak bilinen Sema Esen'in (21) şüpheli ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu raporu dosyaya girdi. Raporda, asılma dışında iç kanama, beyin doku harabiyeti, iç organ ve büyük damar yaralanması ve zehirlenme gibi bulgulara rastlanmadığı belirtilerek, "Ölümün, ası sonucu meydana gelmiş olduğu oy birliğiyle mütalaa olunur" denildi.
Kamuoyunda Aleyna Çakır olarak bilinen Sema Esen, geçen 3 Haziran'da Keçiören'deki evinde boynunda iple ölü bulundu.

Sevgilisi olduğu belirtilen Ümitcan Uygun'un, daha önce Sema Esen'e şiddet uyguladığı anlara ait görüntüler ise ölümünden kısa süre sonra sosyal medyada yer aldı. Bunun üzerine Esen'in ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Ümitcan Uygun, polis ekiplerince gözaltına alınıp, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Günlerce televizyon programına katılan Sema Esen'in ailesi, kızlarının ölümünden Ümitcan Uygun'u sorumlu tuttu. Soruşturmayı yürüten savcılık, olay yerinde yapılan incelemede Esen'in ölümüyle ilgili herhangi bir cinayet bulgusuna rastlamadı. Kendini iple asarak yaşamına son verdiği değerlendirilen Esen'in ölümüyle iddialar üzerine dosya, ayrıntılı rapor hazırlaması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Bir tanığın Müge Anlı canlı yayınına katılarak Gülay Uygun'un genç kızları gece hayatına teşvik ettiği iddiaları üzerine 'yurt annesi' olarak bilinen Gülay Uygun hakkında Aile ve Sosyal Politikalar Çalışma Bakanlığı müfettişleri soruşturma başlatmıştı.
Annesinin cesedinin bulunduğu yere gelen Ümitcan Uygun, ilk kez sessizliğini bozdu. Annesi hakkında ortaya atılan iddialara sert tepki gösteren Ümitcan Uygun, 'Ben her zaman sessiz kaldım. Fakat bu saatten sonra sessiz kalamam. Benim annem, sizin suçlamalarınız yüzünden kafasına sıktı. Ben hepsinden şikayetçiyim' dedi.
Uygun ailesinin avukatı Çağatay Cengiz, 'Bazı medya maymunları, bu aileyi yok etmek için çeşitli tiyatroları yapmışlardır. Masum bir kadına atılan iftiradır. O kadın, bu iftirayı kendine yedirememiştir. Biz süreci yargı çerçevesinde takip edeceğiz. Gülay Uygun, intihar mektubu da bırakmıştır. Ne olacak şimdi, nasıl geri gelecek Gülay' ifadelerini kullandı.
Rapor soruşturma dosyasına girdi
İstanbul Adli Tıp Kurumu 1’nci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan rapor savcılığa gönderildi. Raporda, Esen'in asılma dışında vücudunda tespit edilen belirtilerin ölüm meydana getirecek nitelikte olmadığı, iç muayenesinde kafatasında kırık, kafa içi kanama, iç kanama, beyin doku harabiyeti, iç organ ve büyük damar yaralanmasına rastlanılmadığı belirtildi. Raporda, ayrıcı yapılan incelemede kişinin asılma dışında travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delilleri bulunmadığı anlatılarak, tespit edilen alkol düzeyinin de tek başına ölüm meydana getirebilecek düzeyde olmadığı vurgulandı. Kişinin zehirlenme sonucu öldüğü yönünde de tıbbi delillere ulaşılamadığı vurgulanan raporda şöyle denildi:
"Adli dosyaya kayıtlı bilgilerde kişinin ası materyali boynunda iken yerde yatar vaziyette bulunduğu, olay yerinde şüpheli bir durum bulunmadığı, otopsisinde boyun bölgesinde yükselici yüzeyselleşici vasıfta telem (ip izi), telem altında kas dokuda ekimoz tespit edildiği, iç organlarda tespit edilen makroskopik vurgular, cesedin bulunduğu ortam, bulunuş şekli, olay yeri inceleme bulguları birlikte değerlendirildiğinde kişinin ölümünün, ası sonucu meydana gelmiş olduğu oy birliğiyle mütalaa olunur."