İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 123’ü muvazzaf 184 şüpheliye yönelik gerçekleştirdiği operasyonda flaş bir gelişme yaşandı. Emniyet ve savcılıktaki işlemleri tamamlanan 27 şüpheli "silahlı terör örgütü üyeliği" suçu kapsamında tutuklanmaları talebiyle İzmir Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Şüphelilerden 6'sı tutuklanırken 21'i serbest bırakıldı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı 21 şüphelinin serbest bırakılmasına itirazda bulundu. Savcılığın, İzmir Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderdiği itiraz yazısında çarpıcı tespitler yer aldı.
YARGITAY KARARI VAR
TSK'daki kriptoların yakalanabilmesi için en önemli delillerden bir tanesi olan ankesörlü telefon ardışık aranma uygulamasının Yargıtay tarafından tek başına delil olarak kabul edildiği hatırlatılan itiraz yazısında, şüpheliler hakkında organik şekilde örgüte bağlı olduklarını gösteren itirafçı ifadeleri başta olmak üzere diğer delillerin de toplanarak soruşturma yapıldığı vurgulandı.
SOYUT İBARELERLE BIRAKILDILAR
Tutuklanma talebiyle sevk edilen ancak İzmir Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce serbest bırakılan şüphelilerle ilgili soyut ibareler kullanılarak, somut hiçbir gerekçe gösterilmeden "delil durumu" nedeniyle serbest bırakılma tercihinin kullanıldığı anlatıldı. Bu soyut ibareleri örneklendiren savcılığın itiraz yazısına göre; hakkında 4 grup ardışık aranma ve aleyhinde itirafçı beyanı bulunan bir şüpheli asker ile ilgili tutuklama kararı verilirken, hakkında 24 grup ardışık aranma ve aleyhine itirafçı beyanı bulunan kolluk ifadesinde ise etkin pişmanlıktan yararlanmayan, açıkça örgütsel iradesini devam ettiren bir diğer şüpheli asker ise serbest bırakıldı. Savcılık bu durumun ve çelişkinin serbest bırakma kararlarında olaysal ve somut bir gerekçe gösterilmemesi nedeniyle anlaşılamadığı ve anlamlandırılamadığını vurgularken, "Açıklanan gerekçelerle serbest bırakma kararının usul ve esasa açıkça aykırı olduğu anlaşılmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
